Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Nobel madalyasının 3 tane replikasını da aldığını belirterek, "Replikalardan biri ABD’deki üniversitemin kütüphanesinde bulunuyor, ikinci replikayı 23 Mayıs’ta İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine, üçüncüsünü ise Mardin Artuklu Üniversitesine vereceğim" dedi.

Prof. Aziz Sancar, Bilkent Üniversitesi'nde, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ile birlikte düzenlenlenen organizasyonda, çeşitli illerden başarılı öğrenciler ile akademisyenlere hitap etti.

Konuşmasından önce Bilkent Senfoni Orkestrası'ndan Uzun ince bir yoldayım" şarkısını dinleyen Sancar, yaptığı konuşmada, Amerika’da keyifli zamanlarında "Üsküdar'a giderken aldı da bir yağmur" şarkısını, hüzünlü zamanlarında ise "uzun ince bir yoldayım" şarkısını dinleyip ağladığını ifade etti. "Şimdi onu dinlettiniz, onun üstüne de bizim geleceğimiz olan çocukları buraya getirdiniz." ifadelerini kullanan Sancar, bu nedenle heyecanlandığını söyledi.

"Çocukluk yıllarında ne yapıyordun" diye sorduklarında, "O yıllarda hep top peşinde koşuyordum" diye yanıt verdiğini aktaran Sancar, çocukken bilim adamı olmayı hiç düşünmediğini dile getirdi.

"Nobel alır mıyım?" diye bekleyen bilim insanlarının bulunduğuna işaret eden Sancar, "Nobel kazanmak güzel ama oraya giden yol daha güzeldir. Nobel’e götüren yol, uzun ince bir yol, zor ve güzel bir yoldur." diye konuştu.

Sancar, yaptığı çalışmaların kitaplara girmesinin ve "bunu bir Türk yaptı" demelerinin Nobel kadar önemli olduğunu vurguladı.

Nobel ilan edilirken milliyetinin ne olduğunun sorulduğunda, "Ben Türküm" dediğini belirten Sancar, ayrıca ABD vatandaşlığının bulunduğunu da söylediğini anlattı.

Nobel ödülü olarak kazandığı 350 bin doların bir bölümünü Nobel madalyasının replikaları için, geriye kalan miktarı da ABD'deki Türk Evi için kullandığını aktaran Sancar, evin Türk öğrenci ve akademisyenlere hizmet vereceğini anlattı.

Nobel madalyasının 3 tane replikasını da aldığını bildiren Sancar, replikalardan birinin ABD’deki üniversitesinin kütüphanesinde bulunduğunu, ikinci replikayı 23 Mayıs’ta İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine, üçüncüsünü ise Mardin Artuklu Üniversitesine vereceğini belirtti.

Asıl Nobel madalyasının ise yarın Anıtkabir’e konulacağını hatırlatan Sancar, “Hepimizin Atatürk'e büyük şükranı, sevgisi, saygısı vardır. Onun kadar İnönü ailesine de sevgimiz saygımız vardır. Ankara’ya geldiğimizde misafir etmek istediler. Gülsün hanım çok ilgi gösterdi." diye konuştu.

"GÖZÜNÜZÜ SEVEYİM ÇOK ÇALIŞIN"

Başarının yalnızca zekayla değil çalışmakla elde edilebileceğini vurgulayan Sancar, "O bakımdan gençlere tavsiyem, gözünüzü seveyim çok çalışın. Özellikle bilimde başka ülkeleri yenelim. Onları yenmek için bilim yapmamız lazım." diye konuştu.

Kendisini sadece ailesinin değil, doğduğu yer olan Savur'un ve Türkiye'nin büyüttüğünü, öğretmenlerinin yetiştirdiğini dile getiren Sancar, "O bakımdan buradaki yetkililerden özel dileğim öğretmenlerimizi çok destekleyin, öğretmenlerimizin maaşını arttırın." dedi.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar ise Sancar’ın başarısının Türk milletinin dünü, bugünü ve geleceğini değerlendirmek açısından yeni bir vesile oluşturduğunu söyledi.

Türk dünyasında, ilk defa bir bilim insanının Nobel gibi dünyanın en saygın ödülünü alma başarısını gösterdiğini dile getiren Acar, Sancar'ın Türk milleti ve devletine olan bağlılığını, sadakatini her zaman ifade ettiğini ve herkese rol model olduğunu söyledi.

Başka ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de temel bilimlere ilgi sorunu yaşandığına dikkati çeken Acar, bunun için gereken önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Acar, eskiden yurt dışında eğitime gönderilen Türk bilim insanlarının Türkiye'ye dönmesine dayalı bir sistem bulunduğunu, ancak iletişim olanakları ile yurt dışındaki bilim insanlarından yararlanma alternatiflerinin bulunduğunu ifade etti.

Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar ise Sancar'ın Nobel konusu olan DNA’nın temellerini atan bilim insanlarının kitaplarını, 1960’lı yıllarda, "modern biyoloji" kitabıyla okutan dünyadaki ilk lisenin Ankara Fen Lisesi olduğunu aktardı.

Türkiye'de Nobel'e aday olabilecek bilim insanlarının bulunma potansiyelinin olduğunu dile getiren Atalar, fen konularını seven öğrencilerin puanlarına bakmadan fen fakültelerini seçmelerini istediğini sözlerine ekledi.