Son 24 saatte 72 pozitif vakanın açıklandığı ülkede yeniden tedirginiz. Sağlık Bakanı Ünal Üstel, dünyayı tehdit eden delta varyantının ülkemizde de görüldüğünü açıkladı.
Aslında delta varyantının dünyada nasıl kabus haline geldiğine bakarsak, buna tek kelimeyle “ilahi adalet” de diyebiliriz.
Çünkü delta varyantı aşı olmayan insanlarda hızla bulaşarak büyüyor. Ne yazık ki dünyanın büyük bölümü de hala daha aşıya ulaşabilmiş değil.
Zengin ülkeler, milyonlarca aşıyı depolayıp yoksul ülkeleri kaderine terk ederken, eminiz ki bunu hesaplamadı.
Ancak tek başına kurtuluşun olmadığı bu acı örnekle bir kez daha karşımıza çıkmış oldu.
Zengin Batı, aç gözlü biçimde aşıları depolarken, bu işin ticaretine bile soyundu. 
Ancak “Gemisini kurtaran kaptan” pragmatizmi bu kez gerçek olmadı.
Dünya Sağlık Örgütü, gelişmiş ülkelerin, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle aşı paylaşma sürecinin çok yavaş ilerlediğini açıkladı. “Bu yavaşlık Delta varyantının yayılmasına sebep oldu. Bu durum milyonlarca insanın yaşamını riske attı. Aşıların paylaşılması varyantların gerisinde kalıyor. Delta varyantı şu an en az 98 ülkede tespit edildi” açıklaması yapan Dünya Sağlık Örgütü, zengin ülkelere adeta tek başına kurtuluşun mümkün olmadığını hatırlatıyordu.
Bu saatten sonra zengin Batı, sadece kendi vatandaşını değil, Afrika’nın en ücra ülkesindeki insanları da aşılamadan bu illetten kurtulamayacağını anlamak zorunda kalacak.
Dünya bu işbirliğine gitmek zorunda. Aksi halde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
Aslında aynı durum adamız için de geçerli.
Güney komşumuz bizimle düşmanlık ilişkisinden iki komşu devlet işbirliğine adım atmalı. Bu olgunluğa ulaşmalı. Aksi halde ortak zenginliklerimiz bile yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
Ada tarihinin en büyük yangınıyla Limasol cayır cayır yanarken, KKTC’nin yardım teklifine sessiz  kalan Rum yönetimi gerçek yüzünü gösterdi.
Bizim yardım teklifimizi görmezden gelip İsrail’den yardım isteyen Rum yönetimi, aslında şunu söylemek istiyordu. Sizden yardım almaktansa bu ormanların kül olmasını tercih ederiz.
Bu nasıl zihniyet? Bu nasıl anlayış? 
Anlamak mümkün değil.
Ormanları alev alev yanarken bizden bir varil su istemeyecek kadar Kıbrıs Türkünden nefret eden bir anlayışın hala bizimle bu adayı paylaşacağına inanacak kadar saf mıyız gerçekten…
Bu yangın ve sonrasında yaşananlar bile bizi uykudan uyandırmıyorsa buna ancak “gaflet uykusu” denir.
Allah ülkemizi bu gaflet uykusundan uyandırsın.