Yeni Bakış gazetesinden Eniz Orakcıoğlu'na konuşan; Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi  Direktörü Mine Yücel, 3. Ülkelerden KKTC’ye öğrenci vizesi ile gelerek, daha sonra farklı alanlara yönelip, kara para aklayan, fuhuş yaptırılan, uyuşturucu ticareti yapan ve organize suçlar işleyen insanların varlığının sürekli artmasının ülkede korku ve endişe yarattığını vurguladı.

“Araştırmada ortaya çıkanlar Tüyler ürpertici”

 Mine Yücel, son bir yıldan beri ülkeye öğrenci adı altında  gelen 3’üncü dünya ülkesi vatandaşlarına yönelik çalışma yaptıklarını, sözkonusu çalışmanın henüz tamamlanmamasına karşın, ön raporun oldukça ilgi çekici olduğunu söyledi.  

“Uyuşturucu ticareti yapıyorlar”

Öğrencilerin buraya öğrenci vizesiyle gelerek, daha sonra farklı şekillerde çalıştığı, kara para akladığı, fuhuş yaptıkları, uyuşturucu ticareti yaptıkları ve organize suçlar işlediklerinin  çalışmalar sonucu ortaya çıkan gerçekler olduğunu vurguladı. Yücel, “Bugün bu ülkede dönen uyuşturucu ticareti ve birçok gayri yasal aktivite öğrenci vizesiyle ülkeye giriş yapmış fakat öğrencilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler tarafından yürütülmektedir.  Bu kişilerin ülkede harcayıp da aklamakta oldukları ciddi miktardaki paralar ise, bugün ülkedeki ekonomik krizin kalbinde yatan enflasyonun temel sebebidir” dedi.

“Kandırılıp ortada bırakılıyorlar”

Yücel, yaptığı çalışmadan yola çıkarak ülkemize öğrenci vizesi ile gelip burada suç çeteleri oluşturan veya başka suçlara karışanların yanında bir de kandırılarak KKTC’ye getirilenlerin bulunduğunu belirtti. Yücel, bir gurup yabancı öğrencilin farklı ülkelerden kandırılarak ülkemize getirildiğine dikkat çekerek, “Bu kişiler KKTC’ye geldiğinde daha uçaktan iner inmez bir hayal kırıklığı yaşıyor sonrasında da, sömürülmeye, tecavüz ve şiddete, cinayetlere açık halde ortada bırakılıyorlar.  Bu öğrencilerin sadece ırkçılıkla değil,  cinsel taciz ve tecavüzle de mücadele etmektedir. Bunların yanında Afrikalı kadın öğrenciler arasında çalışmak zorunda olup da fuhuşa yönelenler veya belli bir ücret karşılığı yumurtalarını satmak zorunda kalanlar da var” diye konuştu.

“Tecavüze uğruyorlar”

Çalışması esnasında Afrikalı kadın öğrencilerle de konuştuklarını anlatan Mine Yücel, “Bu kadın öğrenciler arasında tecavüze uğrayanlar da var. Yaşadıkları bu tecavüzü yetkili makamlara bildiremediklerini  anlatan öğrenciler, o esnada ses kayıtlarının alındığını ve sonrasında tehdit edildiklerini söylüyorlar. Yine bu diyaloglar esnasında tecavüz edenler arasında yaşlı adamlar, Afrikalı erkek öğrenciler, öğrenci vizesiyle ülkeye gelip öğrencilikle alakası olmayanlarında oduğunu öğreniyoruz. Öte yandan bu tecavüzlerden doğan istenmeyen hamilelikler de oluyor, Öğrenciler, ne yapacağını bilmez durumda gayrı sıhhi ortamlarda kürtaj olmak zorunda kalanlarda var. 

“Öğrenci vizesiyle gelip gayri yasal işler yapıyorlar”

Ülkede artan 3’üncü dünya vatandaşları ve buna bağlı olarak artan suç olayları da hesaba katılarak çok ciddin kontrol ve denetimlerin olması gerektiğine dikkat çeken Yücel,  “Diğer taraftan 3’üncü dünya ülkelerinden gelen yabancı öğrencilerin çeteleştiği yönünde çıkan haberler doğruluk payı yüksektir. Çünkü ülkelerden özellikle de Nijerya’dan öğrenci vizesiyle gelip burada üniversiteye devam etmeyen, farklı alanlarda gayri yasal işler yapan kişiler olduğunu da bilmekteyiz” şeklinde konuştu.

“Olaylar saklanamayacak boyutlara geldi”

Yücel, sözlerine şu şekilde devam etti; “Ülkemize öğrenci vizesiyle gelen ama öğrencilikle yakından uzaktan ilgisi olmayan ve birçok suça karışan kişilerin doğruluğu en başta kabul edilmesi gerekir. Örneğin bu konudaki ilk çalışmamızdan sonra üniversitelerimizden tepki görmüştük, ama bugün artık bu olaylar saklanamayacak boyutlara geldiğini de görmekteyiz,  polisin de açıklamaları bu yönde şekil almaktadır. Ben bu noktada kesinlikle denetimin şart olduğunu düşünmekteyim.  Öte yandan öğrenci vizesiyle gelip okula devam etmeyen kişilerin kayıtları zaten mevcuttur ve çok kolay belirlenerek çözüme ulaşıla bilinir” diye konuştu.

“Toplum bu duruma alışkın değildir”

Olayların Uluslararası Mafya bağlantıları üzerinde durulduğunna da dikkat çeken Yücel, “Bu noktada polisin yetersiz kalabilme ihtimali çok yüksektir, çünkü bu toplum böyle durumlara hiçbir şekilde alışkın değildir. Bu konu ile ilgilide polis teşkilatının daha fazla kapasitesi artırılıp bu sorunun üzerine gitmesi gerekmektedir” şekline konuştu.

“Toplum güvensiz hissediyor”

Toplumun bu yaşananlar ve gerçekler karşısında kendini güvende hissedemediğini vurgulayan Yücel, “Şu anda çok da alışık olmadığımız, uyuşturucu ve insan ticareti, çeteler arası çatışmalar, kundaklamalar gibi olaylar yaşanmaktadır. Bugün maalesef ki ülkemizde toplumsal bir kirlenme ve yozlaşma yaşanmaktadır. İnsanların daha kolay para kazanma isteği suç oranlarını da artırmaktadır. Bunların yanında son 10 yıla baktığımızda istenmeyen yönlere doğru bir gidişat olduğun görmekteyiz ve bu da toplum adına üzücü olmaktadır” dedi.