Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, "Türkiye'de yaşanabilir bir demokrasi olduğunu bir kez daha kanıtladık" dedi.

Lüksemburg, Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığı'nı altı ay süreyle yürütecek. Lüksemburg Büyükelçisi Arlette Marylene Conzemius Ankara Palas'ta bir resepsiyon verdi. Resepsiyona Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanvekili Bela Szombati, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Engin Soysal, Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan ve yabancı misyon şefleri katıldı.

Resepsiyon müzik dinletisi ile başladı. Daha sonra protokol konuşmalarına geçildi.

AB Bakanı Bozkır, Türkiye'nin demokrasisini sorgulayan düşünceleri adil bulmadığını söyleyerek, "55 milyon insan oy verme hakkına sahip, 47 milyon insan oy kullandı ve hiçbir olay yaşanmadı. Türkiye'de yaşanabilir bir demokrasi olduğunu bir kez daha kanıtladık" ifadesini kullandı.

Bozkır, Süleyman Demirel'den örnek vererek, "'Siyasette ne yapıldığını anlamak için, siyasette ne yapılmadığını anlamaktır." Seçimlerden birçok seçenekle çıktık; seçeneklerden biri güçlü bir koalisyon hükümeti kurmak veya koalisyon hükümeti kuramazsak, Kasım ayında erken seçime gitme seçeneği de var" şeklinde konuştu.

Türkiye için Avrupa Birliği'nin stratejik bir hedef olduğunu hatırlatan Bozkır, sürecin Türkiye'yi Brüksel'e götüreceğini savundu.

Szombati ise, Lüksemburg'un büyük deneyimiyle büyüme ve iş imkanları, ekonomik ve mali reformları, Transatlantik ticari ve ekonomik ortaklık müzakerelerinde altın dönemi yaşayacağını söyleyerek, "Türkiye ile Avrupa Birliği sürecinde 17. Ekonomik ve Mali Politikalar faslı Avrupa Birliği Konseyi'ne iletildi" şeklinde konuştu.

Szombati, mali ortaklıktan kim endişe edenlere Junker'in sözleriyle cevap verdi. Szombati, "Avrupa Birliği on yıl önce zorlukla karşılaştığında, "eğer "evet" çıkarsa, yolumuza gideceğiz. "Hayır" çıkarsa, yolumuza devam edeceğiz. Avrupa projesi zorluklar karşısında esnek olduğunu gösterdi. İlişkilerimizin merkezinde müzakere süreci var" diye konuştu.

Demokrasinin bütün azınlıklara saygı göstermek olduğunu söyleyen Szombati, "İstanbul'da Pazar günü düzenlenen barışçıl yürüyüşe polis müdahalesine üzüldüm. LGBTİ isteklerinin yerine getirilmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Conzemius ise, 12. başkanlığı olduğunu belirterek, Avrupa Birliği'nin kurucularından biri olduğunu hatırlattı. Conzemius, şunları kaydetti:

"Lüksemburg samimi olarak Avrupa Birliği menfaatleri doğrultusunda hareket ediyor. Avrupa'nın ortasında olmamız sebebiyle ülkeler arasında nasıl köprüler kurulabileceğini öğrendik. Başkanlık için ajandamız var. Avrupa Birliği'nin karşılaştığı sorunlarına özel önem veriyoruz. Yatırımın arttırılması, ekonomik büyümenin sağlanması, işsizliğin azaltılması konularında çalışırken, Avrupa Birliği'nin sosyal çöküntüsüyle mücadele edeceğiz."

17 faslın açılması için çalışacaklarını belirten Conzemius, kendileri için temel haklar ve adalet konularının önemine değindi.