Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefet partilerinin koalisyon söylemlerini eleştirerdi.

Arınç, "Bu partileri bir araya getirip maazallah 3'ü beraber bir hükümet kurmaya kalksa 3 ay sonra Yunanistan'a döneriz. Yunanistan'a dönmemek için AK Parti iktidarına mecburuz ve mahkumuz." dedi.

AK Parti Manisa İl Başkanlığı'nın her yıl geleneksel olarak düzenlediği iftar programı, bu yıl da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın katılımıyla Tevfik Lav Spor Tesisleri'nde gerçekleştirildi. İftar yemeğine Arınç'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Danışmanı Mustafa Elitaş, AK Parti Manisa Milletvekilleri Recai Berber, Uğur Aydemir, Selçuk Özdağ, Murat Baybatur, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, oda başkanları ve çok sayıda partili katıldı. Partililerin Ramazan'ını kutlayarak sözlerine başlayan AK Parti Genel Başkan Danışmanı Mustafa Elitaş, "Ramazan'ın son günlerine yaklaşıyoruz. Siyasetin de sıcak hararetli günlerine doğru geliyoruz. 7 Haziran seçimlerinde milletimiz takdirini sandıkta gösterdi. Hepimiz buna saygı duyduk. 7 Haziran'da AK Parti'de geleneksel hale gelen genel başkanlarımızın yaptığı balkon konuşmasında sayın Başbakanımız ilk gün tüm Türkiye'ye gerekli mesajı verdi. "258 milletvekiliyle bizi TBMM'ye gönderen yüce halkımız bize sorumluluk sahibi olmayı gösteren bir neticeyi ulaştırdı. Sayın Başbakanımız dedi ki, "AK Parti Türkiye'nin geleceğinin için üzerine düşen ne varsa yapmaya hazırdır" mesajı verdi. Aradan geçen bir aylık süre içerisinde aynı sorumluluk, bilinçle hem sayın Genel Başkanımız hem de AK Parti temsilcileri bu tablo karşısında siyasi ortak olabilecek partilerin liderleriyle ilgili inciltici hiçbir söz söylememek için gayret göstermeye çalışmıştır. Çünkü milletin verdiği mesaj çerçevesinde sandıktan çıkan karar doğrultusunda "bir uzlaşı arayın" diye bir mesaj varsa, bu mesajı çerçevesinde biz üzerimize düşen görevi yapmalıyız dedik. Muhalefet veya diğer partiler kanadından çeşitli şartlar öne sürülmeye başlandı. Kırmızı çizgilerini getirmeye başladılar. Ama AK Parti bizim ilkelerimiz doğrultusunda Türkiye'nin geleceği ile ilgili kim sağduyulu davranıyorsa onunla beraber bu işleri görüşecektir. 1 Temmuz tarihinde meclis başkanımızı seçtik. 8 Temmuz'da başkanlık divanının seçtikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımız, AK Parti Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu'na hükümeti kurma görevi vermiştir. Pazartesi gününden itibaren siyasi partilerin genel başkanlarıyla görüşmeler yapılacaktır. İlk gün CHP ile ertesi gün MHP ile ve daha sonra HDP ile görüşecektir. Bunun istişareleri yapılacak. AK Parti'nin politikalarına, Türkiye'nin geleceğini inşa etmek üzere kim daha uygunsa onlardan biriyle ortaklık kurmak üzere ziyaretler gerçekleştirecektir. Bu dönem içerisinde siyasi partilerin sağduyulu olması gerekir. 7 Haziran'dan önce meydanlarda yaptığımız konuşmalar, parti teşkilatlarında yaptığımız söylemler, onları bir kenara bırakıp artık yepyeni bir sayfa açtığımızı milletimizden aldığımız göreve göre davranmamız gerektiğini düşünüyorum. 7 Haziran'dan önce elleri taşlı olanlar, ağızlarına iğne biriktirip o çerçevede konuşmaya çalışanlar artık 7 Haziran'dan sonra ellerindeki taşı bırakıp sıktıkları yumrukları açıp, muhataplarına "hoş geldiniz" diyebilmeli. Bir ve beraber bu ülkeyi nasıl yönetileceğinin gayreti içerisinde bulunmalıdırlar." dedi.

KAZADA ÖLENLERE BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ

Sözlerine geçtiğimiz günlerde Manisa'da yaşanan kazada hayatını kaybeden 15 kişiye rahmet dileyerek başlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Maalesef geçtiğimiz günlerde üzücü bir olay meydana geldi. İçimizi yaralayan bir kaza. Salihli Çökelek köyünden sabah asma yaprağı toplamak üzere Gölmarmara civarındaki Hacıveliler'den geçerken biz kazaya maruz kaldı ve maalesef 15 yurttaşımız hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Onların acısını yüreğimizde hissediyoruz. Gereken her şey yapılmıştır. Allah kalanlara sabır versin. Gölmarmara belediye başkanımız da kazayla ilgili çok yakından ilgilenmiştir. Milletvekillerimiz de oraya giderek taziyelerde bulunmuşlardır." dedi.

"BUNLARIN ANAYASAYI BİLDİKLERİ FALAN YOK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümeti kurma görevini geç verdiğine yönelik eleştirilere cevap veren Arınç, şöyle konuştu: "Neden hükümet kurulmuyor?'diyenler bahane arıyorlar. Bunların Anayasayı bildikleri falan yok. Veya biliyorlarsa hatırlamak istemiyorlar. 7 Haziran'da seçimler oldu ama 18'inde kesin sonuçlar açıklandı. Kesin sonuç açıklanmadan hükümet mi kurulur ? Kesin sonuç açıklandı 5 gün sonra ant içme töreni oldu. Ant içmeden milletvekilleri göreve başlar mı, başlamaz. Ondan 5 gün sonra meclis başkanlığı seçimi oldu. Meclis başkanı seçilmeden, başkanlık divanı oluşmadan hükümet mi kurulurmuş. Kala kala bir hafta kaldı. Bu gecikme bizden sorulacak bir iş değildir. Eleştirilecek bir konu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız Anayasa'nın 116. Maddesindeki hükmü hatırlatmış ve başkanlık divanından sonra görevi vereceğim demiştir. Ve nitekim de geçtiğimiz Perşembe günü bu görev genel başkanımıza tebliğ edilmiştir. Genel başkanımızın hükümet kurma konusunda başarılı olacağına yürekten inanıyoruz. Süreç başlamıştır. 45 gün içerisinde hükümet kurulamadığı takdirde elbette seçimlere gidilir. Türkiye'nin şartları içerisinde bir hükümet kurulacağına ve bu hükümetin mutlaka dinamosunun AK Parti olacağına yürekten inanıyorum."

"AK PARTİ'YE İKTİDAR OLMAK YAKIŞIR. KOALİSYON ORTAĞI OLMAK DEĞİL"

Seçimlerin ardından eksikliklerini konuştuklarını anlatan Arınç, "Biz bu işin neden böyle olduğunu anladık arkadaşlar. Sizde anlamışınızdır. Artık bize düşen bunun gereğini yapmak. Erken seçim ne zaman olacaksa yine tek başımıza iktidar olmaktır. AK Parti'ye iktidar olmak yakışır. Koalisyon ortağı olmak değil. Dolayısı ile önümüzdeki seçimlerde elimizden geleni yapacağız. Eksiklerimizi gidereceğiz. Yanlışlarımızı, hatalarımızı, telafi edeceğiz daha sıkı birbirimize dayanacağız ve inşallah Manisa başta olmak üzere bütün illerden milletvekillerini alacağız. Elbette HDP'nin, barajı açma gayretlerine içeriden ve dışarıdan bu kadar destek olunması AK Parti'yi aşağıya çekmek için bu formüle sıkı sıkıya sarılmalar, CHP'nin de, bizden giden oylar, diğer partilerden de kaçan oylar belirli sebeplerle ona oy verilmesi sureti ile 80 milletvekili kadar çıkaran proje başarılı olmuştur. Tek sözleri "seni başkan yaptırmayacağız." Peki anladık. İkinci sözü yok. Üçüncü sözü yok. Tek amaçları buydu. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almışlardı. Onun hedefinde diğer partilerle birleşmişlerdi AK Parti ve Sayın Erdoğan nefreti onlara barajı aştıracak pek çok desteğe sahip kılmıştı.

Peki seçim bitti şimdi neredesiniz? Sen hükümet mi kuracaksın hayır. Tek başına iktidar mı olacaksın hayır. Peki hükümet ortağı olabilme ihtimalin var mı hayır. Böyle bir iddiası da yok. Kandil önüne set çekti. Kandil diyor ki "sen hiçbir hükümete giremezsin. Sen bu sistemin içinde olamazsın. Sen bana bağlısın." HDP'ye oyları ile destek olup, barajı aştırma konusunda büyük gayret edenler bu durum karşısında başlarını iki eli arasına alıp iyice düşünmesi lazım. Milliyetçi Hareket Partisi sen Türk milliyetçisiydin. Çözüm süreci itibari ile bize söylemedik laf bırakmadın. Ne vatan hainliğimiz kaldı. Ne bölücülüğümüz kaldı. Peki niye Türk milliyetçisi bir parti, niye ancak Kürt milliyetçisi kadar bir milletvekili çıkarabildi. Senin haberin var mı? Sen 80 milletvekili çıkardın. HDP'de 80 milletvekili çıkardı. O zaman bu ülkede ayrışmanın sonu nereye gidecek. Ne kazandın. Hükümet ortağımı oldun hayır. İktidar ortağımı oldun hayır. Olmaya da niyeti yok. Ben yan gelip yatacağım. Keyfime bakacağım. Muhalefette takılacağım. Bu ülke nasıl yönetilecek. Bu insanlar nasıl maaşlarını alacaklar. Nasıl yatırımlar yapılacak. Türkiye'nin etrafındaki bu ateş çemberinden Türkiye nasıl bir vaha gibi, yeşil ve huzur adası gibi kendini kurtaracak. Onlar zor işler. Ben muhalefette kalayım. Peki ana muhalefet yüzde 25'i zor buldu. Milletvekili sayısı azaldı. Sen ana muhalefet partisi oldun peki iktidar mı oldun hayır. İktidar ortağı mısın hayır. Bir gerçekle karşı karşıyayız. Bunlar seçimden önce de iktidar olamayacaklarını çok iyi biliyorlardı. Ama bir şey için çalıştılar AK Parti iktidarını yıkmak için. Biz onlara diyorduk ki peki yıkacaksınız da kim gelecek. Sen mi, sen mi, sen mi? Hayır hiçbirimiz. Peki o zaman AK Parti gitsin de yerine kim gelsin demek hakkımız değil mi? Benim vekilim sordu. Dediler ki bizi hiç ilgilendirmiyor. Memleket, millet ne halde olursa olsun, yeter ki AK parti yıkılsın yerine kimin geleceği önemli değil. Bu kadar çirkin, bu kadar yanlış, bu kadar ayıp, bu kadar milleti düşünmeyen bir siyasi propaganda olmaması lazım." şeklinde konuştu.

"BİZİ DÖVECEKSE MİLLET DÖVSÜN KARDEŞİM"

Büyük bir gerçekle karşı karşıya olduklarını kaydeden Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:"Seçimden önce sayın Kılıçdaroğlu'nun ağzından kaçırdığı biz 3 parti hükümet olabiliriz. Olur mu 3 parti hükümet. HDP yok. MHP onun olduğu yerde yok. CHP ikisinde yok. Peki bu ülke hükümetsiz mi kalacak ? Hiçbir koalisyon başarılı olamadı Türkiye'de. Çünkü partiler birbirleriyle çekiştiler, Türkiye'yi yönetemediler, seçimden seçime yuvarlandık, fakirleştik ve yoksullaştık. Biz geldik ve bir daha koalisyon olmadı. Her yerde de koalisyonsuz kim hangi partiyi istiyorsa ona oy versin ama tek bir şartla kendi partisini tek başına iktidara getirsin. Hani böyle de olmadı. Milletin verdiği mesaj şu: "AK Parti ben seni çok seviyorum da bazı yaptığın işler var kulağını birazcık çekeyim senin, kendine getireyim" dedi. Ha biraz dozunu fazla kaçırmışım. Biraz kulaklar elimde kaldı diyebilir ama milletin verdiği bir ceza. Ben demiyor muydum bizi dövecekse millet dövsün kardeşim. Başkası fiske atsa razı olmayız ama millet bizi döverse de hiçbir şey demeyiz. Şimdi milletin verdiği bu karar ülke hükümetsiz kalmasın kararıdır. Yine AK Parti hükümetin büyük ortağı olsun. Hükümeti yöneten o olsun kararıdır ve inşallah sayın başbakanımızın da ilk günden söylediği budur. Biz bu hükümeti kurmak için çalışacağız. İyi niyetle çalışacağız. Bu hükümeti kuramazsak kabahat diğer partilerdedir. Bunu bugünden ifade edeyim. Sırtını dönen , elini yumruk yapan, baştan aşağı olmaz diye hesaplar yapan, her gün madde madde kırmızı çizgiler ortaya koyan bunların amacı hükümet kurmanın sorumluluğundan kaçmak olabilir ama gelecekler, bizimle beraber hükümet ortağı olabilirsinler ki ülke yönetilebilsin. Gelmediler sorun değil. 45 gün sonra koşa koşa seçime gideriz ve millete deriz ki sen 7 Haziran'da bir ders verdin ama bu partiler senin dersinden anlamadılar, sınıfta kaldılar, bak ülke ne hale geliyor. Ben eski AK Parti değilim, ben 7 Haziran'dan ders almış bir AK Parti'yim. Hiçbir eksiğim kalmadı, hiçbir yanlışım kalmadı, yeniden hizmete talibim ve yeniden bu ülkenin iktidarında talibim diyeceğiz ve millet kararını verecek. İnşallah kurulacak hükümet 98'in DSP'si, ANAP'ı gibi olmayacaktır. Türkiye'de AK Parti'nin içinde olmadığı bütün hükümetlerin akıbeti kötü olmuştur. Geriye dönüp bakın. Ana-sol D, Ana-sol M, milliyetçi cephe, solcular, dışarıdan, iktidar, hiçbirisi bereketli olmamıştır. Neden hiçbirisi içerisinde AK Parti yoktu da onun için. Şimdi kurulacak hükümet AK Parti ağırlıklı bir hükümet olursa, ki olacak inşallah bu işler kaldığı yerden devam eder. İnşallah önümüzdeki bir normal seçimde de bu AK Parti'den biz vazgeçemiyoruz noktaya geliriz. İçinde AK Parti olmayan bir hükümet ülkeyi mahveder. Berbat eder. Bunlarda ülkeyi yönetme kabiliyeti yok. Bunlarda çalışma yok. Proje yok. Hiçbir şey yok."

"YUNANİSTAN'A DÖNMEMEK İÇİN AK PARTİ İKTİDARINA MECBURUZ"

Yunanistan'daki mali kriz üzerinden Türkiye'yi konuşan Arınç, "Son sözüm Yunanistan'a baksınlar. Yunanistan'da Syriza diye bir sosyalist partiye iktidar yolu açtılar. Syriza'nın başındaki Çipras'ı bir kahraman gibi gördüler. Selahattin Demirtaş'ı, Çipras'a benzettiler. İyi tamam güzel. Medyanın parlatması her gün ondan bahsetmesi güzel. Kıravat da takmıyor. Ateist olduğu için kilise yemini de etmedi. Bunları siz çok beğenmiş olabilirsiniz. Peki bugün Yunanistan ne durumda, Syriza ne işe yaradı ? Borcunu ödeyemiyor, emekliye maaş ödenmiyor. Parlamenterler maaş alamıyor. İşçiler toplu sözleşmede eksi 20'ye imza atıyor. Sokaklarda kuyruklar var. Adalarını satışa çıkardılar. Her şey berbat oldu. Şimdi orası Yunanistan Syriza iktidarda, burası Türkiye ve AK Parti iktidarda. Bugün değerli kardeşlerim 11 milyon emeklinin bayram öncesi maaşını alabilmesi gibi her bayramdan önce yaptığımız güzelliği bu bayramda da yaptık. Katrilyonlarca maaş ödüyoruz. Allah'a hamdolsun. Bu partileri bir araya getirip maazallah 3'ü beraber bir hükümet kurmaya kalksa 3 ay sonra Yunanistan'a döneriz. Yunanistan'a dönmemek için AK Parti iktidarına mecburuz ve mahkumuz. Bu iktidarı halledeceğiz ve inşallah hak edeceğiz." ifadelerini kullandı.