Züleyha Karaman

Her yıl olduğu gibi bu yıl da yıl sonu yaklaşınca kamu çalışanlarında ve piyasalarda 13. maaşın ne zaman ödeneceği büyük merak konusu. Kamu çalışanı ve emeklilerin 13. maaş ödemesi için Türkiye’den kaynak alamayan hükümetin iç borçlanmaya, yani bankalardan faizle kredi çekerek 13. maaşları ödemesi bekleniyor. Hükümetin, gelecek yılın bütçesinden avans çekmeden 13. maaşları ödeyebilmesi reform destekleme ödeneğini almasına bağlı. 2014’de olduğu gibi 2015’de de ekonomik program da öngörülen reformları hayata geçirmeyen KKTC’nin reform destekleme ödeneğini alması öngörülmüyor. Hükümetin yıl sonundan önce Türkiye’den kaynak alması, Türkiye’den gelen denizi altından borularla taşınan suyun iletmesinde varılacak anlaşmaya bağlı gözüküyor. Kamu çalışanları 13. maaşların ne zaman alacağının hesabını yaparken, hükümet maaşı toplamaya çalışıyor. Hemen her yıl, 13. maaşları, bir sonraki yılın bütçesine avans olarak, Türkiye’den alarak ödeyebilen hükümet, bu yıl, Türkiye’den maaş ödemesi için ek kaynak alamadı. Maliye Bakanlığı’nın memur, emekli ve diğer kurum çalışanlarının 13. maaşları ödeyebilmesi için yaklaşık 185 milyon TL’ye ihtiyacı var.

Halkın Sesi’nin edindiği bilgilere göre, bu paranın tamamı henüz tamamlanmış değil. Yaklaşık 185 milyon TL’nin önemli bir miktarını hazır eden Maliye Bakanlığı’nın, kalan açığı, Türkiye’den avans alınamadığı için, iç borçlanma yoluyla gidermeye çalıştığı öğrenildi. Aralık ayında 13. maaşla birlikte iki maaş alacak olan emekli ve kamu çalışanlarının, ay sonuna kadar bir maaş alacağı, birini de ancak Ocak ayı içinde alması bekleniyor. Bütçe açığını gidermek için sürekli Ankara’dan mali destek alan KKTC, özellikle son iki yıldır, ekonomik programlarda öngörülen reformları yapmadığı için gerekli kaynağı alamıyor. Bilindiği gibi, ancak reformları uygularsa bütçe açığı için Türkiye’den para alabilen hükümetin yıl sonunda yaklaşık 170 milyon TL nakit kaynağa ihtiyacı olduğu belirtiliyor. 13. maaşlarla birlikte, tarım ve hayvancılık sektörünün alacakları, belediyelere ek kaynak aktarımı, Sosyal Sigortalar’a hibe yardımı devletin bütçesindeki açığı artırıyor.

Türkiye, son yıllarda, KKTC hükümetinin cari giderlerine katkısını azaltıyor. Bu azalma, 2016’ın bütçesinde de görüldü. Türkiye KKTC bütçesinin cari giderlerine desteği azaltırken Türkiye, KKTC’nin 2016 Mali Yılı Bütçesi’ne, 2015’e göre yüzde 3.19 daha az kaynak aktarıyor. Ancak bu azalmanın reel sektör ve kredileri etkilemesi beklenmiyor.KKTC’nin bütçe açığına katkıyı azaltarak, “açığınızı kapatın” mesajı veren Türkiye, bütçenin, devletin iç borç faizlerini ödeyebilecek seviyeye gelmesini istiyor. Türkiye’ninKKTC’nin bütçe açığının karşılanmasına yönelik yaptığı katkılar son yıllarda azalıyor. Cari giderlere yardımlarını azaltan Türkiye, savunma harcamalarına, reel sektöre, hibe ve kredilerlerle bütçeye önemli destek sağlıyor. KKTC’ye aktardığı parayla reel sektörü ve alt yapı yatırımlarını destekleyen Türkiye, bütçe açığının azalmasını hedefliyor.

İKİ YILDIR REFORM DESTEKLEME ÖDENEĞİ HAK EDİLMEDİ

Bütçe açığını kapatmak için Türkiye’den yardım alan hükümetin, bu yardımı alabilmesi için Türkiye ile imzaladığı ekonomik programlara sahip çıkarak hayata geçirmesi gerekiyor. Buna göre, KKTC reformları yapacak, Türkiye de yardımlarını verecek. Özellikle 2013’den sonraki reform destekleme ödeneği bu yöntemle çalışıyor.KKTChükümeti 2014’de öngörülen reformları yapmadığı için 80 milyon TL reform destekleme ödeneğini alamamıştı. 2015’de de ekonomik programda öngörülen reformlar hayata geçirilmediği için reform destekleme ödeneği alınamadı. Ekonomik programın uygulanmamasının yanında Türkiye’den deniz altından borularla adaya taşınan suyun yönetimi konusunda yaşanan sorunun henüz aşılamaması da, KKTC’ye kaynak aktarımını engelliyor

HEP AVANS ÇEKİLDİ KKTC

Hükümetleri, 2008-2009’da bir sonraki yılın bütçesinden yoğun avans çekti, yıl içinde bütçe bitti, bir sonraki yılın bütçesi tüketilmeye başlandı. 2010’dan itibaren bu durum disiplin altına alınmaya başlandı. Ersin Tatar’ın Maliye Bakanlığı döneminde durum düzelmeye başladı. 2012’de de Ercan Havaalanı’nın ihalesinden elde edilen gelir nedeniyle avans çekilmedi ve 2013’de durum sıfırlandı.

MALİYE BAKANI ÖZGÜR: “ÇOK MECBUR KALIRSAK BORÇLANIRIZ”

Maliye Bakanı Birikim Özgür, devletin 2015 yılı içindeki tüm mükellefiyetlerini yasal çerçevede yerine getireceğinden kimsenin şüphesi olmamasını isteyerek, çok mecbur kalınması halinde borçlanma yoluyla açığın kapatılacağını duyurdu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,“Ana Muhalefet Partisi DP Milletvekili Sayın Hasan Taçoy’un ‘13. maaşın ödenemeyeceği aşikâr’şeklindeki açıklamasını hayretle okudum” diyerek Taçoy’a tepki gösteren Birikim Özgür, ülkedeki muhalefetin siyasi istikrarsızlıktan veya siyasi istikrarsızlığa yol açabilecek mali konulardaki olumsuzluklardan medet umduğunu kaydetti. Halka, hükümetimize güvenerek, siyasi istikrarsızlıktan medet umanlara kulak asmamaları çağrısı yapan Maliye Bakanı Birikim Özgür, açıklamasında şunları paylaştı:

“Ülkemizde muhalefetin siyasi istikrarsızlıktan veya siyasi istikrarsızlığa yol açabilecek mali konulardaki olumsuzluklardan medet ummak yerine gerek hükümet ortaklığı gerekse muhalefet dönemlerinde kamunun mali sürdürülebilirliği için ne yaptıkları veya ne önerdikleriyle sınandıklarının bilinciyle siyaset yürütebilmesini çok isterdim. Ancak bu şekilde toplumsal ilerlememize katkı yapabilecekleri çok açıktır. Kamuda mali sürdürülebilirlik, kamunun ödeme taahhüdünde bulunduğu tüm ödemeleri sürdürülebilir şekilde ödeyebilmesi anlamına gelir. Bu toplumsal bir hedeftir ve biz kendi kaynaklarımızla mali yönden sürdürülebilir bir yapıya kavuşmak için siyasi bir mücadele yürütmekteyiz. Diğer taraftan, henüz kendi kaynaklarımızla bu yapıyı oluşturana kadar da bir yandan yapısal dönüşüm odaklı reformlarımızı hayata geçirirken aynı zamanda bu süreçte karşılaştığımız açıklarımızı da giderebilmek adına Türkiye Cumhuriyeti ile anlaşmalara bağlı kredi kullanmaktayız. En kötü ihtimalle de çok mecbur kalınması halinde borçlanma yoluyla açığımızı gideririz.

Türkiye yetkililerine “Biz sizinle imzalanan anlaşmayı okumadık bile çünkü bu anlaşmaya karşıyız” diyenlerin ve bugünkü mali yönden sürdürülebilir olmayan sistemin mimarlarının siyasi mirasçısı konumunda olanların bugün itibarıyla siyasi istikrarsızlıktan medet umuyor olması tesadüf olarak nitelendirilebilir mi? Bugüne kadar her yılın sonunda gündem konusu olan bir mükellefiyetimizle ilgili sıkça asparagas açıklama ve yayımlar yapılmaktadır. Ben Maliye Bakanı olarak bu konudaki açıklama talepleriyle ilgili hep şunu söyledim: “Açıklama yapmadık, yapmayacağız... Biz bütün mükellefiyetlerimizi yerine getiririz. Nakit durumumuzu buna göre ayarlamak için çalışırız. Bu çalışmalarımızla ilgili veya genelde mükellefiyetlerimizle ilgili basına açıklama yapmak gibi bir yaklaşımımız yok”... Bu yaklaşım çerçevesinde halkımızdan ricam hükümetimize güvenmeleri, siyasi istikrarsızlıktan medet umanlara kulak asmamalarıdır. 2015 yılı içindeki tüm mükellefiyetlerimizi yasal çerçevede yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın”