Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hakkındaki Refah Partisi dönemine ait "Kayıp Trilyon" soruşturmasında takipsizlik kararı verilmesine ilişkin "Bu durumun doğruluğunun yargı tarafından da teyit edilmiş olması ve sürecin bir hukuk devletine yakışır şekilde işlemiş olmasından ötürü memnuniyet duyuyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Abdullah Gül'ün internet sitesinden yapılan açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, kamuoyunda bilinen adıyla Refah Partisi dönemine ait "Kayıp Trilyon" davası bağlamında Onbirinci Cumhurbaşkanı Gül için kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdiği hatırlatıldı.

Gül'ün, 19 Kasım 2014'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat giderek ifadesini verdiği aktarılan açıklamada "Abdullah Gül, ifadesinde olay tarihi itibarıyla Refah Partisi'nin Dış İlişkilerden sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı sıfatını taşıdığını, esasen parasal hiçbir konuda hak, yetki ve sorumluluğu bulunmadığını; bununla birlikte davada adı geçen herkesin ifadesinin alınmış olması ve hukuka duyduğu saygı çerçevesinde ifade vermeye gittiğini belirtmişti" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, Abdullah Gül'ün konuyla ilgili şu görüşlerine de yer verildi:

"Söz konusu olayla herhangi bir bağlantımın bulunmadığını çeşitli defalar dile getirmiş, hukukun tüm koşullarıyla eksiksiz olarak işlemesi ve en küçük bir kuşkunun kalmaması maksadıyla bizzat ifade vermiştim. Bu durumun doğruluğunun yargı tarafından da teyit edilmiş olması ve sürecin bir hukuk devletine yakışır şekilde işlemiş olmasından ötürü memnuniyet duyuyorum."