TIP-İŞ Başkanı Varış: Ülkemizde bugün sağlık sisteminin durumuna bakacak olursak son 6 aylık süre içinde anlamlı ve tatminkar bir icraat göremedik. İlaç eczacılık dairesi’nde, zafiyetten dolayı kamyonlarca ilaç çöpe giderken kanser ve enfeksiyon hastalıkları gibi kronik hastalıkların tedavisinde de ilaçlarda eksiklikler yaşıyoruz

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Gardiyanoğlu: Sağlıkta reform yine yapılamayacak, bu sağlık bakanı da ömrünü doldurup gidecek, bir sonraki bakan geldiğinde de yine aynı sorunlar konuşulmaya devam edilecek. Mağusa Devlet Hastanesi’nde eko cihazı 2 yıldır bozuk. Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde panoramik röntgen cihazı 3 yıldır bozuk. Kamu sağlık hizmeti bu mudur?

Tabipler Birliği Başkanı Arifoğlu: Sağlıkla ilgili yasalar bir türlü geçemedi. Döner Sermaye Yasası Anayasa Mahkemesine takıldı. Genel Sağlık Sigortası Yasasına bakıldığında ise 400 milyon liralık bir bütçenin gerekliliğinden bahsediliyor. Üstten alta hiyerarşi çok iyi yansımıyor

Deniz ABİDİN

Sağlık alanında faaliyet gösteren bazı sendika ve birlik temsilcileri, sağlık alanında bir reformun yakalanamadığı gibi fazla bütçe gerektirmeyen konularda dahi adım atılamadığını belirtti. 

TIP-İŞ Başkanı Varış: Sağlık politikası için ilk nüfus bilinmeli

TIP-İŞ Başkanı Dr. Ahmet Varış, ülkede sağlık sisteminin kurulabilmesi için belli kriterlerin varlığına dikkat çekerek, bunların  başında nüfusun yer aldığını belirtti. Varış, hizmet verecek bir sağlık sisteminin kurulabilmesi için ülke nüfusunun bilinmesi gerektiğini kaydetti. 

Varış, mevcut hastalıkların önümüzdeki süreçte artması veya azalması ile birlikte istatistik verilerin, elimizdeki insan kaynaklarının ve altyapıdaki eksikliklerin bilinmesi gerektiğini söyledi. Varış, “Sağlık sistemini bir hasta olarak kabul edersek, bunları tam olarak ortaya koyamadan bu konuda verimli bir yol kat edemeyiz” diye konuştu. 

“Aslında çözüme kökten başlamak gerekir” diyen Varış, sağlık politikalarının bireylerin kendi inisiyatifinden çıkıp ülkenin belirlediği devlet politikası haline gelmesi gerektiğini söyledi. 

Varış, devlet politikası haline gelinmemesi durumunda aynı partiden bile olsa çeşitli bürokratların farklı uygulamalara yöneldiklerini kaydetti. 

“Kamyonlarca ilaç çöpe giderken, ilaç sıkıntısı yaşıyoruz”

Dr. Ahmet Varış, şunları söyledi, “Ülkemizde bugün sağlık sisteminin durumuna bakacak olursak son 6 aylık süre içinde mevcut sağlık bakanı geldikten sonra anlamlı ve tatminkar bir icraat göremedik. 

Ülkede olan ekonomik krizin bilincindeyiz. Ancak örnek verecek olursak, ilaç eczacılık dairesi’nde zafiyetten dolayı kamyonlarca ilaç çöpe giderken kanser ve enfeksiyon hastalıkları gibi kronik hastalıkların tedavisinde de ilaçlarda eksiklikler yaşıyoruz. Lefkoşa Devlet Hastanesi her yıl 15 Temmuz- 15 Ağustos arasında tadilat nedeniyle kapanıyor.

 Bu yıl da kapanmasına rağmen 26 Temmuz’a kadar bir çivi çakılmadı. 

Belli bir planlama için kapanıyor, ancak önceden bir hazırlık yapılmıyor. Günlük çözümlerle sorunlar çözülmeye çalışılıyor.”

Dr. Ahmet Varış, ülkede sağlık alanında bir reformun söz konusu olmadığının altını çizerek, siyasi irade tarafından bir çaba harcanıyor olsa da bunun yeterli olmadığının açık olduğunu kaydetti. 

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Gardiyanoğlu: Günü kurtarmaya çalışıyorlar

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Dr. Remzi Gardiyanoğlu da, yıllardır sağlık alanında yapılması beklenen reformların yapılmadığını, sadece ufak tefek makyajlarla günün kurtarılmaya çalışıldığını kaydetti. 

Gardiyanoğlu, iktidarların ömrünün çok kısa olmasından dolayı ve ülkede ulusal bir sağlık politikasının da olamayacağını belirterek, bakanın “Benim dönemimde grev olmasın, olay çıkmasın” dediğini söyledi. 

“Sistemin değişmesini istemeyenler var”

Gardiyanoğlu, son günlerde sağlıktaki sendikaların sesini yükseltmeye başladıklarını belirterek, “eylem yapacağız, sendikal mücadeleyi yükselteceğiz” şeklindeki bu söylemlerin kırk yıldan beridir söylenmekte olduğunu belirtti. 

Aslında kırk yıldır bu hastanelerde kendilerinin çalışmakta olduklarına dikkat çeken Gardiyanoğlu, nedense bu konudaki tepkileri, ne zaman sağlıkta bir reforma yönelik adım atılacak olursa o dönemde yaptıklarını kaydetti. 

Gardiyanoğlu, Sağlık Bakanının geçtiğimiz gün bir açıklama yaptığını belirterek, 1 Eylül’den itibaren doktorun özelde değil kamuda hasta bakacağını söylediğini dile getirdi. 

Gardiyanoğlu, Bakanın bu açıklamasının ardından sağlıktaki sorunların yeniden konuşulmaya başlandığını ifade ederek, hiçbir kamu hekiminin düzelmesini istemediği sorunların dile getirildiğini belirtti. 

Gardiyanoğlu, kamu sağlık bacağı güçlü olan bir sistemde hastaların verdikleri primin karşılığını devletten alacağını kaydetti.

Remzi Gardiyanoğlu, bugüne kadar gelmiş geçmiş hiçbir bakanın reformdan bahsetmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, yıllardan beri otomasyonun, muayenenin, ilaç eksikliğinin, aslında yıllardan beridir hep aynı şeylerin konuşulmakta olduğuna dikkat çekti. 

Gardiyanoğlu, sağlık alanında bir statükonun olduğunu ve sistemin değişmesinin istenmediğini belirterek, sistemi değiştirmeye niyeti olan herkese tüm desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti. 

“Kamu sağlık bacağı günde üç saat hizmet veremez”

Remzi Gardiyanoğlu, hastalara verilen randevu sisteminin bütçeyle çok da ilgili olmadığını belirterek, bir randevunun 5 ay sonraya verilmesinin, kamu doktorunun sabah 8’de hastaneye gidip 11’de ayrılmasının bütçeyle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. 

Gardiyanoğlu, dünyanın hiçbir yerinde kamu sağlık bacağının günde üç saat hizmet vermediğine dikkat çekerek, “Bu durumda tabi ki acilde yığılma olur” diye konuştu. 

Gardiyanoğlu, şunları söyledi, “Mağusa Devlet Hastanesi’nde eko cihazı 2 yıldır bozuk. Bu işi yapan kamu hekiminin dışarıda da bu işi yaptığı bir kliniği varsa, bunu yaptırmanın bir gereği olur mu? 

Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde panoramik röntgen cihazı 3 yıldır bozuk. Üç yıldır bu insanlar nerelere sevk ediliyor? 

Bu cihaz bugün 17 bin dolardır. Üç yıldır hastalar özele sevk ediliyor. Kamu sağlık hizmeti bu mudur?”

“Reform yine olmayacak, bu Bakan da ömrünü doldurup gidecek”

Dr. Gardiyanoğlu, “Dava tarihi bellidir, Bakan celpnameyi aldığı için kamu hekimlerini toplayıp 1 Eylül’den sonra özelde hasta bakmayacaksınız dedi” diyerek, birilerinin atılmak istenen adımlara yine engel olmaya çalışmakta olduğunu söyledi. 

Gardiyanoğlu, sağlıkta reformun yine yapılamayacağını, bu sağlık bakanının da ömrünü doldurup gideceğini, bir sonraki bakan geldiğinde de yine aynı sorunların konuşulmaya devam edileceğini kaydetti. 

Tabipler Birliği Başkanı Arifoğlu: Yıllarca ilaç atığı yaşandı 

Tabipler Birliği Başkanı Dr. Kenan Arifoğlu ise, Sağlık Bakanının iyi niyetle uğraştığının göz ardı edilemeyeceğini belirterek, Maliyeden kaynaklı personel sıkıntısının devam etmekte olduğunu söyledi. 

Arifoğlu, üstten alta hiyerarşinin çok iyi yansımadığını ifade ederek, ülkenin genelinde var olan ekonomik sıkıntının da etkili olduğunu söyledi. 

Arifoğlu, ülkenin genelinde kamu düzeninde ciddi sıkıntıların devam etmekte olduğuna vurgu yaparak, yıllarca ciddi anlamda ilaç atığının yaşandığını söyledi. Mevcut personel, mevcut düzenin ilaçları kontrol etmediğini belirten Arifoğlu, günü yaklaşan ilaçların öne alınması yapılmadığı için birçok ilacın çöpe gittiğini söyledi. 

“Sağlık yasaları bir türlü geçmedi”

Dr. Arifoğlu, sağlıkla ilgili yasaların bir türlü geçmediğini belirterek, Döner Sermaye Yasasının Anayasa Mahkemesine takıldığını, Genel Sağlık Sigortası Yasasına bakıldığında ise 400 milyon liralık bir bütçenin gerekliliğinden bahsedildiğini kaydetti. 

Kenan Arifoğlu, devletin sigortalılardan sağlıkla ilgili aldığı primlerin sağlık bakanlığı bütçesinde toparlanamadığını ifade ederek, “prim bütçesi gelse özeldeki hekimlere yansıyacak. Bu durumda halk mevcut özel kliniklere de gidebilecek. Devlet hastaneleri üzerindeki yük de azalmış olacak” dedi. 

“Hangi sistemde sağlığımızı yürüteceğimiz önemli”

Arifoğlu, dolayısıyla tüm bunların hepsinin bir bütün olduğunu belirterek, randevu sistemi içindeki en büyük sıkıntının randevunun telefonla doktordan bağımsız kişiler tarafından verilmesi olduğunu kaydetti.

Ne kadar özelleşeceğimizin, hangi sistemde sağlığımızı yürüteceğimizin de önemli olduğunu belirten Arifoğlu, son dönemde özel sigortanın daha ön plana çıktığını söyledi.