Duygu Alan

Girne’deki plansız yapılaşma, hızla artan bina sayısı, altyapı sorunları, kentte kaliteli yaşamı baltalarken bölge ekonomisine de zarar verir noktaya geldi.

Girne’de adeta mantar gibi çoğalan çok katlı binalar, şehrin dokusuna büyük zarar verirken bu yapılara paralel gelişen otopark, trafik, yeşil alan ve park sorunu bölgedeki yaşam kalitesini her geçen gün daha da aşağı çekiyor.

Girne’nin nüfusu 80 bine dayandı. Kentte hızla büyüyen nüfus ve yapılaşma, kentte birçok sorunu da beraberinde getiriyor.

Girne’de arıtma sistemi 20-25 bin kişiye hizmet verecek kapasite ancak gün içerisinde 80 bin kişiyi bulan nüfusa hizmet vermek durumunda kalıyor. Sistem tıkanıyor, birçok noktadan kanalizasyon taşıyor, yollardan akan lağım suları bazı bölgelerden denize akıyor.

Girne’de kanalizasyon sorununun giderilmesi için arıtma sisteminin 80 bin nüfusa hizmet verecek kapasiteye getirilmesi gerekiyor.

Girne’de trafik de ciddi sorun haline geldi. Yollardaki araç sayısı her geçen gün artıyor, mevcut yol ve otoparklar ihtiyacı karşılamaya yetmiyor.

Kentte inşaatlaşma büyüdükçe belediye de ortaya çıkan sıkıntılara çözüm üretme konusunda yetersiz kalıyor.

Girne için imar planı taslağı hazır ama yasallaşması konusunda henüz bir tarih yok.

Binalar güvensiz

Girne’de kontrolsüzce artan bina sayısı kentin dokusunu bozarken bazı çok katlı binalarda yangına karşı tedbir de yok.

Girne’de birçok yüksek binada yangın merdiveni bulunmuyor.

Yangın merdivenleri bir binada yangın çıkması durumunda binada bulunan insanların mümkün olduğunca hızlı bir şekilde binayı terk etmesi için bina dışına monte edilmek için tasarlanmış bir yapı ancak herhangi bir doğal afet durumunda da binaların hızla boşaltılması için önem arz ediyor.

Yangın merdivenleri, binayı terk etmek dışında dışarıdan yardım müdahalesi için de oldukça önemli bir yapı olmasına rağmen Girne’de çok katlı birçok binada yangın merdiveni bulunmuyor.

Rahatsızlık büyük

Emlak sektörünün lokomotifi haline gelen Girne’de gelişen olumsuzluklar bölgede ikamet eden vatandaşları fazlası ile rahatsız ediyor.

Girne’de halk, plansız yapılaşmaya bir an önce “dur” denilmesini, plansız yapılaşma ve nüfus yoğunluğuna paralel gelişen trafik ve altyapı sorunlarına çare üretilmesini istiyor.

Uzmanlar ise kentin geleceğinden endişeli.

İmar planı taslağı hazır

Girne için imar planı taslağı hazır ancak taslağın yasallaşması konusunda henüz resmi bir açıklama yok.

Girne İmar Planı taslağında, Girne kent sınırları içerisindeki yapıların en fazla 5 katla sınırlandırılması öngörülüyor.

Ayrıca, faaliyette olan ve inşa halindeki 5 yıldızlı otellerin Turizm Gelişim Yasası’nda öngörülen sınıra gelmiş olması dolayısıyla taslak planın 5 yıldızlı otel yapımını sınırlandırmayı öngördüğü belirtildi.

Çobanoğlu: "Çevre ve halk sağlığı göz önünde bulundurulmalı"

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Yasemin Çobanoğlu, kentlerde sürdürülebilir bir gelişme için çevre ve halk sağlığının göz önünde bulundurulmasının ön koşul olduğunu kaydetti.

Girne’deki yapılaşmaya dikkat çeken Çobanoğlu, bu kadar hızlı yapılaşma olurken altyapının planlanmadığını, mevcut yönetimin altyapıya yeteli pay ayırmadığını söyledi.

Yasemin Çobanoğlu, Girne’de en son yapılan yatırımın Ciklos mevkiinden Alsancak’a bağlanan çevre yolu olduğuna işaret ederek, kentte atık su altyapısının oluşturulmadığını, trafik sıkışıklığı sorununun çözümlenemediğini kaydetti.

Çobanoğlu, Zeytintik ve Karmi’de toplu konutların yukarı doğru yapıldığını, Şirinevler bölgesinde imar izinlerinin verilmeye başlandığını da belirtti.

Türkiye’den gelen suyun bir noktada yetersiz kalacağını kaydeden Yasemin Çobanoğlu, aküfer alanlarının korunması gerektiğini, bunun için de kararlı bir siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu ifade etti.

“Yeterli siyasi irade yok”

Yasemin Çobanoğlu, gelmiş geçmiş hükümetlerin günübirlik politikalar yürüttüklerini söyleyerek, “Mevcut yöneticilerin irade almadıklarını düşünüyorum. Girne’deki mevcut durum ciddi bir tehdit haline geldi. Denizler kirleniyor, atık sular yollara taşıyor” dedi.

Girne’deki yaşam şeklinin kalitesiz bir yaşam şekline dönüştüğünü ifade eden Çobanoğlu, “Bunun artacağını düşünüyorum” dedi.

Ülkeyi daha iyi yönetmek için bilimselliğe ve bilgili insanların görüşlerine değer verilmesi gerektiğini dile getiren Çobanoğlu, çevre ve halk sağlığı için bütçede ciddi pay ayrılması gerektiğini kaydetti.

“Denizler yönetim beceriksizliğinden kirleniyor”

Yasemin Çobanoğlu, “yönetim beceriksizliği” nedeni ile deniz temizliğinin de dikkate alınmadığını ifade etti.

Teknelerin açıkta atık boşaltmasının içler acısı bir durum olduğunu kaydeden Çobanoğlu, “Halbuki teknelerin atık deposu vidanjörle çekilmeli ve atık su arıtılmalıdır. Atık suyun denize boşaltılması hem deniz canlılarına hem insan sağlığına zarar vermektedir. Bu yanlış bir yönlendirmedir. Odamızın politikasında da dediğimiz gibi, atık sular arıtılarak tekrar kullanılmalıdır ve kanalizasyonun denize bağlantısı kesinlikle olmamalıdır. Denize deşarj kesinlikle yasaklanmalıdır” diye konuştu.

Kontrol ve denetim eksikliği nedeni ile deniz ekolojisinin bozulduğunu söyleyen Çobanoğlu, şunları kaydetti: “Bazı turistik tesisler var, paket arıtma tesisleri çalışmadığında atık su denize boşaltılıyor. Çamaşır yıkama sulara denize veriliyor. Denizden su arıtılarak kullanılan su, geri denize veriliyor. Bu da deniz ekolojisini bozuyor ve tüm bunlar istenmeyen durumlardır. Devlet de rutin olarak denetleyemiyor kontrol edemiyor. Daha kararlı olmamız gerekiyor. Yüksek katlı binalar inşa ediyoruz, yukarı doğru çıkıyoruz, kumar turizmi yapıyoruz, ülkeyi mahvediyoruz. Gelir var ama toplu taşımacılığı bile bugün fakülteler kendi yapıyor. Devlet olarak biz bunu bile yapıyoruz.”

Aysal: "Emirname enstrümanını farklı kullanıyoruz"

Kıbrıs Türk İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Seran Aysal, kentlerin emirnamelerle yönetilmeye çalışıldığını ve plansızlığa itildiğini belirterek “biz her türlü emirnamelerin karşısındayız. Çünkü emirname enstrümanı bizler farklı kullanıyoruz” dedi.

Aysal, “Emirnameler bir defaya mahsus ve kısa süreliğine çıkar sonrasında plana dönüştürülür. Girne’de 23 yılda 23 kez emirname değiştirildi.  Ayda 2 defa değiştirildiği bile oldu. Yanlışlık buradadır. Emirnamelerle ülke imarını yönetmeye kalkarsak ciddi problem yaşanır. İmar planı şarttır. İmar planları da her şey dikkate alınarak yapılmalıdır” diye konuştu.

KKTC’de 1989 yılında İmar Yasası’nın çıktığını hatırlatan Aysal, “2 yıl içinde Ülkesel Fizik Plan, sonraki 2 yıl içinde de imar planları çıkacaktı. 26 yıl sonra Ülkesel Fizik Plan çıktı. Ülkesel Fizik Plan çıktığında ihtiyaç duyulan imar planlarının tamamlanacağı konuşuldu, ama halen tamamlanan yok” dedi.

“Yeni yangın yönetmeliği hazır”

Seran Aysal, yangın konusunun oldukça hassas bir konu olduğuna dikkat çekerek yüksek katlı binalarda yangına yönelik tedbirler konusunda itfaiyenin kendi bünyesinde bir takım görüşleri bulunduğunu ancak bu kadarının yeterli olmadığını söyledi.

Kıbrıs Türk İnşaat Mühendisleri Odası’nın yeni yangın yönetmeliği çalışmasının hazır olduğunu kaydeden Aysal, “Binalarda kullanılacak yapı malzemelerinden tasarıma kadar yeni yangın yönetmeliği çalışmamız var. Çalışma tamamlandı” dedi.