Melin Dobran

Başkent Lefkoşa’nın tarihi Surlariçi bölgesinde faaliyet gösteren marangoz, demirci ve makinistler, 10 yıldır tozlu raflarda bekletilen projenin hayata geçirilmesini bekliyor.

Diyalog’a konuşan KKTC Esnaf ve Sanatkârlar Merkez Birliği Başkanı Kemal Altuncuoğlu, 2005-2006 yıllarında, Lefkoşa Surlariçi Bölgesi’ne yönelik olarak büyük bir proje hazırlandığını, fakat bir türlü hayata geçirilemediğini söyledi. Yaşanılanın aslında Kuzey Kıbrıs’ta klasikleşen ve kronikleşen bir sorun olduğunu savunan Altuncuoğlu, “Siyasilerin vurdumduymazlığı yüzünden Surlariçi’ne hayat verecek bir proje öldürüldü. Bu projeye Türkiye desteğe hazırdı” dedi.

Söz konusu projenin Surlariçi hendeklerini korumak ve temizleme projesi adı altında hazırlandığını belirten Altuncuoğlu, amacın Lefkoşa Surlariçi’nde kirli işler diye anılan ve çarşının merkezinde kalan marangoz, demirci, makinist gibi iş yerlerinin çıkartılıp, sanayi bölgesine yerleştirilmesi olduğunu ifade etti. Altuncuoğlu, bunun yanı sıra, bir diğer amacın, bölgedeki boşalan dükkânların restorasyonlarının yapılarak turizme kazandırılması olduğunu kaydetti.

“TC Elçiliği çok önemli katkılar koydu”

Altuncuoğlu, bu büyük proje sayesinde tüm Surlariçi’nin yeniden canlanacağını ve çarşıya hayat verecek bir merkez haline geleceğini dile getirdi. 

Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Büyük Elçiliği’nin çok önemli katkılar koyduğundan söz eden Altuncuoğlu, bu projenin yapılmasının oradaki esnafı da rahatlatacağını belirtti. Altuncuoğlu, “TC Elçiliği, boşalacak her dükkân başına 40’ar bin TL hibe veriyordu. Bu dükkânlar Kuyumcular Sokak ile Bandabulya’nın yanındaki sokakta bulunuyor. Çapa bölgesinde bulunan demirci, marangoz, makinist ve su tesisatçılarının olduğu bölgenin temizlenmesi, bunlarla beraber de buranın turizme katılması amaçlanıyordu ama ne olduysa oldu, bu proje bir türlü hayat bulmadı. 

Bu konuda, TC Büyük Elçiliği bu destekleri yine sağlayarak, yolların parke yapılması için kaynak veriyor” ifadelerini kullandı.

“Projeye hayat vermediler”

Altuncuoğlu, bu projenin hayat bulmasının ardından, söz konusu dükkânların boşaltılacağını ve dükkân sahiplerine sanayi bölgesinde yer yapılacağını söyledi. Bu yapıların restorasyonunun 1-1,5 yılda bitirilip, turizme katılmasını sağlayacak icraat yapıcı bir hükümet istediğini belirten Altuncuoğlu, UBP’nin bu projeyi öldürdüğünü vurguladı. 

Altuncuoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “UBP 4,5 yıl iktidarda kaldığı sürede, ilgili bakanlarla görüştüm. O dönem, İçişleri Bakanı İlkay Kamil’di. Bu projenin uygulanması ona verilmişti ve ‘bir hafta içinde başlıyoruz’ demişti. Proje daha sonra Ekonomi Bakanı Sunat Atun’a verildi. Atun’da ‘tamam başlıyoruz’ dedi ama ilgili bakanlar dosyayı tozlu raflara kaldırdı. Ne yazık ki bu projeye hayat buldurmadılar. ‘Bu projenin parası var, bu projenin projesi hazır, kaynağı hazır, neden yapılamıyor?’ diye sordum, bir türlü cevap alamadım. Bu projeyi uygulayacak aklıselim bir yetkili bulamadık. Onlarca bakan geldi geçti, tümü de dosyayı inceledi, ‘Evet, olması gerekir’ dedi ama, tozlu raflara kaldırdılar. 

Biz bu projenin yeniden hayat bulmasını istiyoruz. Bu projeyi hazırlayan CTP hükümetiydi. CTP hükümeti şimdi de iktidarda. O günkü Başbakan Müsteşarı Sayın Öntaç Düzgün’dü. Eğer CTP bu projeyi hayata geçirmek istiyorsa, ekonomi bakanı ile istişare edip, bir an önce başlatması gerekiyor. 
Sayın Serdar Denktaş bu projenin hayat bulmasını çok istiyordu. Serdar bey bu işe elini yüreğini koydu ve ‘bu projeyi uygulayacağım’ demişti.”

“Erdoğan da istemişti”

Başkan Altuncuoğlu konuşmasını şöyle tamamladı, “Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayip Erdoğan, o dönem başbakandı. Denktaş beyin cenazesine geldiği gün dedi ki, ‘buraların bir an önce dosyalarını bana gönderin. Buraya ne kadar kaynak gerekirse aktaralım. Surlariçi’ni yeniden yapılandıralım. Bu projeyi 2-3 ay içinde uygulamak istiyorum’ dedi. UBP’nin o dönemdeki Başbakan’ı İrsen Küçük’tü ve ‘hemen yapacağız’ dedi ama ne yazık ki o da bu projeyi tozlu rafa kaldırdı. 

“Yazıklar olsun” diyorum bu zihniyete. Bir imkân veriliyor ama bunu rafa kaldırıyorlar. Buradaki mantığı ve düşünceyi anlamıyorum. Surlariçi Kıbrıs’ta o kadar önemli bir yer ki, tarihle ticaretin buluştuğu tek merkez. Komşumuz Rum tarafında bile, tarihle ticaretin bir arada olduğu bir merkez yok. Selimiye Camisi, Büyük Han, Bedesten, Bandabulya, Büyük Hamam ve Lüzinyan Evi ile bir bölge içinde bütün bu tarihi bulabiliyorsunuz. Fakat bunun tamiratları için verilen kaynağı kullanmıyorlar. 

“Hükümete tekrardan çağrı yapıyorum…”

Tekrardan çağrı yapıyoruz. Surlariçi’nin yeniden yapılanması gerekiyor. Surlariçi’ne gelen turist kahvesini içip, yemeğini yerken, dülger tahtasını rendeler, tahta tozları müşterinin yemeğine kahvesine giriyor. Hükümete ve ekonomi bakanlığına çağrı yapıyorum: Bu projenin bir an önce hayat bulması gerekiyor. Bu projeyi uygulayacak olan kişi, bu ülkede adını tarihe yazdıracak. Bu durum esnafı rahatlatacak. Surlariçi’ne artık araçla giriş çıkış yapılamıyor. Burada çalışanlar ekmeğin nasıl kazanacak? Restorasyon yapılınca Arasta’nın üstü kapatılacaktı ve Mısır Çarşısı’ndan daha da güzel bir hale gelecekti. Bugün millet Dereboyu’na sıkışmamış olacaktı. İnsanlar, Dereboyu’nda araç trafiğinin gürültüsünde, egzoz kokularının arasında oturmak istemiyor. Bu proje uygulandığı zaman, gecesi gündüzü muhteşem ve turistik bir Lefkoşa meydana gelecektir. İnsanlar artık lüks binalara gitmiyor. Tarihi yerlerde oturup temiz hava almak, yemek yemek, alışveriş yapmak istiyor. Böylesi imkânımız varken, hükümetimiz bu işe el atmıyor. Ekonomi Bakanlığı’nın bu projeyle ilgilenip hayat vereceğine inanıyorum.”

“Projenin geçmesi bakanın onayına bağlı”

KKTC Esnaf ve Sanatkârlar Merkez Birliği kurucularından İbrahim Iğdır, bu projenin olağanüstü bir çalışma olduğunu ve esnafı rahatlatacak bir proje olduğunu ifade etti. Iğdır, “Her zaman esnafın yanında olduğunu iddia eden hükümet, ne yazık ki yanımızda değil. Projenin her şeyi hazır. Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanı sayın Sunat Atun’un onaylamasını bekliyoruz. Araçların Surlariçi’ne girmesi işkencedir.  Ayrıca, Eski Eserler Dairesi, LTB ve mal sahipleri, dükkânların yıkılmak üzere olduğu için kiracıların çıkmasını istiyor. Bu proje hayata geçirilirse hepimiz rahat edeceğiz” dedi.