Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit ile Rum Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) Başkanı Averof Neofitu, iki bölgeli, iki toplumlu, tek egemenlik, ket uluslararası kimliği olan bir çözüme olan desteklerini tekrarladı.

Averof ve Özyiğit, TDP’nin genel merkezinde gerçekleştirilen iki parti heyetlerinin görüşmesinin ardından basına konuştu. 

Neofitu, görüşme sonrasında düzenlenen basın toplantısında, görüşmenin iki bölgeli, iki toplumlu, Birleşmiş Milletler kararlarına uyumlu federasyon temelinde, tek uluslararası kimliği, tek vatandaşlığı ve tek egemenliği olan bir çözüme olan bağlılıklarını tekrarlama fırsatı verdiğini söyledi.

Konuşulmakta olan gevşek federasyon hakkında ise Neofitu, gevşek federasyon diye bir şeyin olmadığını; iki toplumlu, iki bölgeli, tek ve güçlü bir yapı, tek egemenliği, tek kimliği ve adanın demografik yapısını koruyacak bir çözüm istediklerini söyledi.

Neofitu, “Kurucu devletlere bazı yetkilerin verilmesi, partimiz tarafından desteklenen bir şey” dedi.


TDP Genel Başkanı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit ise, 2017’de “Kıbrıslıların başını çekmesiyle” İsviçre’de garantör ülkelerin de katılımıyla ilk kez Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik konferans düzenlendiğini, 2004 sonrası ilk kez çözüm umutlarının tavan yaptığını, bir çözüme ulaşılması için çok uğraş verildiğini anlattı.

Özyiğit, TDP olarak çözüm konusunda farklı bir yol arayışında olmadıklarını, 11 Şubat 2014’te dönemin Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderleri tarafından imzalanan belgede de belirtildiği gibi, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasal eşitliğe dayalı, tek vatandaşlık ve ortak kimliği olan federal bir Kıbrıs istediklerini, bunun dışında bir çözüm arayışlarının konuşulmasını ne doğru ne de gerçekçi bulduklarını söyledi.

LİDERLERE ÇAĞRI

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in yarın gerçekleştireceği görüşmeye de değinen Özyiğit, “Yarın yeni bir dönem başlasın, Akıncı ve Anastasiadis her iki toplumun desteği ile ortak vatanı birleştirme, kalıcı bir çözüme doğru adım atsın” dedi. 

Özyiğit, yarın ucu açık olmayan, sonuç alıcı bir müzakere süreci için çerçeve belirlenmesi temennisinde de bulundu.

Ada etrafında bulunan hidrokarbon yatakları hakkında ise Özyiğit, ada etrafındaki kaynakların yakın coğrafyaya hiç huzur getirmediğini ifade ederek, temennilerinin ortak kaynaklardan her iki toplumun yararlanması ve bir katalizör olmasının sağlanmasını görmek istediğini kaydetti.

İki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitlik içeren 11 Şubat tarihli belgenin bağlayıcı olan unsur olduğunu, bu belgede öngörülen yapıyı bazı kesimlerin gevşek, bazı kesimlerin de güçlü bir federal yapı olarak görebileceğini kaydeden Özyiğit, “Önemli olan bu içerikte bir çözüm bulunmasıdır” dedi.