Deniz Abidin

Yeni Bakış’a konuşan vatandaşlar, ülkede bugünün şartlarında geçinmenin çok zor olduğunu ifade ederek, özellikle asgari ücretle yaşamanın imkansız olduğunu, elektrik, su ve benzini karşılamaya anca yettiğini belirtti.

Vatandaşlar, aldıkları maaşın neredeyse tamamını elektrik ve su faturasına, geriye kalanın ise sadece mutfak masrafını karşıladığını söyleyerek, “Lüks harcama yapamıyoruz. Buna rağmen yine yetmiyor. Aldığımız maaş olduğu gibi borca gidiyor. Geçim sıkıntısı ve boğaz tokluğuna çalışıyoruz. Elde avuçta bir şey kalmadı. Borç yüzünden malını satan dahi var” diye konuştu.

VATANDAŞ NE DEDİ?

Hasan Kocabaş:

“AYLIĞIMIZI ALIYORUZ, ELİMİZDE KALMIYOR”

“Bu ülkede geçinmek artık çok zor oldu. Özellikle asgari ücretle yaşamak zorunda olan vatandaşların geçinmesi imkansızdır. Mevcut asgari ücretin iki katı olması durumunda geçinmek belki kolaylaşabilir. Bir kilo domatesin 5 lira olduğu ülkede yaşamak çok da kolay değil. Aylığımızı alıyoruz, elimizde kalmıyor. Birikim yapmayı bırakın, elektrik, su, kira derken elde avuçta kalmıyor. Lüks harcama yapamıyoruz. Tatile en son ne zaman çıktığımı hatırlamıyorum, bu yaz da çıkamadım. Bu durumda çıkmamamız lazım”

Sevilay Ugun:

“12 YILDIR TATİL YAPMIYORUM”

“Geçinmek artık mümkün değil. Dört kişilik bir ailenin zaruri mutfak harcaması bugünün koşullarında 2 bin liradır. Su ve elektrik faturalarıyla ay oluyor bu rakam 4 bin liraya kadar çıkıyor. Benim iki çocuğum var. İkisi de öğrencidir. Maaş elime geçer geçmez ilk işim mutfak masraflarımızı karşılamaktır. Ardından elektrik, su gibi mecburi ihtiyaçlardan gelen faturaları ödüyorum. Lüks bir yaşantımız yok. Giyim kuşam yok. İki çocuğuma toplamda ayda bin lira harçlık veriyorum. Kendimiz için yaşadığımız bir gün yok. 12 yıldır tatil yapmıyorum. Öyle bir durumuz yok”

Cemaliye Kahramanöz:

“TEK BAŞIMA YAŞAMAMA RAĞMEN YETMİYOR”

“Ben emekliyim. Emekli maaşım 2 bin lira. Tek başıma yaşamama rağmen yetmiyor. Elektrik faturası ödemekten, benzin faturasını ödemekten geriye bir şey kalmıyor. Her ay 400 lira benzine veriyorum. Torunlarım var, onlara harçlık vermek isterim fakat veremem. Vakıf evinde yaşıyorum. Her ay 130 lira kira ödüyorum. Buna rağmen geçinemiyorum”

Ali Yurdaışık:

“BIÇAK KEMİĞE DAYANDI”

“Önceden kuaför dükkanım vardı. Kapatmak zorunda kaldım.  Halk bugün öyle bir duruma geldi ki bıçak kemiğe dayandı. Eski gelirler artık bana göre mazide kaldı. Vatandaş dar boğazda, geçim derdinde. Dostluk, insanlık kalmadı. Herkes yaşam mücadelesi derdinde. Geçim sıkıntısı ve boğaz tokluğuna çalışıyoruz. Elde avuçta bir şey kalmadı. Çocukların okul masrafları, elektrik ve su faturaları vatandaşı bezdirdi. Elektrik Dairesi de belediye de aydınlatma ücreti alıyor. Yalnız yaşamama rağmen geçinemiyorum”

Altan İmamzade:

“KIBRIS TÜRKÜ’NÜN SONU PERİŞANLIKTIR”

“Alım gücü düştü, maaşlarda ise çok bir artış yok. Bu şekilde geçinmek imkansız. Kiralar 300 sterlinden başlıyor. Ekstra iş yapmak zorunda kalanlar var. Kıbrıs Türkünün sonu perişanlıktır. Borçları yüzünden mallarını satan var. Malı da elinden giden vatandaş bir süre sonra ne yapacak? Maaşını alan ya özel okullara ya elektriğe ya da kiraya veriyor. Elde avuçta kalmıyor. Devlet en kısa zamanda sosyal konut yapmalıdır. Sosyal konut projesi hayata geçerse belki durumu iyi olmaya birçok vatandaş biraz olsun rahat nefes alır”

Altın Cenkçi:

“DEVLET MEMURU OLMAMA RAĞMEN GEÇİNMEK ZOR”

“Memlekette pahalılık var. Ben çiftçiyim. Bugün tüccar gelir bizden domatesin kilosuna 50 kuruş ister. Ben domatesi açık tarladan çıkarırım. 5 lira kilosunu veriyoruz, hormonsuz. Tüccarlar Türkiye’den gelen domatesle buradaki tarımcıyı yok etmeye mi çalışıyor? Devlet memuru olmama rağmen pahalılıktan yine elimizde bir şey kalmıyor. Asgari ücretle geçinmek zorunda kalan ne yapsın? Sıcak havalarda klimasız durulmuyor. Evde tek bir klima çalışır, ayda 600 lira sadece elektriğe ödüyorum”

Derdaş Kasap:

“GEÇİNECEK KADAR BANA YETER”

“Ben iyi geçinirim. Kazancım iyidir. Elektrik faturası bana göre normaldir. Vatandaş ne kadar çok kullanırsa o kadar çok öder. Ben çok lüks yaşamıyorum. Yaşadığım hayata göre kazancım iyidir. Geçinecek kadar bana yeter”

Kasım Bıldırcın:

“SOSYAL YARDIM PARASI İLE GEÇİNİYORUM”

“Bugün hellimin kilosu 25 liradır. Vatandaş, en ucuz yemek hellim ekmek yese de yetmiyor. Ben sosyal yardım parası 900 lira ile geçiniyorum. Aldığım para, para değil. Elektrik, su, benzin bir de mutfak masrafı eklenince geçinemiyorum. Kısacası bizim yaşantımız sürünerek geçiyor. Eğer bu ülkede 900 lira ile geçinebilecek olan varsa buyursun nasıl geçindiğini biz de görelim”

Arif Menteşoğluları:

“BAŞKASININ YANINDA ÇALIŞARAK YAŞAYABİLMEK HİKAYE”

“Kendi işin yoksa, bu ülkede başkasının yanında çalışarak yaşayabilmek hikayedir. İki maaş gereklidir ki bu pahalılıkta geçinilsin. Bir de kira ödüyorsanız, elde hiçbir şey kalmıyor. Çoğu vatandaş geçim sıkıntısı yaşıyor. Alım gücümüz düştü. Elektrik çok yüksek. Her yerde pahalılık var”

Mustafa Dudu:

“GEÇİNMEK ÇOK ZOR OLDU”

“Asgari ücreti artırıyorlar. Temel ihtiyaçlara zam koyduklarında bir şey fark etmiyor. En çok vatandaşı sarsan elektrik faturasıdır. Her ay neredeyse 600 liradan aşağıya gelmiyor. Biz beş kişilik bir aileyiz. Lüks hiçbir harcamamız yoktur. Buna rağmen geçinmek gerçekten çok zor”