Karın ağrısı ve kusma şikayetiyle Burhan Nalbantoğlu Acil Durum Devlet Hastanesi’ne gittiklerini aktaran anne Neslihan Kırma, çocuğunun herhangi bir rahatsızlığı olmadığını savunarak, ‘Ceren’in kalbi durana kadar beklediler” dedi. Acılı anne inanmakta güçlük çektiği evladının kaybına ilişken “Ceren’im ölmedi, bir yanlışlık var. Kızıma söyleyin, annen senin eve dönmeni bekliyor deyin” diyerek gözyaşı döktü.

“HİÇBİR ŞEYİ YOKTU”

8 Kasım Pazartesi günü sabah Meryem Ceren Kırma’yı okuluna götürdüğünü, öğle arasında birlikte yemek yediklerini aktaran anne Neslihan Konaç Kırma, “Pazartesi günü çocuğumun hiçbir şeyi yoktu. Okuluna gitti, öğlen aldım yemeğini yedirdim. Hiçbir şeyi yoktu, okula bıraktım. Öğleden sonra arkadaşım okuldan aldı, eve çıkarken halsizim demiş. İşten eve geldiğimde uyuyordu beni görünce sevindi ‘Anne geldin mi?’ diye sordu. ‘Geldim aşkım’ dedim. Yemek yapmadan önce onunla ilgilendim bir şeyi yoktu. Akşam yemeğini birlikte yedik ondan sonra çocuğum hiçbir şey yemedi. Gece birkaç defa kustu, gündüz biraz bekleyelim yine devam ederse hastaneye götüreyim dedim.  İş yerine giderken yanımdaydı çorba içirdim. Ablalarını okuldan alınca, Ceren’i acile götürdüm. Saat 13:30 gibi acile gittik.” Dedi.

“ÇOCUĞUM HASTANEDE BAYILDI KİMSE YARDIM ETMEDİ”

Acilde yapılan PCR testinin sonucunu saatlerce beklediklerini ve o ana kadar hiçbir müdahalenin yapılmadığını aktaran anne Kırma, “Kan aldılar, PCR testi yaptılar, çocuğum saat 20:30’a kadar sedyede bekledi. Tuvalete götürdüm, çocuğum tuvalet dönüşü bayıldı, kimse yardım etmedi. Kan aldılar, 20:30’da bana çocuğunuz pozitif dediler. Çocuğumun elleri ayakları buz gibiydi ama içi yanıyordu.  Doktora sordum nasıl olur diye ve ne olursunuz yardım edin dedim. Sürekli içleniyordu. Çocuğumun kalp sorunu olup olmadığını sordular benim çocuğum sporcu hiçbir sorunu yoktu. Orada bitkinleşti.  Çocuğum saatlerce sedyede yattı dudakları morardı, elleri buz kesti. Kimse bir şey yapmadı.  Testi pozitif çıktıktan sonra pandemi hastanesine yönlendirdiler” diye konuştu.

“KALBİ DURANA KADAR KİMSE GELMEDİ”

“Çocuğumu kucakladım pandemi hastanesine götürdüm. 22:30’a kadar doktor hemşire bekledim” diyen anne Kırma, bir saat boyunca çocuğunun Acil Durum Pandemi Hastanesi’nde muayene edilmesini beklediklerini, durumu hemşireye aktardığında ‘Herkes bekliyor, siz de bekleyeceksiniz’ dediklerini aktardı.  Her şeyi anlayışla karşıladığını söyleyen anne Kırma, saat 23.00’da yeniden kan alındığını ancak çocuklara ilaç tedavisi uygulanmadığı için bekletildiklerini söyledi.  “23:00 gibi kan aldılar, çocuklar için ilaç yok bekleyeceksiniz dediler.  Her şeye tamam dedim, anlayışla karşıladım ama hep yalvardım, çocuğumun elleri buz gibi, gözleri şişiyordu.  Doktorlar sabah geldi. Oda buz gibi bu çocuk terliyordu. Ben bile dondum orada. Doktorlar gelmedi, Acile kardiyoloji gelmedi.  Pandemiye gittik doktorlar arasında konuştu. Suphi Bey gelecek yazıyor ama çocuğumun kalbi durana kadar kimse gelmedi en son kalbi surdu son bakışı da banaydı. Son kez baktı.”

“ÇOCUĞUMUN ÖLÜSÜNÜ GÖSTERDİLER, BÖYLE BİR ŞEY OLUR MU?”

Acilde Meryem Ceren Kırma’nın, acildeki doktorlara, ‘Abla ne olur beni iyileştirin, ablalarımı özledim, 10 Kasım için hazırlık yaptım’ dediğini aktaran anne Neslihan Konaç Kırma, “Bana doktor kalbi durdu dedi. Niye beklediniz kalbinin durmasını? Benim çocuğumun ne günahı vardı? Herkesi aradım yardım istedim. Ceren’in sevdiği herkesi yardıma çağırdım.  Sonra çocuğumun ölüsünü gösterdiler. Olur mu böyle bir şey? Nasıl olur?  Ceren’i uyandırmaya çalıştım kalkmadı. Ben hala Ceren’in gelmesini bekliyorum.” Belki bir yanlışlık vardır ne olursunuz ben halen onu bekliyorum.”

“DOKTORLARA YALVARDIM”

Hastanede annesine ‘Anne hasta olduğum için özür dilerim’ dediğini anlatan Neslihan Kırma, “Yemiş ister misin aşkım? Diye sordum.  Düşüneyim anne dedi. Halen hangi yemişi istediğini söyleyemedi ben halen Ceren’den haber bekliyorum. En son oksijen taktılar oksijenden sonra Ceren’in yüzü gözü şişti, kıpkırmızı oldu.  Yanıyorum anne dedi, iyileşir sanıyordum.  Oksijenden sonra Ceren gitti. Göstermiyorlardı, bilgide vermiyorlardı.  Bana hep doktor haber verecek sana dediler. Pandemi hastanesinde doktor bir defa geldi. Benim çocuğum hemşirelerin eli altındaydı” diyen acılı anne hastanede iyi muameleyle karşılaşmadıklarını da aktardı.  “Yavrum canı acısa da sustu. Benim çocuğumu küçük gördüler hiç önemsemediler bağırıp durdular. En son çocuğuma bir hemşire bağırdı. Suphi beyin gelmesi lazımdı çok bekledim, yalvardım doktorlara bana Ceren’i geri verin diye.  Yoğun bakıma aldıklarında kalbi durmuş. Niye beklediniz kalbinin durmasını?”

“KRAKERİ CEBİMDE YARIM KALDI”

Acil’de Meryem Ceren Kırma’yı tedavi eden doktoru daha sonra gördüğünü aktaran anne Kırma, ‘O doktor vicdanında boğulsun. Benim 8 yaşındaki canım gitti.  Doktora ‘Vicdanında boğul, benim çocuğum ne kadar yalvardı abla beni iyileştir diye sen hiçbir şey yapmadın’  dedim. Öylece yüzüme baktı, hiçbir şey yapmadı. Çocuğumun ilaç ölçüsünü telefonundan hesaplıyordu.  Tecrübesiz bir doktorun o hastanede ne işi var? Daha tecrübeli doktorlar gerekir. Pandemi Hastanesi’nde sadece hemşireler nasıl iş yürütür? Günde kaç defa doktor geliyor diye sordum çağırırsak duruma bağlı gelirler dedi benim kızıma pandemide bir defa doktor geldi. Krakeri cebimde yarım kaldı sadece bununla gitti benim çocuğum.

“BEN CEREN’SİZ NE YAPACAĞIM?”

Bana söyleyin dünden beri kimse söylemiyor, ben ne yapacağım? Ben Ceren’siz ne yapacağım? Nasıl geçerim ben o eve Cerensiz geçeceğiz. 10 Kasım kartonu duruyor öğretmenine ne diyeceğim? Arkadaşı Gözen’e ne diyeceğim. En yakın arkadaşıydı, onsuz hareket etmezdi.  Kızım masasını dezenfekte ederdi, her cumartesi çocuklarıma düzenli test yapıyorum Cumartesi negatifti hiçbir şeyi yoktu. Pazartesi okuldan mı kaptı? Nasıl kaptı kimden kaptı? Arkadaşlarının niye bir şeyi yok ? Benim kızım yok.  Beraber yatıyorduk. Ben Ceren’siz nasıl yatarım o bensiz asla uyuyamaz. O bana dokunmadan uyuyamazdı hastanede bile anne benim sedyemde kal diyordu.  Ben çocuğumu bekliyorum bir yanlışlık varsa düzeltin lütfen.”

Kaynak : Gıynık https://giynikgazetesi.com/acili-annenin-isyani-yavrum-neden-oldu/