“13 YIL GERİYE GİTTİM”

Kıbrıslı sanatçı Eril Cambaz, O Ses Türkiye sahnesinde hissettiği duygunun hayatında ilk kez sahneye çıktığı duyguya benzediğini söyledi. Kendisi için inanılmaz heyecanlı ve yeni bir tecrübe olduğunu belirtti. Eril Cambaz hayatındaki ilk sahnesindeki amatör ruhunun geri geldiğini hissettiğini dile getirirken o ruhun aslında hiç bir zaman kaybedilmemesi gerektiğini de vurguladı. 

“BAŞARILI OLACAĞIMA İNANDIM”

Başarılı performansı ile Murat Boz ve Ebru Gündeş’in dikkatini çekmeyi başaran genç sanatçı, aşırı heyecanlı olmasına rağmen jüride bulunan sanatçılardan en az birini döndürebileceğine inandığını söyledi.

Yıllardır müzikle iç içe bir yaşam sürdüren 29 yaşındaki Kıbrıslı başarılı sanatçı Eril Cambaz, O Ses Türkiye isimli yarışmada üstün performans göstererek jürinin dikkatini çekmeyi başardı. Eril Cambaz ile yapmış olduğumuz bu röportajda yaşamı, hedefleri, hayalleri ve yaşamış olduğu bu heyecanlı süreç hakkında konuştuk. Genç sanatçı yaşadığı bu süreci “yaşanmaya değer bir macera” olarak nitelendirirken, kendisine verilen rolün müzisyenlik olduğuna inandığını ve amacının müzikle ilgili her şeyi yapmak olduğunu belirtti.

Soru: Bize biraz kendinden bahseder misin? Eril Cambaz kimdir?

Eril Cambaz: 29 yaşındayım. Mağusa doğumluyum. 12 yıldır profesyonel olarak müzik sektöründeyim. Müzikle iç içe olan yaşamım ortaokulda Anadolu Güzel Sanatlar Ortaokulu’nda başladı ve yerleşim sorunu nedeniyle okulumu değişmek zorunda kaldım. Doğu Akdeniz Üniversitesi müzik bölümünde şan eğitimi aldım. Müziğe olan tutkumun yanında sağlıklı yaşama çok önem veriyorum. Sağlıklı yaşama da en az müziğe olan sevgim kadar değer veriyorum. Haftanın altı günü spor yapıyorum ve gideceğim yerlere bisikletimle gitmeyi tercih ediyorum.

Soru: Müzik kariyerin ne zaman başladı? 

Eril Cambaz: Müzikle ilgili yaptığım ilk profesyonel çalışmalar 2004 yılında üniversitenin başlarında oldu. 2004 yılında yaptığım sahne çalışmaları müzik hayatımın başlangıcıdır. Ayrıca lise birinci sınıfa kadar gitaristlik yapıyordum ve ilk başlarda amacım gitarist olmaktı. Daha sonra okul orkestrasının seçmeleri oldu ve lisedeki müzik hocam sevgili Kürşat Özdaloğlu’nun beni fark etmesi ve vokal konusunda yapmış olduğu yönlendirmeleri sonucunda mikrofonla ilk tanışmamızı gerçekleştirdik. 

Soru: “Müzik” hayatının bir parçası mı? 

Eril Cambaz: Her insanın bir yaratılış amacı olduğuna inanıyorum ve bir altın bileziği olduğu düşüncesindeyim. Önemli olan bunu keşfedebilmek, farkına varabilmek. Bana verilen rolün müzisyenlik olduğuna inanıyorum ve amacım müzik ile ilgili olan her şeyi yapmak. 

Soru: Şarkılarda sana özel olan kendine has bir yorumun var. Bunu elde etmek için özel bir çalışman oldu mu?

Eril Cambaz: Öncelikle müzik dinlerken belli bir tarza takılıp kalmıyorum. Her tarzı dinliyorum ve her şarkıda kendime hitap eden bir şeyler buluyorum. Daha sonra bunları kendi içinde harmanlayıp şarkılarıma uyarlıyorum. Önemli olan insanın kendini olduğu gibi ifade etmesidir. Her müzisyen ilk başta bir sanatçı gibi söylemeye başlar. Biri gibi söylemeye başlarken daha sonra bir yerde mutlaka kendini keşfeder. Bunun eğitimle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Bu tamamen insanın kendi kişisel gelişimi ile ilgili olan bir şey.

 Soru: “O Ses Türkiye” fikri nereden çıktı? 

Eril Cambaz: Bu fikrin yüzde 51’ini çevrem, ailem ve dostlarımın yoğun isteği oluşturuyor. Diğer yüzde 49’u ise benim kendi fikrim. Ailemin ve arkadaşlarımın beni hep “sihirli kutu”ya yakıştırmaları ve beni orada görme isteği bu kararı vermemde cok etkili oldu. Çok fazla destek vererek yoğun istekleri doğrultusunda sınırlarımı genişlettiğimi görmeyi istediler ve bende yaşanmaya değer bir macera olarak gördüğüm bu yola girdim.

Soru: En büyük destekçilerin kimlerdi?  

Eril Cambaz: En büyük destekçilerim ailem ve zaman zaman beni benden daha fazla önemseyen aradaşlarım. Gerçek anlamda zaman zaman beni benden daha fazla seven arkadaslarım var ve onlar çok destek oldu. 

Soru: Jürinin sana döneceğine inanıyor muydun? 

Eril Cambaz: Kendime güveniyordum. Jüride yer alan en az bir kişiyi döndürebileceğime inanıyordum.

Soru: Sahneye çıktığında ne hissettin? 

Eril Cambaz: Sahneye çıktığımda hissettiğim duygu tam olarak hayatımda ilk kez sahneye çıktığım duyguyla ayniydi. Yani bir anda 12- 13 yıl öncesine döndüm. Benim için inanılmaz heyecanlı ve yeni bir tecrübe oldu. Birden hayatımdaki ilk sahnemdeki o amator ruhumun geri geldiğini hissettim. Hiçbir zaman kaybedilmemesi gereken o amatör ruh bir anda geri gelmişti.

Soru: Neden Murat Boz? 

Eril Cambaz: Tam da o gün yayında da söylediğim gibi yürümek istediğim yolda bana yaşadığı tecrübelere birşeyler katacağına veya benim ondan bir şeyler öğreneceğime inandığım için Murat Boz’u seçtim. Yürümek istediğim yolda bana fikir önderliği yapacağını düşünüyorum. Ayrıca kendime daha benzer ve daha yakın bulduğum için Murat Boz’u seçtim.

Soru: Yarışma ile ilgili belirlediğin bir hedefin var mı?

Eril Cambaz: Yarışma ile ilgili düşüncem ve hedefim şarkı söylerken ortaya çıkan gerçek beni, gerçek ruhumu olabildiğince fazla insana yaşatabilmek, hissettirebilmek ve bunu yapabilmek için elimden geldiğince orada kalmaya çalışmak.

Soru: Kıbrıslı destekçilerinin sosyal medyadan verdiği pozitif ve olumlu desteğe karşılık olarak ne söylemek istiyorsun? Bu destek sana ne hissettirdi?

Eril Cambaz: Kesinlikle anlatılamaz. İnsana inanılmaz bir şey hissettiriyor. Ben böyle birşeyi hayatımda ilk kez bu kadar büyük boyutta yaşadım. Gerçekden kendimi çok iyi hissettim. Böyle birşeyin insanın ulaşmak istediği hedefe ulaşması için gereken inancı tazelediğini ve rahatlattığını hissettim. Özgüven kattığı gibi elinde olmasa da sorumluluğunu da artrıyor. Herkese ayrı ayrı desteklerinden dolayı sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.

Soru: Yarışmanın sonucu ne olursa olsun müzik sektöründe ilerlemeyi düşünüyor musun? 

Eril Cambaz: Müzik benim hayatım. İnsan yaratılış amacını hiçbir zaman inkar edemez. O yüzden müzik her zaman olacak. Ancak sahne ışıklarının her zaman yanık kalması benim elimde.. 

Soru: En büyük hayalin nedir? 

Eril Cambaz: Bence insan sanatını icra ederken, bunun karşılığını hakettiği şekilde alabilmesi zaten en büyük hayaldir. İnsan harcadığı emeğin hakkını alabilmeli. Benim de hayalim hakettiğim neyse onu almak daha fazlası değil.

Soru: Ellerinde bulunan dövmeler yarışmada oldukça dikkat çekti. Bu dövmelerin bir anlamı var mı? 

Eril Cambaz: Sağ elimde bulunan dövmelerden biri play, biri fast forward ve diğeri skip sembolleridir. Anlamları ise benim için şunu ifade etmektedir. “Play” şu anda yaşadığım hali hazırda olan hayatımdır. Bu akıp giden hayatı hızlandırmak veya hedeflerime ulaşmak için bana gelen fırsatları yakalamak ve değerlendirme anlamını tasıyan ise “fast forward”tır. Son olarak “skip” sembolü ise, hayatımda istemediğim hiç birşeyi yaşamak zorunda olmadığım ve geçmek seçeneğimin aslında benim elimde olduğunun sembolüdür. Aslında anlatmaya çalıştığım, hayatımızdaki hiç birşeyi, hiç bir yaşadığımız anı donduramıyor olmamız veya geriye alamıyor olmamızdır. Hayatlarımızda “revine” yoktur. O yüzden hep ileri. Diğer elimde bulunan sembol ise “Awen” sembolüdür. O genel olarak “ilham” alamına geliyor.

Soru: 3 Kelime ile Eril Cambaz… 

Eril Cambaz: Duygusal, Gözlemci, Kelimelerle anlatılamayacak kadar “müzik sevgisi”

Kaynak: HKAjans