Türkiye’nin AB Bakanı ve Başmüzakerecisi Volkan Bozkır’ın dün Lokmacı bölgesini ziyareti sırasında adayı ikiye bölen duvarı ‘utanç duvarı’ olarak nitelendirmesini de değerlendiren Akıncı, “Artık Türkiye’nin AB işlerinden sorumlu bakanı bile bu noktaya gelmişse, bunu ortadan kaldırmak için daha istekli davranmanın zamanı geldi demektir” dedi.

Akıncı dün Emin Akkor’un AS TV’de hazırlayıp sunduğu “Günaydın Çözüm” programına katılarak hem adaylığıyla ilgili soruları yanıtladı hem de gündemi değerlendirdi.

“ADAYLIĞIM HALKIN VİCDANINDA KABUL GÖRDÜ”

Bazı rakiplerinin ellerinde bulundurdukları makam ve maddi gücün avantajlarının bulunduğu bir ortamda yarışmanın nasıl olduğuyla ilgili soruyu yanıtlayan Mustafa Akıncı, “Maddi anlamda diğerlerine oranla eksikliğimiz olabilir ama manevi anlamda yok” yanıtını verdi. Akıncı, “Halkın vicdanında adaylığım çok geniş kabul gördü, bunu gözlemliyorum ve hissediyorum. Propaganda elbette maddiyat gerektirmektedir. Bir miktar kaynağa ihtiyacımız var. Bunun için insanlar, ‘bu çorbada benim de tuzum olsun’ diyerek gücüne göre katkı koymaya şimdiden başladı, bu ortaya koyduğumuz vizyona ilişkin inancın ve güvenin göstergesidir.

GÖNÜLLÜLÜK UYGULAMASI

Mustafa Akıncı programda, sosyal medyada yeni başlattığı “Gönüllülük Uygulaması”yla  ilgili olarak da bilgi aktardı. Uygulamanın internet ortamında gönüllü olmak isteyen kişiler için katkı yapmayı arzuladıkları alanlarda seçenek sunduğunu ve öneri yapma olanağı da sağladığını anlatan Akıncı, uygulamanın ilgi uyandırdığını ve gönüllüyüm diyen birçok kişiden başvurular aldıklarını sözlerine ekledi.

SESSİZ ÇOĞUNLUK KAVRAMI

Akıncı programda, “Sessiz Çoğunluk Partisi” olarak dillendirdiği kavramla ilgili bilgi de vererek şöyle konuştu: bu, bazen ‘Ben Sessiz Çoğunluk Partisinin adayıyım’ demişim gibi yanlış da telaffuz ediliyor.”  Sessiz çoğunluk farklı partilerden olabilir, partisiz olabilir, ama ben, bu insanların akıllarını vicdanlarını kullanarak o kemik oy dışında çok büyük bir kesimi oluşturduğunu anlatmaya çalışıyorum. Kararı onlar verir. Bunlara bazen ‘kararsızlar’ deniliyor, oysa bunlar ‘kararlılardır’ ve bu kararlılar, her seçimde ülkesine, toplumuna en yararlı gördükleri kişi üzerinde mutabakat sağlar ve o kişiyi seçerler. Benim gördüğüm Kıbrıs Türk toplumunda yerleşmekte olan budur. Ve kanaatime göre benim etrafımda şekillenmektedir. Eğer bu gerçekleşirse tüm toplumumuza parti, farkı renk farkı gözetmeksizin en iyi hizmeti vermek için tüm gücümle caba sarf edeceğim.”

“PROFESYONEL ASKERLİK DÜŞÜNÜLMELİ”

Son çıkarılan askerlik yasasıyla ilgili soru üzerine Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Akıncı, “Askerlik konusu, genel olarak gençleri ilgilendiren bir konudur. Gençlerin,  Kıbrıs konusu bir şekilde sonuca bağlandığında askerliğin olmayacağını bilmeleri, aynı zamanda gelecek belirsizliğinden kurtulmak için de bir çözümü arzu etmelerinden daha doğal bir şey olamaz” dedi. Akıncı bu konudaki görüşlerini şu sözlerle ortaya koydu:

“Ancak Kıbrıs sorunu sürdükçe askerliğin de devam edeceği bir başka gerçeklik. Sürelerde bir takım kısaltmalar yapılabilirdi veya bizim öteden beri seslendirdiğimiz bir düşünce olarak profesyonel askerliğe geçiş için bazı adımlar atılabilirdi. Şimdi sürede bir kısaltmaya gidildi ama bu belli bir gençlik grubuna yapıldı. Meslek lisesi çıkışlılar için 12 aya indirildi. Bu konuda bir ayrım olmamasını arzulardık. Meslek liselerinden mezun olanların hayata daha erken katılımı düşünülmüş olabilir, ancak ortaya böyle bir eşitsiz tablo çıktı ve belli ki bir huzursuzluk var. Gönül arzu eder ki askerlik tümden tarihe karışsın ve burası da bir barış ülkesi olsun. Ama O güne ulaşıncaya kadar dengeli gidebilmek ve gençler arasında huzursuzluk yaratmamak gerek.

“VİCDANİ RET İNSANİ BİR DURUM”

Gündemdeki bir diğer konu olan vicdani ret konusunda ise Akıncı, bu konunun artık bir insan hakları ile ilgili bir konu olduğunu kaydetti. “Düşünün ki bir kişi diğer bir yurttaşla evlidir. Yarın çocukları olacak, o diyor ki ‘ben elime silah alıp, eşimin toplumuna karşı kullanmak istemem’. Bu çok anlaşılır bir şeydir. Bu konuda duyguları kavrayabilmek, empati yapabilmek lazım. Bu çok insani bir şey, böyle bir durum olmasa bile, herhangi bir yurttaş ‘ben askerlik ödevimi bir yurt ödevi olarak başka biçimde yapmak istiyorum’ diyebilir. Bu hak birçok ülkede tanınmıştır. Biz şimdi AB normlarını kabul etmiş o yönde yürümek isteyen bir toplumuz ve bugün ancak bireysel anlamda AB üyesi olabildik, toplumsal haklarımızla da orada olmak için uğraş veriyoruz. Dolaysıyla vicdani ret müessesesi tanınması gereken bir haktır” diye konuşan Akıncı, “konulara kurallar, ilkeler, demokratik kavramlar, insan hakları açısından yaklaşmazsak, sürekli olarak duvara toslayacak, bu sıkıntıları hem kendi insanımızla hem de uluslararası normlarla yaşayacağız. Dolayısıyla bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Halkta bu bakış açısı gelişiyor ama yöneticilerde zaman alacağa benziyor. Ama halktaki değişim yöneticileri de değişmeye zorlayacak” dedi.

 

BOZKIR’IN AÇIKLAMALARI

Türkiye’nin AB Bakanı Volkan Bozkır’ın adayı ikiye bölen duvarı “utanç duvarı” olarak adlandırmasını da değerlendiren Mustafa Akıncı, bu söylemin yıllarca duvarı turistlere propaganda amacıyla kullanan Kıbrıs Rum tarafınca kullanıldığını anımsattı.        Akıncı, “Şimdi bu bir Türkiyeli bakan tarafından söylenir hale geldi. O nedenle el birliğiyle çalışalım ve bu utanç verici durumdan kurtulalım. Burada Rum tarafının, Yunanistan’ın yapması gerekenler kadar, bizim ve Türkiye’nin yapması gerekenler de vardır. 'Birlikte adım atalım' noktasına gelmeliyiz. Artık Türkiye’nin AB işlerinden sorumlu bakanı bile bu noktaya gelmişse bunu ortadan kaldırmak için daha istekli davranmanın zamanı geldi. Umarım Türkiye, son zamanlarda Avrupa doğrultusunda demokratikleşme ve insan hakları konusunda attığı adımları hızlandırıp daha da pekiştirir. Çünkü Türkiye’nin AB yöneliminden kopması ve uzaklaşması, Kıbrıs’ın bütününe de, Türkiye’ye de özelde Kıbrıs Türklerine de yarar sağlamaz. Türkiye’nin AB yolculuğuna devam etmesi ve AB normlarına daha da yaklaşması Türkiye için olduğu kadar bize de yararlıdır. Bu nedenle bu söylemi içi doldurulmak kaydıyla yararlı bulduğumu söylüyorum” dedi.