Eniz Orakcıoğlu

Harup hasat zamanının gelmesine karşın, üreticinin yüzü bu yılda gülmedi. Geçen yıla göre her şey daha kötüye gitti. Rekolte azaldı, kalan üretici ise üretimden kopma noktasına geldi. 

Tatlısu Harnup Üreticileri Birliği Başkanı Ali Çil ve üretici tarafından rekoltenin düşme nedenlerinden  biri olarak gösterilen kuraklık, üreticiyi mağdur etti. Diğer yandan ise üreticiler, devletin bugüne kadar uyguladığı yanlış politikalar ve harnuba  üvey evlat muamelesi yapılmasının da rekoltenin düşmesinde etkili olduğu belirtti. Devlet tarafından getirilen işlenmemiş harnubun yurtdışına ihraç yasağının üreticiyi üretimden kopardığını vurgulayan Çil ve üretici, “Dünyada tarım ürünü ihraç eden herkese prim verilirken bizde yasaklamalar geldi. Bunların neticesinde de bu noktaya getirildik” şeklinde konuştu.

“Rekolte bu yıl çok kötü”

Tatlısu Harup Üreticileri Birliği Başkanı Ali Çil, Rekoltenin bu yıl çok kötü olduğunu söyleyerek, “Geçtiğimiz yıl 230 ton olan Tatlısu harup rekoltesi bu yıl 50 ile 70 Ton arasına düşmüştür. Geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklık harnubu etkilemiş bugün üretici mağdur duruma gelmiştir. Harup ağacı 1 yıl önce çiçek açar ve 1 yıl sonra da meyvesini veriri, geçtiğimiz yıl ağaçlarda çiçek yoktu. Fakat 1980’lere kadar 3 bin ton olan harup rekoltesinin bugün 200-300’lere düşmesi ise devletin yanlış politikaları ve harnuba ilgi göstermemesinden kaynaklanıyor” diye konuştu.

“Yanlış politikalar bizi bu noktaya getirdi”

1980 yılına kadar rekoltenin 3 bin 4 bin ton olduğunu belirten Çil, “2000’li yıllara kadar harup tek elden yani Binboğa tarafından alınmaktaydı. Onlarda sadece toplama parası verdiği için harup çok ucuza gitmekteydi. Kısacası harnubu üreten kar yapamazken, toplayan iyi kar yapıyordu. O yıllarda yediler, dolandırdılar, kaçtılar diye haberler yapılmıştı. Hal böyle olunca üretici üretimden soğudu ve rekolte günden güne azalmaya devam etti. Şu an fabrikanın 2’ye çıkması ve Türkiye’den tüccarın gelmesi ile iş biraz değişti ve fiyatlarda iyileşme yaşandı. Eskiden işlenmemiş harnubu üretici yurt dışına ihraç edebilirken, şimdi devletin işlenmeden harnubu yurtdışına gitmesini yasaklaması da üretimden koparan bir başka nokta oldu. Dünyada tarım ürünü ihraç eden herkese prim verilirken bizde yasaklamalar geldi. Bunların neticesinde de biz bu noktalara kadar geldik” dedi.

“Harup yerinde işlenmeli”

Harupta başka bir sıkıntının da fabrikaların harnubu yerine göre işlememesi olduğunu vurgulayan Çil, “Bana göre Tatlısu’nun harnubu Tatlısu’da, Mağusa’nın harnubu Mağusa’da, Karpaz’ınki ise Karpaz’da seçilmelidir. Çünkü harup kamyonlara kepçelerle yüklenip, alım yaparken, boşaltırken harup yüzde 50 ile 70 arasında zarar görmektedir. Kırılan ve delinen haruplar sürekli kepçelere maruz kalıp itilip kakılmaktan seçilebilecek harup az miktarda oluyor. Bu nedenle dünyanın en güzel harnubuna sahip olan Kıbrıs’ın kara altını, maalesef yanlış politikalar yüzünden sanayiye gitmek zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.

“Rekolte bu kadar azken fiyatta pazarlık gereksiz”

Çil, sözlerine şu şekilde devam etti; “Geçtiğimiz yıl sanayi harnubunun kilosu 1,20 TL fiyat belirlenmişti. Ama bu yıl şu ana kadar rekoltenin çok düşük olması ve bu nedenle fiyatta pazarlık yapamamamızdan dolayı fiyatı kestiremiyoruz. Bu kadar az rekoltesi olan bir ürün için 10 ya da 20 kuruşun pazarlığını yapsak bile karda çok bir şey fark etmeyecek. Hasat erken başladı ama şu anda bazı üreticiler ağaçlarda harup az olduğu için harupları toplamıyor. Belki de birçok harup dalında kalacak.”

ÜRETİCİ NE DEDİ?

Alpay Orhan Güvenlier;

“Rekoltede olağan üstü düşüş var”

“Harup hasadı başladı, ama maalesef bu yıl rekoltede olağan üstü bir düşüş yaşanmıştı. Bilindiği üzere harnubun en büyük rezervi Tatlısu’dur, geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklıktan dolayı rekolte büyük oranda düşüş yaşaması ise üreticiyi maddi açıdan etkilemiştir. Bu yıl harnubun fiyat belirlenmesi henüz yapılmadı. Bunun bağlı olarak da bu yıl kooperatif olarak harnubu ayrıştırıp piyasaya sürmeyi düşünüyoruz bu sebeple geçen yılın fiyatlarından biraz daha yüksek olacağı umudundayız. Diğer yandan devlet yıllardır harnubu ve harup üreticisini çok dışladı. Harnubun yıllardır tek ihracat ürünü olmasına rağmen, devlet bu konuda hiçbir düzenleme yapmadı. Hâlbuki ağaç başı teşvik verilse herkes ağacına daha iyi bakıp daha fazla verim alınacağını düşünüyorum. Çünkü bizim harnubumuzun 4’de 3’ü yemişlik bakım isteyen haruptur, üretici de teşvik alamadığı için kendi maddi gücü ile ne kadar bakabilirse o derece rekolte alıyor.”

Özcan Bozkoyun;

“Harup üvey evlat muamelesi görüyor”

“Rekolte bu sene çok düşük, bu yıl toplanan ürün geçen yılın neredeyse 3’de 1’i kadar oldu. Bundan 15 yıl önce bin 200 civarında olan rekolte bu sene en çok 100 tondur. Yıllarca halkın ekmeği ile oynanmış ve harnubun yurtdışına çıkması yasaklanmıştı, harup tek elden toplanmakta ve bu işten de 4-5 sanayici kar etmekteydi. Diğer yandan mevcut harup ağaçları yaşlandı ve yerine yenilerinin dikilmesi ihtiyaç oldu, ama herkes memnun olduğu kar yaptığı işi yapmayı tercih eder, bu yüzden de üretici üretimde uzaklaştı. Kısacası yaşlanan ağaçlar üretici tarafından kurumaya bırakıldı, tatmin edici bir şeyler olmadığı içinde üretimden vazgeçilme noktasına gelindi. Devletin harnuba teşvik vermemekte sadece sözde sahip çıkmaktadırlar. Kısacası harup çok değerli bir ürün olmasına rağmen patates, narenciye gibi değer görmemekte, üvey evlat muamelesi, görmektedir.”

Osman Uyanır;

“Harup kaderine terkedildi”

“Bu sene harup maalesef ki yok. Bunun sebebi de Tatlısu’da birçok arazinin satılması ve harnubun kaderine terk edilmesinden kaynaklanıyor. Harup arazileri belli şirketlerin eline geçti ve bu şirketlerde tabi ki harup yetiştirmek için değil, ileriye dönük yatırım amaçlı aldı. Diğer yandan girdi maliyetlerinin artması, eski harup üreticilerinin artık tarlalarına bakamaz hale gelmesi, gençlerin de ilgilenmemesi sebebi ile ağaçlar bakımsızlıktan bu hallere geldik.”