KIBRIS TMT MÜCAHİTLER DERNEĞİ: “TEK DAYANAĞIMIZIN DEVLETİMİZİN YAŞATILMASI VE ANAVATANIMIZIN ETKİN VE FİİLİ DESTEĞİNİN DEVAM ETMESİDİR”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, Kıbrıs Türk halkının tek dayanağının, “egemen devletinin yaşatılması ve Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili desteğinin devam etmesi” olduğunu vurguladı.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, “1 Ağustos Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunun 58’nci, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşunun 40’ncı ve Kıbrıs’ın Fethinin 445’inci yıldönümleri” dolayısıyla mesaj yayınladı.

Açıklamada, “Varoluş ve özgürlük mücadelemizin bu mutlu gününde her üç önemli olayın gurur ve heyecanını yaşıyor ve egemen Devletimizde geleceğe umutla bakıyoruz” denildi. 

Kahraman Türk ordusunun 445 yıl önce 60 bin şehit vererek adayı Türk vatanı yaptığı belirtilen açıklamada, Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflaması sonucu adanın 1878’de İngiliz Sömürge İdaresi’ne geçtiği anımsatıldı.

Sömürge idaresinin yanlı tutumuyla güçlenen Rumların, Yunanistan’ın da desteği ile Enosis hayallerini gerçekleştirmek üzere terör ve silahlı eylemlere başladığı belirtilen açıklamada, bu süreçte TMT’nin kuruluşunun bir dönüm noktası olduğu vurgulandı.

TMT’nin de en zor şartlarda direnişi sürdürdüğü ve 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’na zemin hazırladığı belirtilen açıklamada, mücadele sonucunda Kuzey Kıbrıs’ta bir devlet yaratıldığı, bu devletin yaratılması, ileriye taşınması ve korunması için de 1 Ağustos 1976’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulduğu kaydedildi.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın bu direnişi 40 yıldır şan ve şerefle devam ettirdiğini ve sonsuza dek de devam ettireceği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Barış görüşmelerinin devam ettiği bu günlerde Rum ve Yunan tarafının sergilediği tutum ve davranışlar dikkate alındığında; tek dayanağımızın egemen devletimizin yaşatılması ve Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili desteğinin devam etmesidir.

Bugün kutlamakta olduğumuz ve adamızla halkımızı esenliğe taşıyan bu üç mutlu ve önemli günün yıldönümünde aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anarız. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımı’za, Büyük Türk Ulusu’na ve Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine sonsuz güvenimizi yineleriz.”

EROĞLU:“KIBRIS TÜRKÜ ASLA TÜRKİYE’NİN ETKİN VE FİİLİ GARANTİSİNİN OLMADIĞI BİR ANTLAŞMAYA ‘EVET’ DİYEMEZ”

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Rum komşularımız bilmelidir ki; Kıbrıs Türkü asla Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin olmadığı bir antlaşmaya ‘Evet’ diyemez” dedi.

Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafının, “Kıbrıs Türk halkını masada tutarak statükoyu sürdürme oyununa” artık izin verilmemesi gerektiğine de vurgu yaparak, “2016 yılı sonuna dek bir uzlaşma sağlanamazsa Anavatan Türkiye ile istişare içinde KKTC halkının tüm kesimleri ile diyalog kurularak gidilecek yeni yol belirlenmeli ve yeni bir strateji, yeni bir atılım programı ile yola devam edilmelidir” görüşünü dile getirdi.

Rum tarafının masada ortaya koyduğu tutuma bakıldığı zaman niyetlerinin; “Kıbrıs Türk halkını 1974 öncesine götürmek” olduğunu gördüğünü ve “Kıbrıs’ta barışçı bir antlaşma sağlanması adına üzüldüklerini” belirten Eroğlu, Kıbrıs’ta bulunacak bir anlaşmanın iki halka da büyük yarar sağlayacağına inandığını, ancak bunun Kıbrıs Türk halkının haklarından vazgeçmesi ve Rum dayatmalarına boyun eğmesi ile sağlanamayacağını, sağlanmaması gerektiğine vurgu yaptı.

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethinin 445’nci, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kuruluşunun 58’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşunun 40’ncı yıldönümleri dolayısıyla mesaj yayınladı.

Eroğlu 1 Ağustos mesajında şunları kaydetti:

“1 Ağustos; Kıbrıs’taki Türk varlığı açısından büyük önem taşıyan bir tarihtir. 1 Ağustos 1571’de Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethi ile o zaman da kaynayan bir kazan halinde olan Ortadoğu’da Haçlı seferleri durdu, Osmanlı İmparatorluğu ve İslam Dünyası yüzyıllar sürecek olan rahat bir nefes alma fırsatını buldu.

Kıbrıs’ın fethi ile Ada’da Türk varlığı başladı ve yüzyıllar boyunca bu topraklarda karşılıklı anlayış, adalet hüküm sürdü, Ortodoks Rumlar hiç tatmadıkları gelişmeleri yaşadı. Kıbrıs’ın 1878’de Osmanlı elinden çıkarak İngilizlerin yönetimine geçmesi İngilizlerin Ortadoğu’ya hakim, stratejik bir Ada’nın ele geçirilmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun geriletilmesi, Rusların sıcak sulara inişinin engellenmesi hedeflerinin bir sonucudur.

Kıbrıs Türk Halkı 1878’den itibaren zor günler yaşamaya başladı ancak hiç bir zaman benliğini, özgürlük istencini yitirmedi, Rumların adanın Yunan hegemonyasına sokulması çabaları karşısında baş eğmedi.

Rumların 1931 isyanındaki ana gayeleri, 1950 halkoylamasını yaparken akıllarındaki hedef adanın Yunanistan’a bağlanması idi.

Yunanistan 1954’te Kıbrıs halkının self determinasyon hakkı için Birleşmiş Milletlere başvururken çeşitli nedenlerle Ada nüfusunun büyük çoğunluğunu ele geçiren Rumların oyları ile adayı kendisine bağlamayı amaçlıyordu.”

Eroğlu, 1955 yılında ise adada Yunanistan’ın dürtmesiyle “Kıbrıslıların Milli Mücadele Örgütü” anlamına gelen EOKA terör örgütünün kurulduğunu, Kıbrıs Türklerinin ise 1 Ağustos 1958’de direniş için “Türk Mukavemet Teşkilatı”nı oluşturduğunu anımsattı.

Anavatan Türkiye ile birlikte verilen mücadele sonucu Kıbrıs Türk halkının 1960 yılında kurulan “Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti”nin Kıbrıs Rum Halkı ile siyasi eşitliğe sahip kurucu ortağı olduklarını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti:

“Ancak Rumların hedefi değişmediği, hala adayı Yunanistan’a bağlama ülküsünden ayrılmadıkları için kurulan ortaklık devleti 21 Aralık 1963’teki silahlı Rum saldırılarıyla yıkıldı. Çok acılar çektik, toplu mezarlara gömüldük, 103 köyümüzü terk etmek zorunda kaldık, göçmen olduk ama Enosis’e geçit vermedik. 1968-1974 yılları arasındaki toplumlar arası görüşmelerde bozulan ortaklığın yeniden kurulması için yapıcı rol oynadık ancak Rumların aklında-fikrinde Enosis olmaya devam etti.

15 Temmuz 1974’teki Rum-Yunan darbesi pervasızca atılmış kesin hedefi Enosis olan bir adımdı. 20 Temmuz 1974’te başlayan Kıbrıs Türk Barış Harekatı bizi Yunan egemenliğinden, toplu mezarlardan kurtardı, üzerinde devlet kurduğumuz, özgürce, güven içinde yaşadığımız bir toprak parçasına kavuşmamızı sağladı. Tarihi gerçekler bunlardır…”

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının “asla kindar” ve hiç kimsenin özgürlüğünde, toprağında gözü olmadığına vurgu yaparak, “Bizim istediğimiz Kıbrıs’ta, kendi devletimiz çatısı altında özgürlük ve güven içinde yaşamaktır” dedi.

Eroğlu, bu nedenle Kıbrıs Türkü’nün tarihi gelişmeleri ve gerçekleri bilmesi, anlatması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğine vurgu yaparak, 1 Ağustos 1976’da Türk Mukavemet Teşkilatı’nın görevini başarı ile tamamladığını ve tarihteki yerini almasından sonra yasa ile; barışı sürdürmek, halkın özgürlüğünü ve güvenliğini sağlamak için Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulduğunu kaydetti.

“50 YILDIR VAZGEÇMELERİNİ BEKLİYORUZ”

Kıbrıs Türk halkının 50 yılı aşkın bir süredir Rum komşularının Enosis hayalinden vazgeçmesi, kalıcı, yaşayabilir bir anlaşma beklentisi ile görüşme masasında bulunduğuna da dikkat çeken Eroğlu, şöyle devam etti:

“50 yılı aşkın bir süredir Rum tarafının bizim siyasi eşitliğimizi kabul etmesini, bu adada kendileri kadar egemen, kendileri kadar huzur ve güven içinde yaşama hakkımız olduğunu idrak etmelerini bekliyoruz ama hala olumlu bir yaklaşım göremiyoruz.

Hala, Rum tarafının masada ortaya koyduğu tutuma baktığımız zaman niyetlerinin bizleri 1974 öncesine götürmek olduğunu görüyor ve Kıbrıs’ta barışçı bir antlaşma sağlanması adına üzülüyoruz.

Rum komşularımız bilmelidir ki Kıbrıs Türkü asla Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin olmadığı bir antlaşmaya evet diyemez. Rum lider Nikos Anastasiades ve ekibinin Kıbrıs Türk Kurucu Devleti’ni eyalet statüsüne indirgeme çabaları, iki kesimliliği yok etmek için başvurdukları oyunlar 11 Şubat 2014’te benimle Sayın Anastasiades tarafından imzalanan ortak açıklamayla bağdaşmamaktadır.

Kıbrıs’ta bir antlaşmaya gidilmesinin bölgemize ve iki halka büyük yarar sağlayacağına ben de inanıyorum ancak bu Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarından vazgeçmesi, Rum dayatmalarına boyun eğmesi ile sağlanamaz. Sağlanmamalıdır.

Kıbrıs Rum tarafının bizi masada tutarak statükoyu sürdürme oyununa artık izin verilmemelidir. 2016 yılı sonuna dek bir uzlaşma sağlanamazsa Anavatan Türkiye ile istişare içinde KKTC halkının tüm kesimleri ile diyalog kurularak gidilecek yeni yol belirlenmeli ve yeni bir strateji, yeni bir atılım programı ile yola devam edilmelidir.”

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, mesajının sonunda; “Dünden bugüne bu topraklardaki varlığımız, özgürlüğümüz ve güvenliğimiz için mücadele ederken canlarını kaybeden tüm şahitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükranla anıyor halkımızın 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı candan kutluyorum” dedi.

UBP MESAJ YAYINLADI

Ulusal Birlik Partisi (UBP), Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethinin 445’nci, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kuruluşunun 58’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşunun 40’ncı yıldönümleri dolayısıyla mesaj yayınladı.

UBP Genel Sekreteri Dursun Oğuz, mesajda, Kıbrıs Türk halkının, barış ve adaletin yüzyıllarca öncülüğünü yapan büyük bir medeniyetin mirasçıları olarak geçmişten aldığı güçle ve Anavatan Türkiye’nin desteğiyle verdiği onurlu mücadeleden gurur duyduğunu ve geleceğine güvenle bakmanın huzuru içinde olduğunu kaydetti.

Oğuz: "Kıbrıs Türk varlığını, mücadelesini ve güvencesini simgeleyen 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı coşku ve heyecanla kutluyoruz" dedi.

Dursun Oğuz, bu adada 445 yıl önce kök salmış Kıbrıs Türklerinin varlığını her koşulda büyük direniş göstererek koruduğunu, atalarından miras bu vatan topraklarını, bu adadaki hak ve çıkarlarını canları pahasına savunarak, bugünlere ulaştığını hatırlattı.

“Bu yöndeki kararlılığını yarınlarda da sürdüreceğinden kimsenin şüphesi olmasın” diyen Oğuz, UBP olarak çetin mücadelelerin ardından, büyük bedeller ödenerek kazanılan bağımsızlığın ve özgürlüğün değerinin ve anlamının bilinciyle, huzur içinde bir gelecek için yılmadan, yorulmadan çalışacakları sözünü verdi.

Oğuz, “Bu vesile ile halkımızın bayramını kutlar, canlarını feda ederek bizleri bugünlere ulaştıranları rahmet, Gazilerimizi minnet ve saygıyla anar, Anavatan Türkiye’ye Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri mensuplarına teşekkürlerimizi sunarız” dedi.

BAŞBAKAN ÖZGÜRGÜN: “1 AĞUSTOS TARİHİ KIBRIS TÜRKÜ’NÜN ADADAKİ VARLIĞINI SİMGELEYEN EN BÜYÜK GÖSTERGESİDİR”

Başbakan Hüseyin Özgürgün, “1 Ağustos tarihinin; Kıbrıs Türkü’nün adadaki varlığını simgeleyen en büyük göstergesi olduğunu” vurguladı.

Başbakan Hüseyin Özgürgün, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı dolayısıyla mesaj yayınladı.

Özgürgün, Kıbrıs Türk tarihinde, Kıbrıs Türk halkı için her biri ayrı ayrı önem taşıyan 3 yıldönümün aynı günde kutlandığı 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı idrak etmenin coşku ve gururunu yaşadıklarını vurguladı.

Kıbrıs’ın fethinin 445’inci, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 58’inci, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın ise 40’ıncı kuruluş yıldönümü olan 1 Ağustos tarihinin, Kıbrıs Türkü’nün adadaki varlığını simgeleyen en büyük göstergesi olduğuna işaret eden Özgürgün, şöyle devam etti:

“1 Ağustos, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs adasını fethetmesiyle adada Türk hakimiyetinin sağlandığı, Kıbrıslı Türkleri top yekun yok etmek isteyen güçlere karşı en zor şartlarda birlik ve beraberliği sağlayarak örgütlü mücadelenin başlatıldığı ve KKTC'nin düzenli ordusunun kurulduğu tarih olması bakımından bizler için anlamı ve önemi çok büyüktür.

Kıbrıs tarihine bakıldığı zaman bugünlere gelene değin geçen süreçte, Kıbrıs Türk halkı bu adada varlığını korumak, huzur ve güven içerisinde can ve mal korkusu çekmeden yaşamını sürdürmek adına kan, gözyaşı dökmüş, büyük acı ve sıkıntılarla dolu yıllar yaşamıştır.

Tüm bu zorluklara rağmen, büyük bedeller ödeyip onurlu bir mücadele sergileyerek bugün sahip olduğu kendi egemen devlet çatısı altında geçmişinden gurur duyarak geleceğine güvenle bakmaktadır.

Gelecekte şartlar her ne olursa olsun geçmişte yaşadıklarımızdan aldığımız dersle varlığımızı kararlılıkla sürdürmek, KKTC’yi ilelebet yaşatmak ve daha ileriye taşımak hepimizin asli görevidir.”

Başbakan Hüseyin Özgürgün, ülkenin milli mücadele tarihinde emek veren, canıyla ve kanıyla toplumun bugünlere gelmelerini sağlayan şehitleri rahmetle, gazileri minnet ve saygı ile andı.

Özgürgün, ayrıca desteğiyle daima Kıbrıs Türkü’nün yanında olan Anavatan Türkiye’ye, tüm TSK ve GKK mensuplarına da teşekkürlerini sunduğu mesajında, Kıbrıs Türkü’nün 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramını en içten duygularıyla kutladığını belirtti.

DP, 1 AĞUSTOS TOPLUMSAL DİRENİŞ BAYRAMI MESAJI YAYIMLADI

Demokrat Parti (DP), Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethi, Türk Mukavemet Teşkilatı ile  Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluş yıl dönümünde kutlanan 1 Ağustos Toplumal Direniş Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

Mesajda, Kıbrıs Türk halkının Türk Mukavemet Teşkilatı bünyesinde varolmak için örgütlendiği, bu örgüt çatısı altında eğitildiği, kendini korumak için gerektiğinde silahlı mücadele verdiği ve var olmak için topyekün direndiği kaydedildi.

Mesajda, bu direniş sayesinde  Barış Harekatı ile özgürlüğe ve güvenliğe kavuşan Kıbrıs Türk halkının kendi devletini kurmayı başardığı ve bu tarihi süreci başlatan günün Kıbrıs Türk Halkı’nın Toplumsal Direniş Bayramı olduğu vurgulandı.

DP’nin mesajında şu ifadeler yer aldı:

“Bizden önceki nesiller, babalarımız ve dedelerimiz, Türk’üm demenin bile yasak olduğu bir dönemde, bir taraftan Gazi Mustafa Kemal Atatürk sevgisi ile ulusal kimliğini benimser ve sömürge idaresinin yoksullaştıran, baskıcı ve yok edici siyaseti ile mücadele ederken, bir taraftan da tarihi gerçeklerin inkarı demek olan ENOSİS hayalleri için Kıbrıs’ı kana ve ateşe boğan silahlı çetelere karşı direnmiş ve gerektiğinde canını vermiştir.

Bugün dini ve ulusal bayramlarımızı özgürce ve onurlu bir şekilde kutluyorsak, bunun bizden önceki dönemde büyüklerimizin yaptığı fedakarlıklarla gerçekleştiğinin bilincindeyiz. Bu bilinci nesilden nesile aktarmak bizlerin görevidir.

Toplumsal Direniş Bayramı’nda, Toplumsal Mücadele Önderi Dr. Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı, varoluş mücadelesine katılarak şehit olanları ve ahirete intikal edenleri rahmetle anıyoruz. Hayatta kalanlara sağlık ve esenlikler diliyoruz.

Demokrat Parti, tüm halkımızın, kahraman mücahitlerin ve KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı mensup subay, astsubay, erbaş ve erlerin Toplumsal Direniş Bayramını kutlar.”

UBP 1 AĞUSTOS TOPLUMSAL DİRENİŞ BAYRAMI MESAJI YAYIMLADI

Ulusal Birlik Partisi  (UBP),Kıbrıs Türk halkının barış ve adaletin yüzyıllarca öncülüğünü yapan büyük bir medeniyetin mirasçıları olarak geçmişten aldığı güçle ve ana vatan Türkiye’nin desteği ile verdiği onurlu mücadeleden gurur duyarken geleceğine güvenle bakmanın huzuru içinde olduğunu vurguladı.

UBP Genel Sekreteri Dursun Oğuz, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

Mesajda, Ada’da 445 yıl önce kök salmış olan Kıbrıs Türklerinin, varlığını her koşulda büyük direniş göstererek koruduğu atalarından miras  vatan topraklarını,  hak ve çıkarlarını canları pahasına savunarak bu günlere ulaştırdığı kaydedilerek, “Bu yöndeki kararlılığını yarınlarda da  sürdüreceğinden kimsenin şüphesi olmasın” denildi.

Mesajda şu ifadeler yer aldı:

“UBP olarak çetin mücadelelerin ardından, büyük bedeller ödenerek kazanınla bağımsızlığın ve özgürlüğün değerinin ve anlamının bilincinde olacağımızın güven ve huzur içinde bir gelecek için yılmadan ,yorulmadan çalışacağımızın sözünü veriyoruz.

Bu vesile ile halkımızın bayramını kutlar,canlarını feda ederek bizleri bugünlere ulaştıranları rahmet, gazilerimizi minnet ve saygıyla anar, ana vatan Türkiye’ye Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri mensuplarına teşekkürlerimizi sunarız”

EVREN: “ KIBRIS TÜRK HALKI EGEMEN DEVLET VARLIĞINDAN VE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEKTİR”

İçişleri Bakanı Kutlu Evren yayımladığı mesajda, Kıbrıs Türk halkının egemen devlet varlığından ve özgürlüğünden asla vazgeçmeyeceğini kaydetti.

Evren mesajında,  1571 yılında Ada’nın Türkler tarafından fethiyle başlayan tarihi olaylar zincirinin Kıbrıs Türkü’nün örgütlü mücadelesi, EOKA saldırılarına karşı kurulan TMT ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşu ile halkalarını tamamladığını belirtti.

Evren, “1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda özgürce, eşitlik temelinde, güvenlik içinde ve mutlu yaşaması için başlatılan mücadelelerin sonucunda oluşmuştur” dedi.

Kıbrıs’ta eşit iki halk ve iki devlet olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğini kaydeden Evren, özgürlük ve kurtuluş mücadelesi sırasında şehit düşenlere rahmet diledi,  gazilere ve Güvenlik Kuvvetleri’ne şükranlarımı sundu.

ÖMÜRLÜ: “ÖZGÜRLÜK  MÜCADELESİNİN TARİHİ KANITLARIDIR”

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Esen Ömürlü, Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethi, Türk Mukavemet Teşkilatı ve  Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşunun  Kıbrıs Türk halkının azim ve inançla sürdürdüğü varoluş, kurtuluş ve geleceğe dönük özgürlük mücadelesinin tarihi kanıtları olduğunu belirtti.

Ömürlü,  bu 3 tarihin, Kıbrıs’a Türklük mührünün vurulduğu günler olduğunu, Türk Mukavemet Teşkilatı ve halkın mücahit ruhunu yaşatan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın  KKTC Devleti’nin egemen varlığının yegane teminatı olduğunu kaydetti.

Ömürlü,  vatan savunmasında önemli bir görev üstlenmiş olan Güvenlik Kuvvetleri ile  Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri’ne  KKTC Devleti ile ana vatan Türkiye’ye güvenlerinin tam olduğunu vurguladı.

İPEK:”KIBRIS TÜRK MÜCAHİDİ DESTAN YAZDI”

Ak Hataylılar Kardeşlik Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Mehmet İpek,  KKTC’nin kurulmasında TMT ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşlarının önemine vurgu yaptı.

İpek  1958 ve 1974 yılları arasında  Kıbrıs Türk mücahidinin  başı dimdik ve sarsılmaz bir inançla vatan toprağının müdaafası için  tarihe destanlar yazdığını kaydetti.

İpek, Güvenlik Kuvvetleri’nin gönüllü ve tabii askerleri olarak günü geldiğinde vatan için canlarını vermekte tereddüt etmeyeceklerini kaydetti.

AKÇA: “HERKESE DÜŞEN GÖREVLER VAR

Rauf Raif Denktaş ve Düşüncelerini Yaşatma Derneği Başkanı Latif Akça,  bir devlet kurulabilmişse ve  bayrağın altında özgürce yaşanabiliyorsa  bunu kahramanca canlarını hiçe sayarak mücadele eden TMT’ye ve GKK’ya borçlu olunduğu kaydetti.

Bugün gelinen aşamada herkese düşen görevler bulunduğunu belirten Akça, bağımsızlık ve özgürlüğün sembolü olan KKTC’yi ilelebet yaşatmak ve daha ileriye taşımak için herkesin daha çok çalışması gerektiğini ifade etti.

KİBRİT

Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit de,  tüm halkın 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı ve engellilerin birçok sorununu çözen her zaman onların  yanında olan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın  40. kuruluş yıl dönümünü en içten dilekleriyle kutladıklarını belirtti.