11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Terörle mücadele eninde sonunda kazanılır ama burada dikkat edilmesi gereken bir şey; halk. Kürt vatandaşlarımızın devlete ve millete aidiyetini zayıflatmamalıyız. Bütün vatandaşlarımızın devlete bağlılığını güçlendirmeliyiz. O zaman terörü izole ederiz" dedi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, NTV'de katıldığı programda 7 Haziran sonrasında başlayan terör olaylarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gül, "Türkiye'de terörle ilgili hiçbir haklı gerekçe gösterilemez. Şiddetle terörün karşısında durmalı ve reddetmeliyiz. Üzülerek görüyorum. "Az gittik dere tepe düz gittik" diye bir söz vardır. Bir de bakmışız ki "arpa boyu yol gittik" derler. Üzüntüyle karşılıyorum. Bugün buna bir gerekçe yok. Terör örgütünün, PKK'nın ne yaptığının farkında mı değil mi, kim tarafından kullanılıyor, bunlar sorgulanmalı. Sadece Türk aileleri ağlamıyor, Kürt aileleri de ağlıyor. Görüyorsunuz cenazelerde. Bu asla kabul edilemez. Buna herkesin taviz vermeden karşı durması gerekiyor" dedi.

"HALKI, TÜRKİYE'DE HİÇBİR ŞEKİLDE UZAKLAŞTIRMAMALIYIZ"

"Teröristin silahı ne kadar güçlü olursa olsun devletin silahı daha güçlü olur" diyen Abdullah Gül, "Terörle mücadele eninde sonunda kazanılır ama burada dikkat edilmesi gereken bir şey; halk. Şunu açıklıkla söylemeliyim ki vatandaşlarımız içerisinde Kürt vatandaşlarımızın devlete ve millete aidiyetini zayıflatmamalıyız. Eğer Kürt vatandaşlarımızı rencide edecek, herhangi bir şekilde aidiyetini zayıflatacak bir şey olursa esas tehlikeyi orada görürüm. Bütün siyasi partilerin bölgede aktif olmasını, aktif liderler çıkarmalarını görmek isteriz. Silahlı adamla sonuna kadar mücadele edilir. Devletin bir hukuk yüzü vardır. Terörle mücadele etmek en haklı görevdir. Halkı, Türkiye'de hiçbir şekilde uzaklaştırmamalıyız. Bütün vatandaşlarımızın devlete bağlılığını güçlendirmeliyiz. O zaman terörü izole ederiz" şeklinde konuştu.

"YANIMIZDA IRAK VE SURİYE GİBİ İKİ KIRILMIŞ ÜLKE VAR"

Her gün şehitler verildiğine dikkat çeken Gül, şöyle konuştu:

"Bu şaka olan bir şey değil. Buna yürek dayanmaz. Ateş düştüğü yeri yakar. Bu bölgesel bir mesele, hatta uluslararası bir mesele haline geldi. Tabi ki dış politikanın neticeleri de terörün bu hale gelmesinde etkileri olabilir. Biliyoruz ki vekalet savaşları her zaman vardır. Türkiye'yi bir şekilde rahatsız etmek isteyenlerin terör örgütünü nasıl kullandıkları bilinen gerçeklerdir. Çok dikkatli olmalıyız. Yanımızda Irak ve Suriye gibi iki kırılmış ülke var. Bunun oralara yayılmasına fırsat veriliyor. Siyasi partiler, herkes büyük bir dayanışma içerisinde çok sağlam durmalı. Farklı düşünceleri bir kenara bırakmalıyız."