İran'da yazdığı şiirlerden dolayı ölümle tehdit edildiği için ülkesini terk ederek Türkiye'ye sığınan şair Ali Vafi Eskişehirli şairlerin yaptığı yardımlar sayesinde yaşamını sürdürüyor.

Yazdığı 4 dildeki şiirleri ile şimdiye kadar 127 kitabı basıldığını belirten Ali Vafi, İran'da ve Türkiye'de yaşadıklarını anlattı. İHA Muhabirine konuşan şair Vafi, Eskişehir'de tek odalı bir evde yaşadığını, doğalgaz ve kira ödemekte zorlandığını söyledi. İran'da yaşarken ölümle tehdit edildiğini dile getiren Vafi, "Benim İran'da sıkıntılarım vardı. Kitaplar devlet eliyle basılıp dağıtılırdı. Kitaplarımda şikayet sözlerim var. Çünkü ben şairim ve şair düşüncesi olan, yazabilmesi gereken birisidir. Nevruz Bayramında da bir şiir yazdım. Amerika ile İran arasında sıkıntılar vardı o sıralar. Yazdığım şiir çok paylaşıldı. Sonra dediler ki, senin de kanın gerekiyor, başın kesile. Çok sıkıntıyla para vererek İran'dan çıktım ve Türkiye'ye geldim. Unesco Kültür Merkezine gidip durumumu anlattım ve şimdi Eskişehir'de mülteci olarak kalıyorum. İran'da sıkıntılı günler geçirdim. Mollalara bir şiir yazım diye beni çok kötü şartlarda hapis ettiler. Vurdular, kırbaçla da vurdular. Sorguda 40 gün önceki sordukları soruları tekrar sorarlardı. Eğer bir yanlış cevap verirsen yarım saat döverlerdi. Hapse girerken ben 75 kiloydum. Çıktıktan sonra 15 gün boyunca her gün kurban kestiler, et yedirdiler. Ancak 42 kilo olabildim" dedi.

"FABRİKAMI DA KAPATMAK ZORUNDA KALDIM"

İran'daki hayatından ve ailesinden bahseden Şair Vafi, düzeninin bozulduğunu ifade etti. Fakirlik içerisinde yaşamasına rağmen şikayetçi olmadığını belirten Vafi, "Benim 4 çocuğum var. Hepsi üniversite gördüler. 2 tane de torunum var. İran'da fabrikam da var. Elbiselere baskı yapardık fabrikada. Fabrikayı da kapatmak zorunda kaldım. Devletin kültür merkezinde ben ders verirdim. Bir de arkadaşım vardı. Bilmiyordum hükümetin casusuymuş. Ben ona iyilik yapmıştım. Tahran'a eşini ameliyat ettirmek için hastahaneye gelmişti. Ben de evimin anahtarını onlara vermiştim kalmaları için. Evdeki tüm şiirlerimi falan görmüş ve sıkıntıya soktu beni. Tehdit ederek çok paramı aldı. Beni çok incitti. Aslında buraya gelmeden önce 2 yıl boyunca çok da iyi bir yaşayışım yoktu. Günde evime gelir dökülürlerdi. Türkiye'de de Eskişehir Şairler Derneği'ndeki arkadaşlar sayesinde rahatım biraz. Yiyecek içecek sıkıntım elbette ki oluyor. Fakirlik içinde yaşıyorum. Şikayetçi değilim ama bazen bir lokma ekmek bulamıyorum. Şiirlerime de bunlar yansıyor" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'DE 3. KİTABIM ÇIKACAK"

Kitapları hakkında bilgi veren Ali Vafi, Türkiye'de yazdığı şiirleri "Kartal" isimli kitapta birleştirdiğini söyledi. Türkiye'de yayınlanan 2 kitabının ardından 3. kitabın da yakın zamanda basılacağını aktaran Vafi, "Benim 127 tane kitabım var. Yeni bir tane daha yazdım o da yakında basılacak Türkiye'de. 124 kitabı İran'da yazarak yayınlattım. 2 tane Türkiye'de ve 1 tane de Almanya'da basılan kitabım var. Yasaklı olan kitaplarımı halen daha saklıyorum. Burada kalan çok mülteci var. Hangi ülkeden oldukları önemli değil. Ben yeni kitabımda onların yaşayışlarından, yaşadıklarından aldıklarım notlar ile şiirler yazdım. Türkiye'de 3. kitabım da o şekilde yayınlanacak. İnternette çevirisini yaptıklarımın yarısını paylaştım. Her gün Şairler Derneğine giderek Dernek Başkanı İbrahim Sağır hocamla otururum. Ben aruz bildiğim için onlara aruz öğretirim, onlar da bana hece öğretirler. Türkiye'de Türkçe şiirler yazmaya devam ettim. Hepsini biriktirdikten sonra "Kartal" isimli şiir kitabımı Türkçe olarak çıkarttım. Eskişehir Şairler Derneğinde imza günüm de oldu" ifadelerine yer verdi.

"SİZİN BURADA ÇOK BÜYÜK YAZARLARINIZ VE ŞAİRLERİNİZ VAR"

Şiire başladığı günleri de dün gibi hatırladığını anlatan Ali Vafi sözlerini şu şekilde sonlandırdı;

"Ben 10-11 yaşındaydım. Babam çok iyi şiir bilirdi. Şairler yazdıkları şiirleri babama getirirdi, babam da yanlışlarını ayıklardı. Ben de babamın huzurunda oturarak öğrenmeye çalışırdım. Bir gün liseye giderken, yolda şiir yazıyordum. Bir kişiye çarptım ve o kişi usta şair Şehriyardı. Şimdi de İran'da kültür günü, Şehriyar'ın doğum günüdür. Biz Şehriyar'a talebe olduk. İran'da devrim olduğunda ben bir şiir yazdım. O şiir yasaklandı ve halen daha yasak. Şehriyar dedi ki, bu çok güzel bir şiirdir. Şehriyar daha sonra şiire bir önsöz yazdı. Buraya geldiğimde Türkçe'ye de çevirdik. Zaten ben Tebriz Türküyüm. Burası benim 2. vatanımdır, ama öz vatanım değil. Ben burada çok büyük şairlerle tanıştım ve konuştum. Sizin burada çok büyük yazarlarınız ve şairleriniz var. Dünya'da bir olay olursa akşamdan bir şiir yazarak sabaha hazır ederim. Dün İran televizyonunda Türklere küfür haberleri vardı. Onun için şiir yazdım ve internette paylaştım. Yüzlerce kişi beğendi. Bu küfüre karşı güzel bir şiir yazdım. Şükürler olsun Allah'a güçlü de yazdım. Şimdi Türkçe'ye de çevireceğim. Farsça küfür etmişler, bende Farsça yazdım. Ben 4 dil biliyorum. Türkçe, Arapça, Farsça ve İngilizce. Bunun için 4 dille de şiirim var."

4 dilde 127 kitabı var ama...