BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye insani yardım sokulması için geçen yıl kabul edilen 2139 sayılı kararın uygulaması konusundaki sıkıntılar değerlendirildi.

Antonio Guterres Konsey'de yaptığı konuşmada, Suriye'deki çatışmaların günümüzün en büyük insani krizi olduğunu ve bölge ve uluslararası barış ve güvenliğini tehdit ettiğini ifade etti.

“KOMŞU ÜLKELERDE 3.8 MİLYON KAYITLI MÜLTECİ BULUNUYOR”

Suriye'ye komşu ülkelerin yaşadığı sıkıntılara değinen Guterres, "Suriyeli mülteci krizi mevcut insani yardım kapasitemizin üzerinde. Komşu ülkelerde 3.8 milyon kayıtlı mülteci bulunuyor" dedi.

Lübnan ve Ürdün'ün onlarca yıl içinde oluşabilecek nüfus artışı ile sadece bir kaç yıl içinde karşı karşıya kaldığını kaydeden Guterres, "Türkiye dünyada en fazla mülteciyi barındıran ülke konumuna geldi" diye konuştu.

Türkiye'ye hala çok sayıda mültecinin sığınmaya devam ettiğini anlatan Guterres, "Türk Hükümeti geçen yıl aldığı önemli bir kararla Suriyeli sığınmacılara geçici çalışma izni, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetinden faydalanma imkanı verdi" dedi.

“MÜLTECİLERİN YARIDAN FAZLASI GÜVENLİ OLMAYAN BARINAKLARDA”

Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin yarıdan fazlasının güvenli olmayan barınaklarda yaşadığını vurgulayan Guterres, Lübnan, Ürdün ve Kuzey Irak'taki mülteci yoğunluğunun bu bölgelerin ekonomi ve sosyal yapısına ağır etkileri olduğunu söyledi.

Guterres, Suriyelilerin uzun süre ve kötü koşullarda ülkelerinden uzakta kalmalarının etkisine de değinerek, "Uzun mültecilik süresi ve kötü koşullar nedeniyle 18 yaşın altındaki yaklaşık 2 milyon Suriyeli çocuk 'kayıp nesil' olma riski altında. Ülke dışında doğan 100 binin üzerindeki çocuk da Suriye yasaları nedeniyle 'vatansız' olabilir" diye konuştu.

“BU YIL BAŞINDAN BERİ 370 KİŞİ AKDENİZ'DE BOĞULDU”

Akdeniz üzerinden yetersiz teknelerle Avrupa'ya kaçmaya çalışanların durumunu da anlatan Guterres, "Bu yıl başından beri 370 kişi Akdeniz'de boğuldu. Bu yolculuğu gerçekleştiren her 20 kişiye karşı bir kişi boğuluyor" dedi.

GUTERRES’TAN DESTEK ÇAĞRISI

Guterres, ekonomik olarak güçlü ülkelere de çağrı yaparak özellikle Almanya, İsveç ve Körfez ülkelerinin Suriyeli mültecilere ve bu mültecilere ev sahipliği yapan ülkelere daha fazla destek vermesini istedi.

“212 BİN KİŞİ KUŞATMA ALTINDA”

BM İnsani İşler ve Acil Durumlar Koordinatör Yardımcısı Kyung-wha Kang da toplantıda yaptığı konuşmada, Suriye'de savaşan tüm tarafların insan hakları ihlali yaparak insani yardım ulaştırılmasını engellediklerini, ayrım gözetmeden saldırılarını sürdürdüklerini ancak kendilerine hesap sorulmadığını söyledi.

“2 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ KASITLI OLARAK ELEKTRİK”

Sivillerin ve alt yapı tesislerinin kasıtlı olarak hedef alındığını vurgulayan Kang, "Halep ve Dera'da 2 milyondan fazla kişi kasıtlı olarak elektrik ve sudan mahrum bırakıldı. Durumları her geçen gün daha da kötüleşen 212 bin kişi kuşatma altında. Ocak ayında bunlardan ancak 304'üne gıda ulaştırılabildi" dedi.

Her ay aynı ihlalleri anlatmak için Konsey'in karşısına geldiklerini vurgulayan Kang, "Suriye'de rakamlar değişiyor ancak işlenen insan hakları ihlalleri aynı. Çatışan taraflar, sivilleri öldürme, kaçırma, gıda ve tıbbi malzemeye ulaşmalarını engelleme eylemlerini sorumsuzca gerçekleştiriyor. İnsani yardım konvoylarının geçişine engel olunmasına, elektrik ve su gibi temel ihtiyaçların sivillere ulaşımının engellenmesine son verilsin" diye konuştu.

“MAYIS AYINDAN ÖNCE ACİL KAYNAK BULUNMAZSA”

Esed rejiminin özellikle muhaliflerin kontrolündeki bölgelere insani yardım taşıyan BM görevlilerinden ülkeyi terk etmesini istediğini de anlatan Kang, Suriye Hükümeti'nden bu "nedenini bilemedikleri" talepten geri dönmesini istediklerini kaydetti.

Kang, Suriye için yeterli fona ulaşamadıklarını da belirterek, "Suriye için temin edilemeyen her bir milyon dolar 227 bin kişinin temel sağlık fırsatından yararlanamaması demek. Mayıs ayından önce acil kaynak bulunmazsa bir milyon öğrenci okul imkanından mahrum kalacak" dedi.