Biyologlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Sarpten, son dönemlerde hızlı artış gösteren ağaç katliamlarına tepki gösterdi.

Sarpten konuyla ilgili Yeni Bakış’a yaptığı açıklamada, “Ağaç sökülmesinin yasalarla suç olduğu belirlenmesine karşın devletin bu katliamlara neden göz yumduğu anlaşılmaz bir durumdur” dedi. 

“Dikilen fidanlar kesilenlerin yerini alamıyor”

Sarpten açıklamasında, “Ülkemizin ağaç varlığı bakımından çok fakir olduğu biliniyor. Özellikle Kıbrıs'a özgü ve çok yıllık zeytin ve harup gibi yerli ağaçlarımızın sayısı giderek azalmaktadır. Her ne kadar zaman zaman çeşitli kurum kuruluşlar tarafından fidan dikimi yapılsa da dikilen fidanların kesilen ağaçların yerini bir türlü alamadığını söyleyebiliriz. Aslında yürürlükteki yasaların uygulanması durumunda, ağaç katliamının ve hırsızlık odun satışının önlenmesi, oldukça kolaydır” dedi.

“Ağaçlar yasalarla koruma altında”

Sarpten, ülkede ağaç ve ormanlık alanların yasalarla korunduğuna atıfta bulunarak ilgili maddeleri anımsattı:

 “ Fasıl 63 Meyve Ağaçlarını Koruma Yasası’nın 3. maddesine göre:

‘Bir ilçe Kaymakamından, tarım işleriyle Görevli Bakanlığın görüşü alınmak koşulu ile kesimine veya sökümüne özel olarak yetki veren bir ruhsat alınmadıkça, harup ağacı, zeytin ağacı veya herhangi bir meyve ağacı kesilemez veya sökülemez. Böyle bir ruhsatı olmaksızın söz konusu ağaçları kesen veya söken bir kişi suç işlemiş olur ve mahkumiyeti halinde, asgari ücretin beş katına kadar para cezasına veya altı aya kadar hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilir. Aynı zamanda odunların tümü müsadere edilir.’

Aynı yasanın 2. maddesine göre de: ‘Bir İlçe Kaymakamından, tarım işleriyle görevli Bakanlığın görüşü alınmak koşuluyla, odunun satışına özel yetki veren bir ruhsat alınmadıkça, harup ağacı, zeytin ağacı veya herhangi bir meyve ağacının odunu satılamaz veya satışa çıkarılamaz. Böyle bir ruhsatı olmaksızın söz konusu ağaçların odununu satan veya satışa çıkaran bir kişi, suç işlemiş olur ve mahkumiyeti halinde asgari ücretin on katına kadar para veya altı aya kadar hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilir.’

Fasıl 60 Orman Yasası’nın 13(3)(a) Maddesine göre ise: ‘Herhangi bir ağaç, ağaççık veya çalıyı deviren, kesen, söken, kabuğunu çıkaran, delen veya herhangi bir şekilde yaralayan, bir yıla kadar hapis cezasına veya 200 Türk Lirasına kadar para cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılır.’ 

Hasan Sarpten ilgili yasalarda da belirtildiği gibi, orman ağaçları ile meyve ağaçlarının, ruhsatsız sökülmesi, kesilmesi ve odun olarak satılmasının suç olduğunu vurguladı.

“Ülke kolayca kontrol edilebilinecek kadar küçüktür”

Sarpten açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemiz, kolayca kontrol altında tutulabilecek kadar küçüktür. Ayrıca, kişi başına düşen devlet görevlileri sayısı bakımından da dünyada en ön sıradayız. Tüm bunlara rağmen izinsiz ya da izinli zeytin ve harup gibi yüzyıllık ağaçların sökülmesine ne yazık ki göz yumuluyor. Hal böyle iken doğal çevre ile ilgili sivil toplum örgütleri ise, yasaların uygulanması ve ağaç katliamının önlenmesi için, hükümeti sık sık uyarmaktadır. Ancak sonuç her defasında aynı oluyor. Sadece gözden uzak noktalarda değil şehir merkezlerinde de benzer durum yaşanıyor. Son olarak, geçtiğimiz gün Lefkoşa'nın göbeğinde inşaat yapmak gerekçesi ve başka bir yere dikileceği iddasıyla yüzyıllık zeytin ağacı güpegündüz vatandaşların gözü önünde kökünden söküldü. Yerde yatan tarihi ağacı gören vatandaşların şikayeti sonucu ise inşaat yapılacağı gerekçesiyle ilgili kurumlardan izin alındığı ortaya çıktı.

İzinli ya da izinsiz bu şekilde zeytin ağaçlarının sökülmesinin devam etmesiyle ağaç katliamı yapılması üzücüdür.”