ŞEHİT AİLELERİ VE MALUL GAZİLER DERNEĞİ: “MUTLUYUZ, ÖZGÜRÜZ, GURURLUYUZ”

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği, “KKTC’nin 33’üncü yıldönümünde mutluyuz, özgürüz, gururluyuz” dedi.

Dernek Genel Başkanı Ertan Ersan  yayınladığı 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı mesajında, “Bizleri özgürlüğümüze kavuşturan Anavatanımız Türkiye’ ye ve onun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, bağlılığımızı, böyle bir günde bir kez daha yineleriz. Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” ifadelerine yer verdi.

EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ: “GÜVENİLİR İLELEBET YAŞAYABİLİR BİR UZLAŞMA…”

Emekli Subaylar Derneği, Cumhuriyetin 33’üncü kuruluş yıldönümünün tüm halka kutlu olmasını diledi.

Dernekten yayınlanan mesajda, “Devletimizi daha yüce, uluslararası statüye yükseltmek için devam etmekte olan toplumlar arası görüşmelerle, güvenilir, ilelebet yaşayabilir bir uzlaşma sonucuna ulaşması temennimizi sunar nice mutlu bayramlar dileriz.” denildi.

HAK-SEN: “ONUR VE GURURLA KUTLUYORUZ”

Eşit Hak ve Adalet Sendikası (HAK-SEN) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 33. kuruluş yıldönümünün onur ve gururla kutlandığını belirtti.

Sendika Genel Başkanı İzzet Türkmen, 15 Kasım mesajında, devletsiz bir halkın devlet sahibi olma tecrübesini yaşayarak öğrenmesinin büyük bir kazanç olduğunu kaydetti.

Türkmen, bağımsızlık, özgürlük, demokrasi içinde insanca yaşama ve dünya ile kucaklaşma imkânının ise sağlanacak bir çözümle mümkün olacağını ifade etti.

Kıbrıs Türk Halkı’nın gelecek ve güvenlik kaygısı yaşamadan dünyada hak ettiği yeri alması için sürdürülen barış ve çözüm sürecini desteklediklerini bildiren Türkmen, “Kıbrıs Türk halkının 15 Kasım Cumhuriyet Bayramını kutlar, bu günlere ulaşmamızda katkısı olan şehit ve gazilerimizi ise rahmet ve minnetle anarız” ifadelerini kullandı.

SİBER: “DEVLETİMİZ; KURUMLARI, TURİSTİK YATIRIMLARI, ONLARCA ÜNİVERSİTESİ, ÖZGÜR MEDYASI, BİRÇOK TELEVİZYON KANALI, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ,  SİYASİ PARTİLERİ, DEMOKRASİSİ İLE HER GEÇEN YIL DAHA DA GELİŞMEKTEDİR”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, KKTC'nin kuruluşunun 33. yıldönümün dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Devletimiz; kurumları, turistik yatırımları, onlarca üniversitesi, özgür medyası, birçok televizyon kanalı, sivil toplum örgütleri,  siyasi partileri, demokrasisi ile her geçen yıl daha da gelişmektedir” ifadelerine yer verdi.

“Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğünün ve uluslararası toplumun bir parçası olamamanın yarattığı tüm sosyal ve ekonomik zorluklara karşın, yine de yaşamın birçok alanında arzulanan kaliteye ulaşmayı başarabileceğimize inanıyorum” ifadesini kullanan Siber, “Unutmamalıyız ki Kıbrıs sorunun çözümü ile birlikte, kimse bize kurumlarımızla ilgili bugüne kadar çözemediğimiz kendi iç sorunlarımızı bir anda çözecek sihirli bir değnek uzatmayacaktır” dedi.

Adil  bir çözümle birlikte çok büyük kazanımlar olacağını ama yine kendi iç sorunlarını çözme görevinin Kıbrıs Türk halkına düşeceğini belirten Siber, her yönde, sağlıkta, eğitimde, çevre duyarlılığında, trafikte, güvenlikte  çağdaş gelişmişliği yakalanırsa; hem çözüme giden yolda, hem de olası bir çözümden sonra, daha güçlü olunacağını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının, Kıbrıs’ta kalıcı ve adil bir çözümü arzuladığını ve bu yöndeki iradesinin dün olduğu gibi bugün de güçlü olduğunu kaydeden Siber, şöyle devam etti:

“Kıbrıs müzakerelerinin ivme kazandığı bu günlerde adil, siyasi eşitliği ve iki bölgeliliği gözeten, güven duyacağımız, yaşayabilir bir çözümü arzulamaktayız. İki halk tarafından benimsenmiş bir çözümün; sadece iki halka değil aynı zamanda bölge barışına da hizmet edeceği açıktır. Kıbrıs sorunun çözüme ulaşması ve Kıbrıs Türk Halkının kendi varlığı ile dünyadaki yerini alması çabalarında dost ve kardeş ülke Türkiye’nin her zamanki güçlü desteği ve yapıcı katkıları halkımıza güven vermektedir”

Siber, “Tüm bu duygu ve düşüncelerle,bugünlere gelmemizi sağlayan, mücadele veren tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi ve toplum liderlerimizi saygı ile anıyor ve bir kez daha tüm halkımıza ve  tüm insanlığa barış ve huzur dolu, güvenli bir dünya diliyorum” ifadelerini kullandı.

UBP GENEL SEKRETERİ OĞUZ, KKTC’NİN 33. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ DOLAYISIYLA MESAJ YAYIMLADI

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Dursun Oğuz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 33. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Oğuz mesajında, “Kıbrıs Türk halkının yıllar süren özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi sonunda, kendi kaderini tayin etme hakkı temelinde ilan edilen KKTC’nin 33. kuruluşunu daha büyük coşku, heyecan ve gururla kutluyoruz” ifadelerini kullandı.

Mesajında, “Onurla, gururla, hür irademizle kurduğumuz KKTC’nin , bu coğrafyada siyasi bir gerçeklik ve Kıbrıs Türk halkının egemen varlığının ve geleceğinin teminatı olduğuna inanan halkımızın büyük bayramını yürekten kutlarız” ifadelerine yer veren Oğuz, şunları kaydetti:
 
“DEVLET TEMELİ DIŞINDA BİR TEMEL OLAMAZ”

“Devletini kuran, gelişmesi ve daha ileriye taşınması adına irade koyan, halkının refah ve mutluğu hedefinde hizmeti kutsal görev sayan UBP, Cumhuriyetimizin 33. Yıl dönümünü coşkuyla kutladığımız bu günde, gelecek güvencemiz ve olası bir anlaşmanın egemenliğimizin ifadesi olan devletimizin dışında bir temelde mümkün olamayacağını bir kez daha ısrarla vurgulamaktadır.” 

“Halkın mücadeleci ruhunun siyasete yansıması olan UBP’nin, her şart ve koşulda devlet olgusunun teminatı olduğunu, olmaya da devam edeceğini” belirten Oğuz, şöyle devam etti:

“Bu duygu ve düşüncelerle en büyük bayramımızın 33. yıldönümünde, Cumhuriyetimize ve Devletimize sahip çıkacağımızı bir kez daha belirtir, tüm halkımızın bayramını yürekten kutlarız. KKTC’nin 33. yılında, Kıbrıs Türk halkının bu özgür günlere ulaşmasında büyük görev üstlenen, başta Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş ve mücadele kahramanlarına, bu toprakları vatan yapan tüm şehitlerimize, gazilerimize ve bugünlere ulaşmamızda karşılıksız desteğini esirgemeyen, gücümüze güç katan Anavatan Türkiye’ye minnet ve teşekkürlerimizi sunarız.”

HALKIN PARTİSİ: “KKTC; KIBRIS’TA BULUNACAK ÇÖZÜMÜN KALICILIĞININ EN ÖNEMLİ GÜVENCESİ OLACAK”

Halkın Partisi (HP), kurumları sağlıklı çalışan, iyi yönetilen bir KKTC’nin; Kıbrıs’ta bulunacak bir çözümün kalıcılığının ve yaşayabilirliğinin en önemli güvencesi olacağına vurgu yaptı.

HP, “Kıbrıs sorununun geleceği ne olursa olsun Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmekten başka bir seçeneği yoktur” dedi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 33. yılını kutladı.

Halkın Partisi, KKTC’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla mesaj yayınladı.

Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme istenci ve bu topraklarda var olma mücadelesinin uzun yıllardır devam ettiğine işaret eden HP, şunları kaydetti:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendi kendini yönetme hak ve iradesinin ve verilen bu mücadelenin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. 15 Kasım 1983 tarihi bu mücadelenin aşamalarından sadece bir tanesiydi.

Bu tarihte kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni iyi yönetmek, vatandaş için hizmet üretir konuma getirmek ve halka benimsetmek bağlamında yapılması gerekenlerin pek çoğu maalesef yapılmamıştır.

Kendi kendimizi yönetmek istiyorsak, bu durumla yüzleşmeli ve devletin kurumlarını bir an önce adil hizmet üretir noktaya getirmeliyiz. Hepimiz, bu topraklarda var olabilmek ve kimliğimizi de var edebilmek istiyorsak devletin kurumlarının iyi yönetilmesi olmazsa olmazdır. Hukukun üstünlüğünün, liyakatın, şeffaflığın ve hesap verebilirliğin geçerli olacağı, partizanlığa ve yolsuzluğa karşı etkili bir mücadelenin verileceği bir devlet yapılanmasına en kısa sürede geçmek zorundayız.”

Halkın Partisi, iyi ve adaletli bir yönetimin “devlet halk için vardır” diyebilen bir yönetim olduğuna işaret ederek, “Doğa boşluk tanımadığı için, kötü yönetimin olduğu yerde aslında gerçek anlamda kendi kendinizi yönetmiş olmazsınız. Olası bir çözüm halinde KKTC’nin kurumlarıyla birlikte bir kurucu devlete dönüşeceğini ve bu devletin de yeni ortaklıkta egemenliğin eşit şekilde kaynaklanacağı Kıbrıs Türk toplumu tarafından yönetileceğini akılda tutmalıyız” dedi.

YDP: “BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜĞÜN KIYMETİ HİÇBİR ŞEYLE ÖLÇÜLEMEZ”    

Yeniden Doğuş Partisi (YDP), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 33. yıldönümünü kutlayarak, bağımsızlık ve özgürlüğün kıymetinin hiçbir şeyle ölçülemeyeceğini vurguladı.

YDP’den yayınlanan 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı mesajında, 1571 yılından itibaren Türklük meşalesinin yakılmış olduğu Kıbrıs adasında varoluş mücadelesinin sürdüğüne işaret edilerek, bu süreç içinde gerek İngiliz gerekse Rum toplumuyla birlikte yaşandığı ve gelenek ile göreneklerin korunduğu ifade edildi.

Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözlerine de atıfta bulunulan mesajda, aynı anlayışın Rum tarafı başta olmak üzere diğer dünya devletlerinden de beklendiğine vurgu yapıldı.

Mesajda, “15 Kasım 1983 yılında kurmuş olduğumuz KKTC’nin 33. kuruluş yıldönümü münasebetiyle devletimizin kurulmasında önemli katkıları olan başta Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve diğer emeği geçenleri saygı ve minnetle anarken, tüm halkımızın cumhuriyet bayramını en içten duygularla kutlarız” denildi.

3. CUMHURBAŞKANI EROĞLU: “15 KASIM 1983 KIBRIS TÜRK HALKININ HEP GURUR VE ONUR DUYACAĞI VAROLUŞ VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ DEVLET KURARAK TAÇLANDIRDIĞI TARİHİ BİR GÜN”

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 15 Kasım 1983’ün Kıbrıs Türk halkının hep gurur ve onur duyacağı varoluş ve özgürlük mücadelesini devlet kurarak taçlandırdığı tarihi bir gün olduğunu belirtti.

3’ncü Cumhurbaşkanı Eroğlu, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı nedeniyle mesajı yayımladı.

Eroğlu, mesajında, Kıbrıs Türk halkının Ada Yunan olmasın, başı dik özgür ve kendi idaresinde yaşasın diye 1878’den Anavatan Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974’te adaya askeri müdahalesine kadar tarihte eşi benzeri az görünen bir varoluş, özgürlük mücadelesi verdiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının 1974 ve sonrasında ise bir taraftan yaralarını sardığını, gelişme çabası içine girdiğini, diğer taraftan Rum komşularıyla tarihsel haklarını koruduğu bir antlaşma arayışına girdiğini anlatan Eroğlu, “Ama Rum tarafı bu çabaların hepsini boşa çıkarmış, tek hedefinin 1974 öncesine dönüş yolunu açmak olduğunu net bir şekilde gözler önüne sermiştir” dedi.

Eroğlu, “15 Kasım 1983 Kıbrıs Türk halkının hep gurur ve onur duyacağı varoluş ve özgürlük mücadelemizi devlet kurarak taçlandırdığımız tarihi bir gündür” diyerek, bu noktaya gelinceye kadar verilen mücadeleyi asla unutmamak gerektiğini kaydetti.

Eroğlu mesajına şöyle devam etti:
“1974 öncesinde sıfır noktasındaydık. Rum komşularımız ekonomik olarak tamamen tükenmemizi, göç ederek yok olmamızı günü geldiğinde bize vuracakları darbe ile Kıbrıs’ı Yunan egemenliği altına sokmayı planlıyorlardı. 15 Temmuz 1974 Yunan darbesinin asıl hedefi, bu amacı bir an önce gerçekleştirmekti. Bana göre o anlayış hâlâ değişmedi. Değişen sadece ve sadece taktiklerdir.15 Kasım 1983 gününe gelinmesinin başlıca nedeni Rum tarafının Kıbrıs konusundaki gelişmeleri hep kendi istediği doğrultuda yontmaya çalışması ve Enosis hayalinden vazgeçmemesidir. Eğer, bağımsızlık bildirgemizi ilan etmemiş, Devletimizi kurmamış olaydık Rumların bizi sözde Kıbrıs Cumhuriyeti içinde asimile etmek için yaptıklarına boyun eğmiş onların dümen suyuna girmiş olacaktık.15 Kasım 1983’te okunan bağımsızlık bildirgemiz bir daha Rum tahakkümüne girmeyeceğimizin, özgürlük, egemenlik, eşitlik ve güvenliğimizi asla Rum insafına terk etmeyeceğimizin ilanıdır.

KKTC rahmetle andığımız Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın liderliğinde, bizlerin katılımı ve desteği ile sizin yani halkımızın hakkı, halkımızın çıkarları ve halkımızın beklentileri göz önünde tutularak bizler halkımızın hislerine, düşüncelerine tercüman olarak, kendi tarih bilincimize dayanarak umutla, sevinçle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne evet dedik. Kıbrıs Türk halkının yararına olduğuna kesin olarak emin olduğumuz tarihi bir karara imza attık.”

3. Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye’den su ve elektrik enerjisi getirilmesi projelerinin tamamlanarak etkin bir şekilde sektörlerin kullanımına sunulması ve yapılacak reformlarla ekonomiyi, yaşam seviye ve kalitesini çok daha iyi düzeylere taşımanın mümkün olacağına inandığını belirterek, “Yeter ki birliğimizi bozmayalım, doğru işler yapalım ve Anavatan Türkiye ile sağlıklı, kardeşçe ilişkilerin geliştirilmesine gereken değeri verelim” dedi.

Kıbrıs konusundaki görüşmelerin devam ettiğine işaret eden Eroğlu,  bu yıl sonuna dek bir sonuca ulaşılmasını umduğunu belirtti.

Söz verildiği ve söylenmekte olduğu üzere bu görüşme sürecinin ucu açık, Kıbrıs Türk halkına zarar verici şekilde sürüp gitmesine daha fazla izin verilmeyeceğini umduğunu kaydeden Eroğlu, “Gördüğüm, izleyebildiğim kadarıyla Rum kesiminin tutumunda düne oranla en küçük bir değişiklik yoktur. Hâlâ bizim en temel, en haklı taleplerimize karşı çıkmaya devam eden Rum liderliği zamana oynamaktadır” dedi.

“Hedefleri uygun konjonktüre kadar bizleri sürüklemek ve günü gelince hayallerini gerçekleştirmektir“ diyen Eroğlu, Rum tarafının oyunları karşısında halkın uyanık olmak zorunda olduğunu belirtti.

Eroğlu, varılacak antlaşmanın Avrupa Birliği’nin birincil hukuku olması, iki kesimliliğin, iki toplumluluğun korunmasının, Kıbrıs Türk Kurucu Devleti’nde mülkiyet ve nüfus olarak sarih çoğunluğun Kıbrıslı Türklerde bulunmasının Kıbrıs Türk halkı için esas ve geri adım atılamayacak unsurlar olduğunu ifade etti. Eroğlu, Birleşmiş Milletler parametresi haline gelen iki kesimlilikten geri adım atılarak federal devlete ait bölgeler yaratılması, Rumların hiç bir tavan konulmadan Kıbrıs Türk Kurucu Devleti’nde mülk edinmelerine, yerleşmelerine, oy kullanmalarına olanak yaratılmasının ileride kendilerini büyük sıkıntılara sokacağını kaydetti.

TÜRKİYE’YE TEK YANLI MÜDAHALE HAKKI

Eroğlu mesajına şöyle devam etti:

“Dünyamız ve bölgemizde yaşananlar göz önüne alındığında Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki etkin ve fiili garantisinden vazgeçmek, sulandırmak akıl kârı değildir. Garanti ve İttifak Antlaşması’nın güncellenmesi demek, özünün bozulmasına izin vermek değildir. Türkiye, Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliği söz konusu olduğunda Kıbrıs’a tek yanlı olarak müdahale edebilmeli, Kıbrıs Türk halkı kendini yeteri kadar güvende hissedene kadar burada gereken sayıda Türk askeri kalmalıdır. Kimse bizi uluslararası gücün, Avrupa Birliği’nin bizim güvenliğimizi sağlayacağı gibi bir söylemle kandıramamalıdır.

Siyasi eşitlikten bunun tüm dünyada görünür, bilinir olmasından geri duramayız. Dönüşümlü Başkanlık, Birleşmiş Milletler tarafından da benimsenmiştir ve buna karşılık çapraz oy tavizinin verilmesi gereksizdir. Çapraz oy Kıbrıs Türk halkının öz iradesini çarpıtır, 1960’ta elde ettiğimiz ayrı seçme ve seçilme hakkının sulandırılması suretiyle tehlikeli sulara sürüklenmemize yol açabilir. Kıbrıs konusunda bazı şeyleri zamana bırakmak lazım. Eğer bu yapılmaz gerçekler göz önüne alınmazsa, varılacak antlaşma sonrasında bir barış ortamı doğmaz, tam tersine çatışmalar başlar.

Rum Yönetimi Başkanı Sayın Nikos Anastasiades başta olmak üzere tüm Rum siyasileri ve kilise Kıbrıs’ta bizim de egemenlik hakkımız olduğunu kabul ettikleri gün sorun geride kalır. Aksi takdirde herkes yolunda gitmeye devam eder.”

3. Cumhurbaşkanı Eroğlu, mesajının sonunda mücadele liderleri Dr. Fazıl Küçük’ü, Rauf Denktaş’ı, cumhuriyetin ilanına dek görev yapan ancak hayatta olmayan herkesi andı; halka hizmet veren herkese sevgi ve saygılarını sundu. Eroğlu, bugünlere gelmelerini sağlayan şehitleri rahmet, gazileri şükranla anarak, halkın Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.

MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANI ÖZDEMİR BEROVA MESAJ YAYIMLADI

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, KKTC’nin 33’üncü kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, bu önemli günü kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek “Cumhuriyetimiz, varoluş mücadelemizin en anlamlı eseri ve kararlığımızın en güçlü ifadesidir” dedi.

Berova mesajında, Kıbrıs Türk halkının, yıllarca süren bağımsızlık mücadelesi sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Anadolu halkının desteğiyle 15 Kasım 1983’te egemenliğini dünyaya ilan ederek, KKTC’yi kurduğunu kaydederek “Cumhuriyetimiz, varoluş mücadelemizin en anlamlı eseri ve kararlığımızın en güçlü ifadesidir” dedi.

Cumhuriyetin sağladığı kazanımların gururu içinde, bağımsız bir devlete sahip olmanın bilinciyle, devleti en iyi noktaya taşımak için çalıştıklarını kaydeden Berova, KKTC’nin 33 yılda, çoğulcu demokrasi, yasama, yürütme ve yargının bağımsız işleyişi, ekonomik kalkınma, sosyal adalet, hak ve özgürlükler gibi birçok alanda büyük ilerlemeler kaydettiğini; sosyal dokusunu ve çok sesliliğini koruduğunu belirtti.

Berova, yükseköğrenim ve turizmin iki ana ekonomik sektörü oluşturduğu ülkenin, Doğu Akdeniz’de bu özellikleriyle öne çıktığına işaret ederek, gelişen teknoloji ve yapılan yatırımlarla özellikle Türkiye’den gelen suyla KKTC’ninçok büyük güç ve katma değer sağladığını; birçok alanda potansiyelinin gün geçtikçe arttığını kaydetti.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “Karşı tarafa açıkça söyleyiniz burada (Kuzey Kıbrıs’ta) ayrı bir devlet ve Cumhuriyet vardır. Bu devleti yaşatarak yüceltmek ve güçlendirmek Kıbrıs Türk halkının vazgeçilmez ve unutulmaz görevleri arasındadır” şeklindeki son sözlerini hatırlatmakta fayda gördüğünü de belirten Bakan Berova, Denktaş’ı andı; Türkiye’ye şükranlarını sundu.

Mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne kavuşması için canlarını feda eden şehitleri rahmetle anan, gazileri şükranla selamlayan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, tüm vatandaşların Cumhuriyet Bayramı’nı da kutladı.

KKTC MERSİN KONSOLOSU AYŞEN İNANIROĞLU MESAJ YAYIMLADI

KKTC Mersin Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Kıbrıs Türk tarafının iyi niyetle çabalarını sürdürdüğünü, adada siyasi eşitliğe dayalı adil ve kalıcı bir anlaşmaya varılması yönündeki iradesini ortaya koyduğunu vurguladı.

KKTC Mersin Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, KKTC’nin 33’üncü kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, duyduğu gururu ve mutluluğu ifade etti.

İnanıroğlu, Cumhuriyetin ilanından önce Kıbrıs Türk halkının 1963’ten 1974’e kadar Kıbrıs Rum tarafınca uygulanan tüm baskılara ve zulme karşın direndiğini, ayakta kalmayı başardığını ve haklı mücadelesini sürdürerek Anavatan Türkiye’nin 1960 Anlaşmalarından kaynaklanan garantörlük hakkını kullanarak 1974 Barış Harekatı’nı gerçekleştirmesiyle özgürlüğüne kavuştuğunu ardından da 15 Kasım 1983’te KKTC’yi ilan ettiğini anlattı.

Bundan tam 33 yıl önce kurulan demokratik, laik ve çağdaş kurumlarıyla kökleşen bir hukuk devleti olan KKTC’nin,  uluslararası toplumun yıllardır Kıbrıs Türk tarafına karşı sürdürdüğü haksız ambargo ve izolasyonlara rağmen halkın iradesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ile günden güne gelişip güçlendiğini belirten İnanıroğlu, KKTC Su Temin Projesi ile Türkiye’den gelen suyun tüm yerleşim bölgelerine verilmeye başlandığını ve su sorunun çözüldüğünü kaydetti.

Türkiye ile KKTC arasında, ayrıca geçtiğimiz ekim ayında deniz altından kabloyla elektrik temin edilmesini içeren enerji anlaşması imzalandığını da hatırlatan İnanıroğlu, bu ve bunun gibi projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte iki ülke arasında var olan ekonomik ilişkilerin ve güçlü bağların daha da gelişip devam edeceğini kaydetti.

İnanıroğlu, Kıbrıs Türk halkının, temmuz ayında Türkiye’de yapılan darbe girişiminden son derece üzüntü duyduğunu belirterek, demokrasiye karşı yapılan bu çirkin olayların bir daha yaşanmamasını temenni etti ve darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden şehitleri rahmetle andı, acılı ailelerine sabır diledi.

KKTC Mersin Başkonsolosu İnanıroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin her alanda kalkınması ve güçlenmesi Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olan kalıcı bir anlaşmaya varmak için Birleşmiş Milletler nezdinde yaklaşık 50 yıldan beri devam eden müzakerelerde Kıbrıs Türk tarafının da güçlü olmasını sağlayacaktır” dedi.

Mesajında merhum liderleri, şehitleri anan İnanıroğlu, gazilere, askerlere şükran ve minnetlerini sundu; KKTC ve Mersin bölgesinde yaşayan vatandaşların bayramını kutladı.

TURİZM VE ÇEVRE BAKANI FİKRİ ATAOĞLU: “UNUTMAMALIYIZ Kİ BİZ, EN ZOR ZAMANLARDA BİLE DÜNYAYA SADAKAT VE VATANSEVERLİĞİN EŞSİZ ÖRNEKLERİNİ GÖSTEREREK BUGÜNLERE GELDİK”

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Unutmamalıyız ki biz, en zor zamanlarda bile dünyaya sadakat ve vatanseverliğin eşsiz örneklerini göstererek bugünlere geldik”  dedi.

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda, Cumhuriyet Bayramı’nı, Cumhuriyetin 33. kuruluş yıl dönümünde, aydınlık bir geleceğe ilham verecek bir coşkuyla kutladıklarını ifade etti.

KKTC’nin hangi zor şartlarda kurulduğunun hatırlanması ve genç nesillere hatırlatılması gerektiğini kaydeden Ataoğlu, ”Unutmamalıyız ki yokluk ve imkânsızlıklar içinde bile umutsuzluğa kapılmayan halkımız, inanç ve kararlılıkla sürdürdüğü Varoluş Mücadelesini zaferle neticelendirmiştir. Bu eşsiz zafer üzerinde yükselen KKTC, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak varlığını sürdürecektir” dedi.

Ataoğlu, Kıbrıs Türkü’nün, Rum tarafınca asimile edilmeye “hayır” dediğini, şanlı özgürlük mücadelesinde birçok şehitler verdiğini hatırlatarak, tarihten ve antlaşmalardan kaynaklanan eşit haklarını korumak amacıyla Kıbrıs’ta tam bağımsız ve egemen bir devlet kurduğunu anlattı.

Geçen 33 yılda Anavatan Türkiye’nin yardım ve desteğiyle devletin geliştirilmesi ve ileriye götürülmesi yönünde büyük adımlar atıldığını kaydeden Fikri Ataoğlu, “Cumhuriyetimiz, Kıbrıs Türk halkının varlığının, özgür ve bağımsız yaşama azminin güvencesidir” dedi.

Fikri Ataoğlu, devletin, kurumları, altyapısı ve ilerlemesiyle geldiği noktayı görmekten kıvanç duyduğunu belirterek, KKTC’nin dünyayla bütünleşme hedefini koruduğunu ve daha da ileriye taşıdığını, uluslararası alanda hak edilen yerin alınması mücadelesinin de Rum engelleri ve insanlık dışı izolasyonlara rağmen tüm alanlarda sürdüğünü kaydetti.

Ataoğlu, mesajında “Devraldığımız cumhuriyet bayrağını genç nesillere daha yücelerde devretmek azim ve kararlılığındayız. Mücadelemizin başarısı, devletimize sahip çıkmak ve Kıbrıs Türkü’nün Ada’daki varlığını yok etmek için gösterilen çabalara karşın direnişimizi sürdürmemize bağlıdır. Anavatan Türkiye’nin hiçbir zaman esirgemediği destekle, bu mücadeleden de başarıyla çıkacağımıza olan inancımız tamdır” ifadelerine yer verdi.

Ataoğlu, mücadele liderleri Dr. Fazıl Küçük’ü, Rauf Denktaş’ı, cumhuriyetin ilanına dek görev yapan ancak hayatta olmayan herkesi andı; halka hizmet veren herkese sevgi ve saygılarını sundu. Ataoğlu, bugünlere gelmelerini sağlayan şehitleri rahmet, gazileri şükranla anarak, halkın Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.

SAVAŞAN: “KKTC’NİN SÜREN VARLIĞI, SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEĞİMİZİN YARATILMASINDA EN TEMEL UMUT KAYNAĞIMIZDIR”

Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Kurucu Başkanı Ahmet Savaşan, “KKTC’nin süren varlığı, sürdürülebilir geleceğimizin yaratılmasında en temel umut kaynağımızdır” dedi.

Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Kurucu Başkanı Ahmet Savaşan, KKTC’nin 33’üncü kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, 15 Kasım’ın hedefe varış için halkın azim ve dayanıklılığını, mücadele kabiliyetini ve kararlılığını, hürriyete bağlılığını gösteren tarihi bir gün olduğunu belirterek, ileriye yeni kazanımlarla gidilebilmesi için 15 Kasım gerçeğinin içselleştirilmesinin önemine vurgu yaptı.

“Egemen halkı, toprağı, sınırları, demokratik devlet yaşamı ve kurumları ile devletin kuruluşundan bu yana geçen 33 yıla rağmen, içte ve dışta bu gerçeği yok sayanlar, inançsızlık gösterenler, kendine, toplumuna, devletine ve kurumlarına sahip çıkmayanlar, onlara yakışır çalışmayanlar ve hatta onlara ihanet edenlerle gelinen noktanın ortada olduğunu” belirten Savaşan, “Türkiye’mizin büyük desteği ile kurulan KKTC’nin süren varlığı, sürdürülebilir geleceğimizin yaratılmasında en temel umut kaynağımızdır” dedi.

Savaşan,  devlete, egemenliğe ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisine sahip çıkarak ülke insanının geleceğini güvence altına alacak bir çözümün zorlanması gerektiğini belirterek, 15 Kasım’ı yaratanlara şükranlarını sundu ve halkın bayramını kutladı.

BORA: “BAĞIMSIZ DEVLETİMİZİ SONSUZA DEK YAŞATMA AZİM VE KARARLILIĞINDAYIZ”

TMT Mücahitler Derneği, Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin desteğinde bağımsız devletini sonsuza dek yaşatmak azmi ve kararında olduğunu belirtti.

Dernek Başkanı Yılmaz Bora, 15 Kasım KKTC’nin 33’üncü kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, Kıbrıs Türk halkının bir asırlık varoluş mücadelesini zaferle taçlandırarak kurduğu KKTC devletinin 33’üncü kuruluş yıl dönümünü, büyük bir onur ve kıvançla kutladıklarını kaydetti.

Zorlukların kendilerini yıldırmaması gerektiğini belirten Bora, Atatürk’ün de nice zorluklar ve imkansızlıklar içinde mücadele arkadaşlarıyla birlikte yepyeni bir devlet yaratarak Türk ulusunun olduğu kadar dünyanın da takdirini kazandığına işaret etti.

Mesajında, Kıbrıs Türk halkının mücadele tarihini özetleyen Bora, “Sonuçta egemen varlığımızın korunarak yaşatılması için, 15 Kasım 1983’te KTFD Meclisi’nin oy birliği ile aldığı bir kararla ve Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğunun onayı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi” dedi.

Bora, mücahit Kıbrıs Türk halkının şanlı direnişinin ve egemen varlığının simgesi olan cumhuriyetin 33’üncü kuruluş yıl dönümünü onur ve gururla kutlarken, liderler Dr. Fazıl Küçük’ü, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ı ve tüm şehitleri rahmetle andı; gazileri minnet ve şükranla selamladı.

Bora, mesajında “Kıbrıs Türk Halkı Anavatanımızın desteğinde Bağımsız Devletimizi sonsuza dek yaşatmak azmi ve kararındadır. Ne mutlu bağımsız devletimizi kuranlara, ne mutlu devletimizi büyük bir inançla ve kararlılıkla savunanlara” ifadelerine de yer verdi.

BAŞBAKAN ÖZGÜRGÜN, KKTC’NİN 33’ÜNCÜ KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ DOLAYISIYLA MESAJ YAYIMLADI

Başbakan Hüseyin Özgürgün, KKTC’nin 33’üncü kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Kıbrıs Türk halkının onurlu bir mücadelenin sonucunda kendi devlet çatısı altında egemen, bağımsız ve özgür yaşantısının başlangıcı olan KKTC’nin 33’üncü kuruluş yıldönümünü büyük bir coşku ve gururla kutluyoruz” ifadelerini kullandı.

Özgürgün, Kıbrıs Türk halkının bugünlere gelene kadar çok zor süreçlerden geçtiğini, Kıbrıs Türk toplum liderlerinin, imkansızlıklar içerisinde, çok küçük bir azınlığa düşürülmüş halkı ayakta tutmak adına ortaya koydukları direnişin asla unutulamayacağını kaydetti.

Karanlık yıllar olarak anılan 1974 öncesi dönemde, Kıbrıs Türk toplumunun baskı ve tehditlerle köklerinden koparılmış, maddi manevi kayıplara uğratılmış, tüm umutlarını yitirmiş bir şekilde hayatta kalma mücadelesi verdiğini belirten Özgürgün, 20 Temmuz 1974’te Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakkını kullanarak gerçekleştirdiği Barış Harekatı ile Ada’da barış ve huzur ortamının sağlanmış, Kıbrıs Türk halkının, Barış Harekatı ile çizilen hudutlar içerisinde kendi egemen devletine kavuşmuş olduğunu ifade etti.

“KIBRIS TÜRK TARAFI ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI”

Oldukça uzun bir süredir Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulmaya yönelik sürdürülen müzakere süreçlerinde Kıbrıs Türk tarafının geçmişteki acı deneyimlerine rağmen, bugüne kadar önüne çıkan çözüm fırsatlarında büyük bir olgunluk ve iyi niyet göstererek her defasında üzerine düşeni yaptığını belirten Özgürgün, “Bugün müzakere sürecinde gelinen aşamada, Kıbrıs Türk halkının haklı endişeleri göz ardı edilmeden, iki toplumun siyasi eşitliği, özgürlüğü, güvenliği ve olmazsa olmazımız Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi zemininde varılacak bir anlaşmayı desteklediğimizin bir kez daha altını çizmek istiyorum” ifadelerine yer verdi. 

Özgürgün mesajında şunları kaydetti:

“Cumhuriyetimizin 33. yıl dönümünü onurla ve gururla kutladığımız bu günde, uluslararası kamuoyu tarafından Kıbrıs Türk halkı yok sayılıp, dünyaya açılımı engellense de, Anavatanımız Türkiye’den aldığımız güç ve destekle, her alanda hızla gelişip kalkınan, güçlü demokrasisiyle ayakta duran bir ülkeyiz. Bu ülkede yaşayan insanların varlığının artık daha fazla göz ardı edilmemesi gerektiğini bir kez daha önemle vurgulamakta yarar görüyorum.

Kıbrıs Türk halkı tarihte maruz kaldığı tüm insanlık dışı muamelelere rağmen ortaya koyduğu azim ve kararlılıkla bu topraklardaki varlığını ispatlamış, kurmuş olduğu KKTC devletini sosyal, ekonomik, kültürel, demokratik olarak her geçen gün daha ileriye taşımayı, Anavatan Türkiye’nin desteğinde güçlü adımlarla geleceğe doğru yürümeyi başarmıştır. Kıbrıs Türk halkı bugün sahip olduğu egemen devleti, özgürce yaşadığı toprakları uğruna verilen mücadeleleri ve ödenen bedelleri asla unutmayacaktır. Bizlere düşen en asli görev, büyük acı, zorluk ve fedakarlıklarla elde edilen bu mirası yaşatmak, yüceltmek ve gelecek nesillere aktarmaktır.”

“GELECEK GÜVENCE ALTINDA”

Ülkenin başta ekonomik yönden olmak üzere her alanda kalkınmasını hedefleyen işbirliği ve çalışmalarla Anavatan Türkiye ile kurulan güçlü bağların, her geçen gün daha da güçlendiğini belirten Özgürgün, sürdürülen bu birlik ve beraberlik sayesinde Kıbrıs Türk halkının geleceğinin güvence altında olduğunu kaydetti.

Özgürgün, “Bu anlamlı gün vesilesiyle, Kıbrıs Türk halkının aydınlık günlere kavuşmasında büyük görev üstlenen başta Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve mücadele arkadaşları yanında, bu toprakları vatan yapan tüm şehitlerimize, tüm gazilere ve bugünlere ulaşmamızda daima destekleri ile bizlere güç veren Anavatan Türkiye’ye minnet ve teşekkürlerimi sunarım” ifadelerini kullandı.

ARTER: “KÖKLERİMİZ SÖKÜLEMEYECEK KADAR SAĞLAM”

Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, en zor dönemlerde verilen mücadelenin, bundan sonra yürüyecekleri yolda kendilerine örnek olacağını belirterek onurlu geçmişiyle Kıbrıs Türk halkının ada topraklarındaki köklerinin sökülemeyecek kadar sağlam olduğunu kaydetti.

Arter, KKTC’nin 33’ünü kuruluş yıl dönümü için yayımladığı mesajda “Mehmetçik’le Mücahidin omuz omuza verdiği mücadeleden ve Cumhuriyet’ten aldığımız güçle devletimizi en iyi noktaya getirmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Kıbrıs Türk halkının mücadelelerle dolu tarihinde önemli bir mihenk taşı olan KKTC’nin 33.  kuruluş yıldönümünü büyük bir heyecanla kutladıklarını ifade eden İsmail Arter, varoluş mücadelesi liderlerini ve hayatını kaybedenleri andı; halkın bayramını kutladı.

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ŞAHİN:"ANAVATAN VE GARANTÖR TÜRKİYE, ADA'DA ADİL VE KALICI BİR ÇÖZÜM, EKONOMİK VE TOPLUMSAL GELİŞMEYE YÖNELİK HER ZAMAN KARDEŞLERİNİN YANINDA YER ALMAKTA, ULUSLARARASI ALANDA UYGULANAN TÜM AMBARGO VE KISITLAMALARA RAĞMEN KIBRIS TÜRK HALKININ SERGİLEDİĞİ YAPICI VE KARARLI ÇABALARI DESTEKLEMEKTEDİR"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin, "Anavatan ve garantör Türkiye, Ada'da adil ve kalıcı bir çözüm, ekonomik ve toplumsal gelişmeye yönelik her zaman kardeşlerinin yanında yer almakta, uluslararası alanda uygulanan tüm ambargo ve kısıtlamalara rağmen Kıbrıs Türk halkının sergilediği yapıcı ve kararlı çabaları desteklemektedir." açıklamasında bulundu.

Şahin, KKTC'nin 33. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm yolunda 60'ı aşkın müzakere gerçekleştirildiğini ancak hala istenen neticenin alınamadığını belirtti.

Türk tarafının, Kıbrıs Adası'nda iki halkın, kendi milli benliklerini koruyarak, huzur ve güven içinde kendi kendini yönetme hakkını savunurken, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını Türkiye dışında hiçbir ülkenin tanımadığını ifade eden Şahin, şunları kaydetti:

"Anavatan ve garantör Türkiye, Ada'da adil ve kalıcı bir çözüm, ekonomik ve toplumsal gelişmeye yönelik her zaman kardeşlerinin yanında yer almakta, uluslararası alanda uygulanan tüm ambargo ve kısıtlamalara rağmen Kıbrıs Türk halkının sergilediği yapıcı ve kararlı çabaları desteklemektedir. Ada'da sağlanacak çözüm ve barış ortamı, bütün bölgeye istikrar, güvenlik ve refah getirecektir."

Şahin, 33'üncü kuruluş yıl dönümünü kutladığı KKTC'nin varoluş mücadelesindeki dirayetli önderler Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş ile şehitleri de rahmetle andı.

KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ’NDEN 15 KASIM MESAJI

Kıbrıs Türk Kültür Derneği, KKTC’nin 33’üncü kuruluş yıldönümünü coşkuyla ve mutlulukla kutladıklarını kaydetti.

Dernek gün nedeniyle yayınladığı mesajında “Bağımsız ve egemen KKTC, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’taki varlığının, geleceğinin ve güvenliğinin, bağımsız ve özgür yaşamasının temel güvencesidir. Bu güvencemizde Türk halkının tarihten gelen direniş azmi vardır” ifadesine yer verdi.

Mesajda, Kıbrıs müzakerelerine de değinildi ve şu değerlendirmede bulunuldu:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ancak egemenliğimizden ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlük hakkından asla vazgeçmeden sonsuza kadar yaşatabileceğimizin bilinci içinde olmamız kaçınılamaz bir gerçek.”