Demokrat Parti (DP) Milletvekili adayı, Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, Kıbrıs Genç TV’de Nazar Erişkin’in sunduğu “Bugüne Dair” programına konuk olarak, hem adaylık süreci hem de lokomotif sektör turizme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Akademik olarak turizm kökenli olduğunu, mutfaktan yetiştiğini belirten Aktunç, “Ben hep sektörün içindeydim. Arabayla mal da taşıdım, üst düzey yöneticilik de yaptım. Şu anda iki işletmem var. Aynı zamanda da Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarıyım. Özel sektördeki bütün sıkıntıları biliyorum. Bu sorunları Meclis’te dile getirmek, çözüm üretmek istiyorum. Bu nedenle adayım” şeklinde konuştu.

NEDEN DP? “YENİ BİR BAŞKAN VAR… YENİLİĞE AÇIK BİR BAŞKAN”

Sorunları iyi bildiğine inandığını ve çözüm önerilerinin bulunduğunu vurgulayan Aktunç, “Neden Demokrat Parti?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Merkez sağdaki siyasi partileri değerlendirecek olursak; örneğin UBP. KkTC’nin en büyük partisi. İçine girip görüşlerimi savunup bir şeyleri değiştirebileceğime inanmıyorum. UBP’de pek çok tanıdığım var. 3, 4 veya 5 dönem aday olup, hiçbir noktaya gelemediler. UBP’de aktör olma şansın çok az. HP var, orada da bir piramit var diye düşünüyorum. Orada bir biat söz konusuydu. Eleştirsen, sıkıntı yaşardın. Orada da aktör olma şansın yok. Olsan olsan figür olurdun. YDP ise tamamen etnik kökene dayalı siyasetler üretiyor. Bu ülkede Kıbrıslı Türk ve Türkiyeli ayrımı yapmak çok büyük bir hata. Geriye bir tek DP kalıyor. Yeni bir başkanı var… Yeniliğe açık bir başkan. Ben Müsteşarlık görevine Nisan ayında atandım. Fikri Bey bir kere bile ‘gel aday ol’ demedi. Samimiyetini gördüm, insaniyet duygusunu gördüm. Ben burada siyaset yapıp, aktör olmak istiyorsam, bir tecrübem de var, görüşlerimi anlatmak isterim. En demokratik görüşleri kaile alan partinin DP olduğuna inandığımdan, DP ile bu yola çıktım.”

“DP ARTIK KİTLE PARTİSİ OLMAK ZORUNDA”

Demokrat Parti’nin her zaman bir kilit olduğunu, genellikle UBP ve CTP ile hükümete girdiğini anlatan Aktunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“UBP’li hükümetlere bakacak olursak, UBP’nin bir özelliği var; seni öyle bir sarmal içine alır ve isteklerini engeller ki… Ya bazı şeyleri kabul etmek zorunda kalırsın ya da idare etmek zorunda kalırsın. İşte bu yüzden biz artık kitle partisi olmak zorundayız. DP olarak bir şeyleri değişmek istiyorsak, bir koalisyona girilecekse güçlü olarak girmek zorundayız.”

“DP’NİN HANESİNE ARTI YAZACAK DİYE PROJE GEÇİRİLMEDİ”

UBP ile yapılan koalisyonda yaşanan sorunlara bir örnek veren Aktunç, şöyle devam etti:

“Örneğin Girne ve Mağusa limanlarına ilişkin yat projemiz var. Biri yap-işlet-devret modeli, biri de özelleştirme. Devletin cebinden tek bir kuruş çıkmayacaktı. İlgili Bakanlıkların Müsteşarlarını da çağırdık, toplantılar yaptık. Bu peşkeş de değil, ihaleye çıkılacak, kararı MİK verecek. Bu, 150 milyon Dolarlık bir yatırım. Projeyi DP getirdi diye geçiremedik. Neden? DP’nin hanesine artı yazacak diye…”

“TOPLUM TURİZMDEN YETERİNCE PAY ALMADI… TOPLUMU ARKAMIZA ALMAMIZ GEREK”

Toplumu arkasına almayan bir faaliyetin başarılı olamayacağını çok iyi bildiğini vurgulayan Aktunç, “Bunu çok yaşadım. Pandemi döneminde en büyük sıkıntıyı oteller, acenteler yaşadı ama tek bir kişi da çıkıp ‘turizm açılsın’ diye bağırmadı. Neden? Çünkü insanları oteller içerisine yığdık. Haftada 1-2 tur yaptırdık ama toplum, turizmden yeterince pay alamadı. Toplumu arkamıza almamız gerek” şeklinde konuştu.

“TOPLUMLA BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ”

“Toplumla birlikte hareket etme” konusunu bir örnekle destekleyen Aktunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Girne Antik Liman’da devam eden bir çalışmamız var. Söz konusu çalışma sırasında, Girne esnafının tümünü çağırdık, masalar nerede dursun noktasına kadar görüş aldık. Daha sonra Girne Belediyesi ile de konuştuk. Yerel yönetimlerin, turizmin içinde yer alması gerektiğini düşünüyorum.”

“TURİZME BİZ SAHİP ÇIKMAZSAK, BAŞKASI ÇIKACAK”

Halkın turizm sektörüne sahip çıkması gerektiğini yineleyen Aktunç, “Çıkmazsak, başkası çıkacak. Turizmden para kazanıyoruz ya, çalışanın yüzde 80’i üçüncü uyruklu. Maaşlarını ertesi gün döviz yapıp yurtdışına gönderiyorlar. Turizm, cari açığın yüzde 63’ünü kapatıyor. Bu paralar da yurtdışına çıkıyor” dedi.