Sonuç Cevizci

İkinci Cumhurbaşkanı, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, 13’üncü maaş ödemelerindeki aksaklığın Türkiye ile yaşanan su krizinden kaynaklandığını kabul etti. 

Diyalog TV’de önemli açıklamalar yapan Talat “Su krizi nedeniyle Türkiye ile ekonomik ve mali protokol imzalanmamıştır. Protokol imzalanmayınca, 13’üncü maaşlar için borçlanma da gerçekleşememiştir” dedi.

Son Durum programında Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ın sorularını yanıtlayan Talat, “Peki bu ödeme ne zaman yapılacak?” sorusu üzerine, “Bunu bilemem. Mümkün olan en kısa sürede ödemek istiyoruz” dedi ancak tarih veremedi. Talat, 13’üncü maaşların ödenmemesi durumunda çarşının çok zarar göreceğini de itiraf etti.

Program akışı içerisinde dış ve iç sorunlara ilişkin görüşlerini açıklayan Talat, federasyonun ‘acı bir uzlaşı’ olduğunu söyleyen Rum Lideri Anastasiadis’e, kendi baçesinde yetiştirdiği Trinidad Moruga Scorpion biberinin daha acı olduğunu söyleyerek karşılık verdi.

CTP lideri Talat, elinde binlerce dönüm Rum arazisi tutan emlakçıların ve işadamlarının bulunduğunu anımsatarak, Türkiye’nin bu mülklerin parasını Tazmin Komisyonu aracılığıyla Rumlara ödemesi durumunda ortaya çok büyük bir rant olayının çıkacağını söyledi ve “Türkiye doğal olarak Rum’un istediği tüm parayı vermek istemiyor. Herkes elini taşın altına sokmalı” dedi.

“En makul çözüm federasyon…”

Talat en makul çözümün federasyon olduğunu belirterek KKTC’nin tanınması için kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından federasyonu acı verici bir çözüm olarak addedilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Talat, “Tercih edilen bir şey değil demek ki. Mecburiyetten kabul demektir ama bu yeterli olmayabilir” şeklinde konuştu.

“Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var…”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın müzakerelerdeki pozisyonu ile ilgi Talat şunları söyledi.

“Akıncı’nın yürüttüğü müzakereleri, müzakere heyetinin çalışmalarını yakından takip ediyorum, tutanakları görüyorum. Bence iyi gidiyor. Eleştirim yok desteğim olabilir ancak. Her yiğidin bir yoğurt yiyiş şekli var.”  

Kıbrıs sorunun çözümü Türkiye’nin çıkarına

Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Türkiye’nin de üzerine düşen gayreti ve desteği sağladığını belirten Talat, “Kıbrıs sorunun çözümü Türkiye’nin de çıkarınadır.  Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini zehirleyen bir sorundur.  Soğuk savaşın son dönemlerde yeniden ortaya çıkar gibi olması, Kıbrıs sorununu daha da çözülmesi gereken bir hal almıştır. Çünkü Türkiye’nin yönelimi kaçınılmaz olarak batıdır. Batılı bir siyaset güden Türkiye’nin Kıbrıs sorunun çözümünde olan avantajları daha da artmıştır. Kıbrıslı Rumların da çıkarları fazladır aslında. Çünkü ekonomileri çökmüştür. Ö yüzden konjonktür uygundur.  Çözümün en iyi modelle öne çıkmasını sağlayan bir siyasi düzeyde bir politika güdülmesi gerekiyor.”

13’üncü maaş devletin yükümlülüğü…

Koalisyonun büyük ortağı CTP’nin genel başkanlığını yürüten Talat, hükümet çalışmaları ve 13’üncü maaşla ilgili açıklamalarda da bulundu. 

Talat, 13’üncü maaşları ödemenin KKTC devletinin yükümlülüğü olduğunun altını çizerek,  “Ödenmeyecek diye bir şey yok. Ödenecek ama ben zamanını bilemem. Maliye Bakanı ne zaman ödeneceğini bilir. Para temin ettiğinizde ödeyebilirsiniz. Bu para kasada yoktu. Olsaydı ödenecekti zaten.  Türkiye ile yapısal reformları gerçekleştirip kendi ayaklarımız üzerinde durabileceğimiz bir ekonomi yaratmadığımız sürece bu ilişkiyi sürdürmemiz şarttır.  Kendi gelirlerimiz ile cari giderler karşılansa Türkiye’nin sadece yatırım bütçesine katkılarını talep edeceğiz. Bunun için koşulların yerine gelmesi gerekir. Ekonominin büyümesi, kayıt dışı ekonominin önlenmesi bunun için otomasyona geçmek lazım. Gelirleri artırmak için.  Özel sektörün ciddi şekilde yatırım yapmasını sağlamak mutlaka yapılması gereken şeylerdir.”  

Mali protokolün imzalanması şart

Yılbaşından önce 13’üncü maaşların ödenmemesinin altında Türkiye ile ekonomik protokolün imzalanmaması gerçeği yattığını belirten Talat, “13. maaş ödeyebilmek için maliyenin borçlanması lazım. Bu borçlanmayı sağlayabilmek içinde Türkiye ile mali protokolün imzalanması lazımdı. Protokol büyük ölçüde tamam ama su konusundaki anlaşmazlık nedeni ile imzalanamıyor. Türkiye işletmeyi bırakmak istemiyor. Burada uluslararası ihale açılsın kazanan yapsın ama belediyeler ve BESKİ ikinci plana düştüğü için kabul edemezdik. Çözüme kavuşturacağımızı düşündüğümüz için borçlanamadık maaşları. Bu borçlanmayı bankalardan yapacaktık ama borçlanmaya girişmedik.  Belediyelerin dışlanacağı bir yöntem olmaz su konusunda. Türkiye ile halen çeşitli düzeyde müzakereler sürüyor bir noktaya varacağız.”