YARI AÇ YARI TOK: 30 yıl önce üçüncü evliliğini yaparak KKTC’ye gelen Muzaffer Uzkaplan, kısa bir süre sonra eşi tarafından terk edildi. Şimdi 80 yaşında olan Muzaffer nene Surlariçi’nde derme çatma bir evde yarı aç yarı tok yaşam mücadelesi veriyor

Devrim DEMİR

Muzaffer Uzkaplan, Lefkoşa Yediler bölgesinde tuvaleti banyosu olmayan, yıkılmaya yüz tutmuş bir oda içerisinde kaderine terk edildi. Sağlık sorunları yaşayan ve komşuların yardımı ile karnını doyuran Muzaffer nine, zor günler geçiriyor. Lefkoşa’nın ara sokaklarında tek odalı banyosu tuvaleti olmayan bir yerde yaşamaya çalışan 80 yaşındaki Muzaffer ninenin, yetkililerden tek istediği bir küçük mutfak ve banyo ihtiyacını karşılayabileceği bir yer.

Çocuklarını 30 senedir görmüyor

Türkiye’de yıllarca hemşirelik yapan başından 3 evlilik geçen 9 çocuklu Muzaffer ninenin şansızlığı 32 sene önce KKTC’ye gelince de peşini bırakmadı. Üçüncü evliliğini yaptıktan sonra terk edilen Uzkaplan, 30 yıldır kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Bir evladını şeker hastalığından kaybeden Muzaffer Uzkaplan, hayatta kalan çocuklarını ise 30 yıldır görmüyor. Evlatları tarafından yalnızlığa terk edilen gözü yaşlı Muzaffer nine, temizliğe giderek 50-100 TL arası para kazanıyor.


Hastaneye gidemiyor

Hiçbir kazancı olmadan yaşam mücadelesi veren 80 yaşındaki Muzaffer Uzkaplan’ın hiçbir yerden gelir kaynağı yok. Çalışabiliyorsa eli para görüyor, çalışmadığı zamanlarda, bir parça ekmeğe muhtaç yaşıyor. Sağlık sorunları bulunan Muzaffer nine, alması gereken ilaçları parası olmadığı için alamıyor.

“Ben para istemiyorum”

Muzaffer Uzkaplan, yıllardır çile çektiğini söyledi. Uzkaplan başından geçirdiği 3 evliliğin de talihsizlikle sona erdiğini şöyle anlattı: “İlk eşimden olan oğlumu geçirdiği hastalık sonucu kaybettim. Otuz yıldır 8 evladımı da görmüyorum, beni burada yalnızlığa terk ettiler. Yetkili kişilerden para istemiyorum, banyom tuvaletim yok. Komşularım müsaitse evlerinde banyo yapabiliyorum, yoksa evin bahçesinde mecburen yıkanıyorum. Komşuların çocukları yalnız yaşadığımı bilir, gece gündüz kaldığım odayı taş yağmuruna tutuyorlar. Anne babalarına şikayette bulundumsa evimi basıp beni dövmeye kalktılar imdadıma komşular yetişti. Ben kimseden para istemiyorum tek istediğim, gece huzur içinde uyumak ve kapısı penceresi olan daha düzgün bir oda.”

Güzelliğine resimlerde bakıyor

Yaşamının 50 yılını doğduğu topraklarda geçiren Muzaffer Uzkaplan, senelerce Türkiye’nin değişik illerinde hemşirelik hizmeti verdi. İlk evliliği bir diş hekimi ile olan Uzkaplan şöyle devam etti: “Güzelliğim dillere destandı, çok mutlu bir evliliğim vardı ama eşim rahatsızlanarak öldü. Çok genç dul kaldığım için evliliği bir kez daha denedim, ikinci eşim bütün malımı sattırdı çocuklarlımla ortada bırakarak kayboldu. Seneler sonra talihsizliğimi yenmek için bir kez daha evlenerek Kıbrıs’a geldim ama kadersizlik peşimi bırakmadı. Eşim altınlarım dahil her şeyimi satarak geleceğim diye gitti ve bir daha dönmedi. Yıllar sonra haberi geldi Suriyeli bir Çingene ile evlendi ve hayat beni bir kez daha vurdu. Bir zamanlar düzgün bir hayatım vardı, şimdi gece başımı yastığa koyup rahat uyku uyumak bir haram oldu. Tek istediğim beni Lefkoşa’nın bu ara sokaklarında unutmasınlar.”

Canına kıymak istedi

Yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle psikolojisi bozulan Muzaffer nine yaklaşık 1 ay kadar önce evinin bahçesinde kendini asmak isterken, yoldan geçen askerler tarafından son anda kurtarıldı. Asker ve komşuların yardımıyla Lefkoşa Hastanesi’ne kaldırılan yaşlı kadın ölümden son anda kurtuldu.