ÖZEL HABER

UBP Lefkoşa Milletvekili adayı Dr. Ahmet Savaşan, Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’ın sorularını yanıtladı…

SAVAŞAN’DAN YENİ EKONOMİ MODELİ VURGUSU
Dr. Ahmet Savaşan, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntılar konusundaki soruya verirken ekonomik kurtuluş reçeteleri hakkında da konuştu. Savaşan, “Ekonomimizdeki sıkıntılar aslında çok da yabancı olduğumuz sıkıntılar değil. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışa bağımlı bir ekonomik yapıdadır. İthalata bağımlı bir ada ülkesi olan KKTC’de kısıtlı olanaklar ile yapılan sanayi dışında bir üretim bulunmaması dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak konumumuzun avantajları de mevcuttur. Yükseköğrenim ve turizm ülke ekonomisinin lokomotifi konumundadır. Ne yazık ki tüm dünyada olduğu gibi pandemi iki sektörü de olumsuz etkilemiştir. Her sektöre gereken önemin verilmesi gerektiğini ve yeni ekonomi modelinin yükseköğrenim, turizm ile Türkiye’den gelen suyun sulu tarımda kullanılması ile yeni bir ekonomik adımın atılması ile mümkün olacağına inanıyorum. Yükseköğrenimde, turizmde çeşitlilik ile tarımda yapılacak su hamlesi ve Maraş adımı ile imar planları süreçleri gibi inşaat sektörüne fayda sağlayacak icraatların eşgüdüm ile sürdürülmesinin başlangıç noktamız olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİDEKİ KÖTÜ GİDİŞATI SADECE TL’NİN DEĞER KAYBI İLE AÇIKLAMAK DOĞRU DEĞİLDİR”
KKTC’de TL’den farklı bir para birimi kullanmanın veya ödemeleri Euro’ya endekslemenin mümkün olup olmadığı tartışmalarına da değinen UBP Lefkoşa Milletvekili Adayı Dr. Ahmet Savaşan, “Bu tartışmanın, içinde bulunduğumuz koşullar nedeniyle yerinde bir tartışma olmadığını düşündüğünü” belirterek şunları söyledi:
“Elbette ekonomide istikrarın sağlanması için hem stabil para birimi hem de enflasyonun önlenmesi için yapılacakların olduğunu düşünüyorum. Ancak ekonomik olarak tek kurtuluşumuzu Euro'ya geçmeye bağlamak, ya da ekonomideki kötü gidişatı sadece TL’nin değer kaybı ile açıklamak doğru değildir. KKTC’nin kendi özel ekonomik sıkıntılarını da dikkate alarak Türkiye ile ciddi bir görüşme sürecinin başlatılacağını söylemek istiyorum. 
Bu bağlamda iki para birimi yarıştırırcasına bir tutum takınmak yerine reel ekonomiye daha fazla eğilmemiz elzemdir. Bize daha bol kazanç getirecek ve bu kazancı toplum kesimlerine yaymamıza neden olacak faaliyetler içinde olur ve bunları başarı ile sürdürürsek, dıştan kaynaklanan krizlere karşı daha direngen olacağımıza hiç kuşku duymuyorum. Biz, KKTC’ye kaynak akışını hızlandıracak, turizm ve yükseköğretim ürünlerimizi değerlendirecek arayışlar ve faaliyetler içinde olacağız”

FEDERAL ÇÖZÜM MÜ, YOKSA KKTC’Yİ TANITMAK MI?
Cumhurbaşkanlığı makamına Sayın Ersin Tatar’ın seçilmesi ile başlatılan yeni Kıbrıs siyasetinde Kıbrıs’taki yeni olası çözüm modelinin egemen eşitliğe dayalı bir model olduğu defalarca vurgulandığını belirten ve Kıbrıs sorunu ile ilgili siyasetin Türkiye ile tam bir uyum içinde yürütülmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Dr. Savaşan, Kıbrıs sorununa ilişkin konuşmasında, “Bugüne kadarki çözüm arayışları başarılı olamadıysa elbette başka yolların da denenmesi gerekir. Rum tarafının çözümsüzlüğün kalıcılaşmasından endişe duyduğu mesajları geliyor. Eğer çözüm istiyorlarsa onların da yeni şeyler yapmaları, eski tutumlarını bir kenara bırakmaları gerekir. Bu yeni politika, Rum tarafının farklı şeyler söylemesine de fırsat veriyor. Egemen eşitliğimizde ısrar edeceğiz. Bu bizi egemen eşitliğe dayalı sürdürülebilir bir çözüme götürürse, bundan hem Türkler, hem de Rumlar kazançlı çıkacaktır” şeklinde konuştu. 

“TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİ SADECE EKONOMİK YA DA ASKERİ ANLAMDA ELE ALMAMAK GEREKİR”
Son yıllarda Türkiye-KKTC ilişkilerinde yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendirdiği sorusuna karşılık “yaşanan bazı gelişmelerin TC-KKTC ilişkilerini de zaman zaman yanlış yorumlanacak noktalara ittiğini ancak KKTC’nin her sıkıntısında yanında olan Türkiye Cumhuriyeti ile tartışmak yerine daha iyi bir ilişki düzeyini yakalamak için doğrudan görüşme ve temas teknikleri ile ilişkilerin geliştirileceğine inanandığını” vurgulayan Dr. Savaşan, doğru iletişim ve karşılıklı güvenle sorunların aşılabileceğine örnek olarak son günlerde Türkiye’den sağlanan kaynağa dikkat çekti. Bir süreden beri sıkıntısı çekilen taze paranın Türkiye’den sağlandığını belirten Savaşan, “Türkiye ile ilişkileri sadece ekonomik ya da askeri anlamda ele almamak gerektiğine inanıyorum. Kültürel ve milli anlamda da derin bağları olan iki devletin yeni dönemde ciddi işbirlikleri ile çok daha güzel gelişmeleri yakalayacağına inancım sonsuzdur” dedi.