Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce 11 Mayıs 2018 tarihinde Antalya Muratpaşa Kent Meydanı'nda gerçekleştirilen sunuculuğunu Uğur Dündar’ın yaptığı Halk Arenası Programı’nda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’deki bazı kesimlere yönelik kullandığı “besleme” sözünü hatırlatarak, “Türkiye KKTC’ye para yardımı yapıyor ancak tanınmayan bir ülke olduğu için oradan geçen uçaklar oradan değil Türkiye üzerinden geçiyor ve Türkiye üzerinden geçtikleri için Türkiye’ye ciddi bir para veriyor o uçaklar, Türkiye buradan çok para kazanıyor ve KKTC’ye verdiği parayı oradan geri alıyor” iddiasında bulundu. Bizdeki bazı kesimler de bunu aldı “asıl Türkiye’yi biz besliyoruz” diye konuştu.
Ancak teknik olarak KKTC hava sahasının kullanılmaması söz konusu değil…
Konuyla ilgili Kıbrıs Postasından Vatan Mehmet'e konuşan bir hava trafik uzmanı, Türkiye’nin KKTC’de hava trafik kontrol sistemi için bir bedel almasının imkânsız olduğunu, çünkü KKTC’nin tanınmadığını ve aslında Türkiye’nin hava kontrol sistemi için yaptığı toplam yatırımlardan, hava sahasının bir kısmını KKTC’ye bıraktığı için eksik geri ödeme aldığını, sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki sistemin yatırım bedelini EUROCONTROL’e yansıtabildiğini anlattı.
“KKTC hava sahasının kullanılmadığı gibi bir durum söz konusu değildir. Günde yüzlerce uçak üzerinden geçmekte, onlarca uçak Ercan Havalimanına iniş yapmaktadır. Ercan’da çalışan ve trafik sistemini yöneten hava kontrolörlerimiz vardır. Peki, tanınmayan bir ülke olmamıza rağmen bu trafik sistemini biz nasıl yönetiyoruz?” diyen uzman Türkiye’nin katkılarıyla Ercan’da kurulmuş olan bir hava trafik ve radar sistemi olduğunu, burada çalışan hava trafik kontrolörlerinin eğitimi ve teknik desteğini de Türkiye’nin sağladığını, aslında kullanılan hava sahasının da Türkiye’nin olduğunu söyledi.
Kıbrıs Postası’na konuşan hava trafik uzmanı, “Türkiye, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatına (kısa adıyla EUROCONTROL) üye ve bu teşkilatın da kabul ettiği 1 milyon kilometrekarelik bir hava sahası var. Buradaki hava trafik yönetimini Türkiye sağlıyor. Türkiye’nin hava sahasına giren Antalya’dan sonraki 5-6 dakikalık bir alanda ise Türkiye uluslararası uçak firmalarını KKTC hava kontrolörlerine yönlendiriyor. Yani bu uluslararası uçak firmaları havada Ercan’la irtibata geçiyor” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE'NİN KKTC’DE HAVA TRAFİK KONTROL SİSTEMİ İÇİN BİR BEDEL ALMASI İMKÂNSIZ”
“Hava trafiği bu şekilde yürüyor. Peki, Muharrem İnce’nin bahsettiği para trafiği nedir?” sorusuna yanıtla ise söz konusu hava trafik uzmanı şu görüşü verdi; “Hava trafiğini yöneten ve EUROCONTROL’e üye olan ülkeler yaptıkları hafa trafik yönetimine ilişkin yatırımların bedelini EUROCONTROL’den yıllık olarak geri alıyor. Diğer bir ifadeyle ‘maliyetlerin geri dönüşümü’ prensibiyle çalışıyor sistem… Türkiye hava sahasına ait alanda hava trafiğini kontrol edebilmek maksadıyla yaptığı yatırımların maliyetinin karşılığını alıyor… Yani ticari bir gelir ya da kar elde etme gibi bir durum değil. EUROCONTROL de bu kaynağı hava sahasını kullanan uçak firmalarından topladığı paralardan elde ediyor.
Türkiye’nin KKTC’de hava trafik kontrol sistemi için bir bedel alması imkânsız. Çünkü KKTC tanınmıyor. Aslında Türkiye hava kontrol sistemi için yaptığı toplam yatırımlardan, hava sahasının bir kısmını KKTC’ye bıraktığı için eksik geri ödeme alıyor. Sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki sistemin yatırım bedelini EUROCONTROL’e yansıtabiliyor…”
“TÜRKİYE KENDİ HAVA SAHASI İÇİNDEN BİR ALANI KKTC'NİN KULLANIMINA BIRAKIYOR”
Muharrem İnce’nin iddiaları üzerine konuşan uzman sözlerini şöyle tamamladı; “Tabi öte yandan, Ada üzerindeki hava trafik kontrolünü uluslararası alanda ‘Ada’nın tanınmış ülkesi’ olarak Rumlar veriyor. Zaten ara ara hava trafiği kontrolünde çakışmalar olduğu da basına yansıyor. Yani Rumlar tüm Ada üzerindeki hava trafik kontrolünün tek yetkilisi olduğunu iddia ederken, Türkiye kendi hava sahası içinden bir alanı KKTC’nin kullanımına bırakıyor. Ne KKTC hava sahasının kullanılmadığı, ne de Türkiye’nin KKTC hava sahası kullanılmadığı için bu işten çok para kazandığı doğru…”
