Ülkemizin özellikle en kalabalık şehri olan Lefkoşa’da trafik sıkışıklığına vatandaşın tepkileri giderek artıyor.  

Girne – Lefkoşa anayolunun da bakıma alınması sürücüleri adeta çıldırtma noktasına getirdi. Özellikle iş yerlerinde ve günlük hayatlarında zor süreçlerden geçen bireylerin sabah ve akşam yoğun trafik stresine maruz kalması psikolojik sınırları dahi zorlamaya başladı. Uzmanlara göre gün içerisinde yaşadıkları sıkıntılara birde trafikte yaşanan stres eklenince insanların evlerine vardıklarında aileleri ve yakınları ile ilişkileri olumsuz etkilere maruz kalabiliyor.

Trafiğin etkileri konusunda Haberal Kıbrıslı gazetesinden Rabia Çakmak'a görüşünü aktaran vatandaşlar yol çalışmalarının trafiğin en yoğun olduğu saatte yapılması, yollardaki çukur ve engebelerin bulunması ve trafik sıkışlığı da eklenince yoğun stres yaşadıklarını dile getirdiler.

Hastalıklara Davetiye Çıkarıyor

Bütün hastalıkların temelinde yatan stresin limitlerin üzerinde olması insanlarda tamiri mümkün olmayan rahatsızlıkları beraberinde getirebiliyor. Bu konuyla ilgili çeşitli araştırmalar yapan kurum ve kuruluşların ortaya koydukları raporlar ise dehşete düşürücü cinsten.

Trafikte yaşanan sinirlilik, stres, sabırsızlık ve engellenmişlik hissi, kızgınlık ve öfkeye dönüşme eğilimi gösterebiliyor. Uzmanlara göre stres, kişileri diğer hastalıklara ve hatta depresyona karşı savunmasız kılıyor. Bu nedenle, kişilerde uzun vadede kronik stres, kaygı bozuklukları, panik bozukluk ya da depresyon görülme riski artıyor

“Trafik sosyal hayatı etkiliyor” 

Bu konu hakkında Haberal Kıbrıslı gazetesine röportajda bulunan Sebahattin Kurt(47), trafikteki bireylerin birbirlerine karşı oldukça sabırsız ve saygısız olduğunu aktarırken, yol çalışmalarının devam etmesinden dolayı bekleme süresinin uzun olduğunu ve bu durumun kişilerde sosyal yaşantıyı kötü etkilediğini açıkladı. Gençlerin alkollü ve süratli araç kullanmasının kazaya sebebiyet vermesi yanında diğer bireylerin hayatlarını da tehlikeye attıklarını ve bu konu ile alakalı hükümetten yolların genişletilmesi, trafik kontrollerinin sıkılaştırılması gerektiğine vurgu yaptı.

Trafik Stresi Kalp Krizini Tetikleyebilir

Konuyla ilgili yayınlanan raporlarda trafikte maruz kalınan hava kirliliğinin kalp krizi ve astım gibi nefes ve solunum problemleri yaşama riskini de artırdığı belirtiliyor. Sıcaklığın çok fazla yaşandığı ülkemizde ise bu risk gurubu bir derece daha yüksek seviye de görülebilir.

Ruh Sağlığını Bozuyor

Araştırmalara göre akmayan trafiğin ruhsal sağlığımız üzerinde de olumsuz etkileri bulunduğu tespit edilmiştir. Trafiğin içinde sıkışıp kalan sürücülerin günlük yaşantılarında ise fiziksel ve ruhsal sağlık açısından tehdit oluşturuyor.

Buna göre tehditkar bir olay olmasa dahi herhangi bir yaşam olayı dengemizi bozabilir ve stres kaynağı olabilir. Stresin etkileri ise fiziksel, duygusal ve düşünce boyutunda hissedebilir. Fiziksel olarak bedende oluşan kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, baş ağrısı, mide ağrısı; duygusal olarak kaygı, sıkıntı, korku, mutsuzluk, umutsuzluk; düşünce anlamında ise karamsar, çaresiz ve umutsuz düşünceler eşlik edebilir.

“Yollarda çukur ve engebe çok fazla”

Trafiğin sağlığı kötü etkilemesi konusunda Haberal Kıbrıslı’ya görüşünü aktaran Şengül Çakmak(39), yol çalışmalarının trafiğin en yoğun olduğu saatte yapılmasının yanlış olduğunu, bu işlemin gece yapılması gerektiğine değinirken, bitmemiş yol çalışmalarından dolayı ambulans ile hastaneye yetiştirilen hastaların da hayatlarının tehlikede olabileceğini açıkladı. Yollardaki çukur ve engebelerinin oldukça fazla olduğunu ve birçok trafik kazasının da bu sebepten dolayı yaşandığını bildirmesinin yanında ışıklandırılmaların az olduğunu, tabelaların yetersiz olduğunu ve hükümetin yolları genişletmesinin şart olduğunu kayıt etti.

Sabırsızlığı Tetikler

Araba sürerken stresi tetikleyen en önemli noktalardan biri sabırsızlıktır. Bir türlü ilerlemeyen yolda arabaların hareket etmesini beklemek ve diğer sürücülerin hataları ile uğraşmak sabırsızlığı arttıran etkenler arasında yer almaktadır.

Varılmaya çalışılan yere geç kalındığının fark edilmesi ve hareket edememenin getirdiği engellenmişlik hissi ile birlikte sabırsızlık, trafikteki stresle baş etmeyi daha da zorlaştıran en büyük etken olarak karşımıza çıkıyor.

Stres Evde Şiddete Dönüşebilir

Trafikte yaşanan yoğun stres ev hayatlarını da etkileyebilmektedir. Sinirin ve stresin eşlik ettiği yolculuk sonrası evine vardığında kişi, bunu yakın çevresine sert bir şekilde gösterebilmektedir. Trafikte hatalı sürücüye sinirlenen fakat bunu eyleme dökemeyen bir sürücü bu duygusunu ulaşılması en kolay kişiye, evde birlikte yaşadığı kişilere yöneltmesi kimi zamanlarda kaçınılmaz olabilir.

Çözüm Bulmak Siyasilerin Görevi

Buradan yola çıkarak ülkeyi yönetenlerin trafik sorunlarına bir an önce çözüm bulmaları zaruridir. Kanser vakalarında zaten dünya şampiyonu olan ülkemiz, stresin kaynağını kurutamasa bile minimum seviyeye indirmekle yükümlüdür. En azından birçok sorun ile boğuşan Kıbrıs Türk Halkı’na bu konuda en pratik çözümler üretmek siyasilerin görevidir.

 “Master planı ile olacak iş değil”

Konu ile alakalı Haberal Kıbrıslı’ya açıklamada bulunan Ali Yenen(52),  her geçen gün artan trafik kazalarından,  yolların bakımsızlığından ve trafik kazalarından dolayı oluşan sıkıntılardan kendisinin de şikayetçi olduğunu belirtirken,  Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın seçim zamanı trafik master planını halka gösterdiğini fakat Baf’ gidildiğinde yolların ne kadar düzensiz olduğunu görebileceklerini açıkladı. Tabelaların da düzensiz ve bakımsız olduğuna değinen Yenen, birçok tabelanın otlardan dolayı gözükmediğini, her yerde kiralık araçların olduğunu fakat uyarıcı ikaz tabelalarının eksik olduğunu, öncelikle bu konu ile alakalı karayollarının acil bir şeyler yapması gerektiğini ifade ederken bu işlerin master planı ile olamayacağını aktardı. Diğer sebep olarak trafik eğitiminin eksik olduğunu, Kızılbaş Kilisesi ile Maliye Bakanlığı’nın arasındaki yolu düzenleyemeyen bir hükümetin söz konusu olduğunu, başka ülkelerde dağlara şehir kurulmasının yanında yolları da ona göre donanımlı yaptıklarını vurgulayan Yenen, “trafik konusunda gelişmiş bir ülke değiliz” dedi.

“Kavşaklar kullanılır hale getirilmeli”

Gazetemize trafik ile alakalı şikayetlerini aktaran Mustafa Türk(53), trafikte makyaj yapandan sigara içene kadar birçok insana şahit olduğunu fakat devletin bu konu ile alakalı bir şeyler yapmadığını ve bu konunun hükümette gündem konusu olması gerektiğine vurgu yaparken, kavşakların daha çalışır vaziyete getirilmesi konusunda daha hassas olmamız gerektiğine değindi.

“Yollar göle dönüyor”

Bir diğer konu olarak alt yapının sağlam olmamasına değinen Şevket Köksan(53), yağmur yağması dahilinde yolların göle döndüğünü ve şoförlerin bu konudan oldukça rahatsız olduğunu, bu sorunun nereye kadar böyle devam edebileceğini açıklarken, bunun yapılmaması dahilinde maddi ve manevi zararların sonu gelmeyeceğine vurgu yaptı.