Deniz Abidin

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Sonay Adem, Türkiye'deki son gelişmeler ışığında yapılan darbe girişiminin, dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun bunun kabul edilebilir olmadığını belirtti. Adem, bütün demokrat ve ilerici kişilerin hatta muhafazakar kişilerin bile darbe ve darbe girişimini desteklemediğini söyledi. Adem, Türkiye'deki darbe girişimini olumlu değerlendirmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Adem, girişimin olumsuz bir tavır olduğunu ifade ederek, püskürtülmesini iyi bir karşılık olarak düşündüğünü belirtti. Adem, darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra Türkiye'de yaşanan sürecin ise demokrasi kırıntılarını yok etme ihtimalinin olduğunu belirtti. Türkiye'de 3 ay süreyle olağan üstü hal ilan edildiğine dikkat çeken Adem, düşünce özgürlüğünü kollamak maksadıyla yapıldığı iddia edilse bile bunun ciddi bir cephe avına dönüşeceğini kaydetti.

"İnsanlar düşüncelerinden dolayı tutuklanıyor"

Adem, şunları söyledi, "Türkiye'de bugün insanlar maalesef düşüncelerinden dolayı tutuklanıyorlar. Fiili olarak darbeye kalkışanların tutuklanmasına kimsenin diyecek birşeyi yok. Ancak, birçok üniversite dekanı olsun, kamuda çalışan binlerce kişi açığa alındı. Bu kabul edilebilir bir durum olamaz. Gerek yargıda gerekse üniversitelerde, kamuda hatta özel sektördeki eğitim kurumlarında birçok kişinin eğitim lisansı iptal edilmiştir. Bu sayı neredeyse 60 bini buldu. Bu durumun desteklenmesi doğru değildir"

"Olağan üstü hal dayatıldı"

Adem, "Ben olağanüstü hal durumunun ortadan kaldırılmasını umut ediyorum" diyerek, ülkelerde olağan üstü hal ilan edilebileceğini, ancak Türkiye'deki gelişme sürecinin farklı bir  şekle büründüğünü, kurumsal olarak doğrudan doğruya TBMM'nin ve içindeki siyasi partilerin darbe girişimine ortak olarak  karşı çıktığını anımsattı. Adem, "Herkesin görüşü alınmadan dayatma şeklinde ülkede bir olağan üstü hal ilan edilmesi kabul edilemez. CHP ve HDP  bu duruma ret oyu kullandı" diye konuştu.

"Yetki, Bakanlar Kurulu ve valilerde"

Adem, Türkiye'deki muhalefetin "bütün ipler Cumhurbaşkanı'nın eline geçti" dediğini hatırlatarak, şimdi Meclis'ten oyçokluğuyla geçen olağan üstü hal durumuna sürekli olarak Cumhurbaşkanı'nın  başkanlık edeceğini belirtti. "Büyük oranda Meclis devre dışı bırakılacaktır"diyen Adem, kanun gücünde kararnamelerle memleketin idare edileceğini söyledi. Adem, bütün yetkinin şu anda Bakanlar Kurulu ile birlikte valilere devredildiğini ifade ederek, şöyle devam etti, "Türkiye'de eskiden de olağan üstü hal durumu çok yaşandı. Valiler,  bulundukları bölgede super vali olarak geçerlerdi. Şimdi de aynı pozisyonda olacaklar. İstedikleri gazeteyi, istedikleri dergiyi yasaklayabilecekler. Gösteri yapma hakkını kaldırabilecekler. Olağan üstü halin anlamı budur"

"Demokratik birçok şey engellenecek"

Adem, Türkiye'deki bütün demokratik güçlerin, emek örgütlerinden sivil toplum örgütlerine kadar önemli bir kısmının olağan üstü hal ilan edilmesine karşı olduğunu dile getirerek, demokratik birçok şeyin engelleneceğini kaydetti. Adem, "Olağan üstü hal durumunun üç ayla sınırlı kalacağını sanmıyorum" dedi. Adem, Türkiye'de olağan üstü hal ilan etmenin gerekçelerinden bir tanesinin, kamuda  birçok  alanda  çalışan ve daha önce yapılan çalışmalar nedeniyle fişlenilen kişilerin işlerinden atılması olarak değerlendirildiğini de sözlerine ekledi.