Candan Mert

Sosyal medyada hızla yayılan “Burhan NalbanoğluHastanesi’nden kimsesiz ve akciğer kanseri hasta ve yaşlı Ahmet Levent İnan(E-72)’ın herhangi bir sağlık güvencesi olmamasından dolayı evine atılıp bırakılmış olması” iddiaları ardından muhtaç bir insana böyle bir tutum sergilenmesi tepkilere neden oldu. Bu iddialara yönelik ise hastane yönetiminden açıklama geldi. 

Sosyal medyada hızla yayılan “Burhan NalbanoğluHastanesi’nden kimsesiz ve akciğer kanseri hasta ve yaşlı Ahmet Levent İnan(E-72)’ın herhangi bir sağlık güvencesi olmamasından dolayı evine atılıp bırakılmış olması” iddiaları ardından muhtaç bir insana böyle bir tutum sergilenmesi tepkilere neden oldu. Bu iddialara yönelik ise hastane yönetiminden açıklama geldi. 

Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Erol Uçaner, Haberal Kıbrıslı'ya özel olarak konu hakkında açıklamalarda bulundu. 

Uçaner: "Hastamız KKTC’de kaçak olarak görünüyordu"

Hasta Ahmet Levent İnan(E-72)’ın uzun zamandan beri farklı hastanelerde akciğer sorunları nedeni ile tedavi gördüğünü ifade eden Uçaner, hastanın Ağustos sonunda nefes alamayacak konuma gelerek kötüleştiğini, bundan dolayı Girne Akçiçek Hastanesi’ne gittiğini ve oradan da 31 Ağustos tarihinde ambulansla Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini dile getirdi. 

Önce acil servise, ardından dahiliyeye götürülen hasta İnan’ın durumunun kötü olmasından dolayı TC kimliği ile tedavi edilmek üzere adının kaydedildiğini, ancak KKTC’de sağlık yönünden hiçbir güvencesi olmadığını ve kaçak olarak göründüğünü aktaran Uçaner, hastaya ilk tetkiklerin yapılmasından sonra hastada akciğer kanserinin yayılmış olarak belirlendiğini kaydetti. 

“Hasta, Türkiye’ye gidebilmesi için ücretsiz olarak iyi bir duruma getirildi”

Bu hastalıkların detayına inilmesi için hastaya ileri tetkiklerin yapılması gerektiğini ifade eden Başhekim Yardımcısı Erol Uçaner, o tetkiklerin de Sağlık Bakanlığı üzerinden kurul sevkiyle yapılabilecek tetkikler olduğunu ve bunların Yakındoğu Hastanesi’nde yapılabileceğini, ancak hastanın herhangi bir sağlık güvencesinin olmamasından dolayı bu sevkin gerçekleştirilemediğini aktardı. 

Hasta Ahmet Levent İnan’a bu durumu anlattıklarını, eğer bu işlem yapılacaksa ek ücret ödenmesi ya da ücretsiz tetkik ve tedavilerin olabilmesi açısından sağlık güvencesi kayıt işlemlerinin başlatılabilmesi için bazı evrakların olması gerektiğini aktardıklarını söyleyen Erol Uçaner, hasta İnan’ın hastane yönetiminden bu evrakları hazırlayabilmesi için süre ve Türkiye’ye gidebilmesi içindoktorlara kendisini iyi bir duruma getirmelerini istediğinisöylediğini ifade etti. 

Bunun üzerine hastane doktorları tarafından 15 gün boyunca hastanın tedavi altında tutularak, hastanın hastaneden çıkarılacak kadar iyi bir konuma getirildiğini aktaran Başhekim Yardımcısı Uçaner, bu tedavi ve süreç içerisinde herhangi bir güvencesi olmamasına rağmen hastadan herhangi bir ücret talep edilmediğinin altını çizdi. 

“Hastamız için gereken tedaviler fazlasıyla yapıldı”

Hasta Ahmet Levent İnan’ın 15 Eylül tarihinde hastaneden taburcu edildiğini ve evine kadar ambulansla götürülüp bırakıldığını aktaran Başhekim Yardımcısı Erol Uçaner, hiçbir şekilde hastanın evine atılmadığının ve hastanın evinin ve yaşam koşullarının kötü bir durumda oluşunun da hastane sorumlulukları içerisinde olmadığının altını çizdi. Bu konuda üzerine düşen bir görev olsa hiç düşünmeden yapacaklarını vurgulayan Uçaner, “Hiç kimse iddia edildiği gibi evine atılıp bırakılmadı, hastamız için gereken bütün tedavilerimizi fazlasıyla yaptık” diyerek, bu konuda herhangi bir hatalarının olması durumunda, özürlerini kimseden esirgemeyeceklerinin altını çizdi.

Öte yandan Haberal Kıbrıslı, yaşlı ve hasta, yaşam koşulları kötü durumda olan 72 yaşındaki Ahmet Levent İnan için yardım kuruluşu olan Zeytin Ağacı Eğitim ve Yardımlaşma Derneği(ZAYDER) Kurucusu Rabia Özcömert ile iletişime geçti.

Özcömert: Kimsesiz yaşlılarımız için elbirliğiyle hareket etmeliyiz

Rabia Özcömert, yardıma muhtaç olan hiçbir insanı şimdiye kadar yarı yolda bırakmamaya özen gösterdiklerini ifade ederken, yaşlılar için özellikle işbirliği içerisine girilip yardımlarını kurum ve kuruluş olarak esirgemeyeceklerini dile getirdi. Yardıma muhtacı olan, kimsesiz bireyler ve yaşlıların sokaklarda kalmaması gerektiğinin altını çizen Özcömert, bunun için devlet tarafından ücretsiz bakım evleri açılması gerektiğini vurguladı. Bu gibi acil durumlarda hemen bir kurulun toplanarak elbirliğiyle bu tür sıkıntıların önüne geçmesinin önemine değinen Rabia Özcömert, bunun gibi kuruluşlar için basın-yayın, sosyal medya gibi insanların fazla olduğu alanlarda kimsesizlerin sesi olmak adına, onlar ve daha iyi, daha yaşanılası bir dünya için acil olarak bu işin çözülmesi, ücretsiz sığınma ve korunma evlerinin açılması gerektiğini aktardı.