Gözde Bekir

2016 ve 2019 yıllarına yönelik Türkiye ile KKTC arasında bir protokolün hazırlandığı bilgisini aldığını söyleyen CTP-BG eski milletvekili Sonay Adem, bu protokolde ilginç bir maddenin yer aldığını ve bu protokolün imzalanması durumunda ülkede infial yaşanabileceğini savundu 

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) eski milletvekili Sonay Adem, 2016 ve 2019 yıllarına yönelik Türkiye ile KKTC arasında bir protokolün hazırlandığı bilgisini aldığını belirterek, protokolde ilginç bir maddenin yer aldığını ve bu protokolün imzalanması durumunda ülkede infial olacağını savundu. Adem, “Benim öğrendiğim ve büyük bir infial içine girdiğim bazı meseleler vardır ki, bu toplumda çok büyük sıkıntılar yaratabilir. İnanılmaz bir şekilde çalışma yaşamı berhava edilecektir. Bugün gündeme getirilen çalışma izni ile bu memlekete gelecek olan kişinin artık adaya girdikten sonra istediği işi yapabilecek bir atmosfere girmesi. Yani adam geldi ve içeri girdikten sonra eğer berberse ben dükkan açıyorum diyerek dükkan açabilmesi ihtimaldir” dedi.Adem, Türkiye’nin böyle bir uygulamayı dayattığı takdirde, Kıbrıs Türkü ile Türkiye arasında önemli bir nifak tohumunun ekilmesini sağlayacağını iddia etti. 
Ada TV’de Günaydın Ada programına konuk olan CTP eski milletvekili Sonay Adem, gündem yaratacak açıklamalar yaptı. Adem, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri, hükümet çalışmaları ve parti içindeki tartışmaları yorumladı. 2016 ve 2019 yıllarına yönelik Türkiye Cumhuriyeti protokolünün hazırlandığı bilgisini aldığını söyleyen Adem, bu protokolde ilginç bir maddenin yer aldığını ve bu protokolün imzalanması durumunda KKTC ile Türkiye arasında büyük sıkıntı yaşanabileceğini ifade etti. 

“ÜLKEDE İNFİAL OLUR” 

Şu anda ülkede Türkiye’den teknik bir heyet bulunduğunu ifade eden Adem, bu heyetin 2016-2019 yılları arasında, nasıl bir ekonomik model yürütüleceğine dair çalışma başlattığını iddia etti. Bu çalışmalar dahilinde öğrendiği bazı bilgilerin, kendisinde infial yarattığını vurgulayan Adem, bu bilgilerin hayata geçmesi durumunda, toplumda içinden çıkılmaz düğümlerin yaşanacağını öne sürdü. Atılması ihtimal olan bu adımlar ile ülkedeki çalışma hayatının berhava edilebileceğini iddia eden Adem, “artık çalışma izni ile adaya giren kişi, istediği gibi iş kurabilecektir. Yani gelen berberse ‘ben berber dükkanı açıyorum’ deyip, dükkan açabilecektir.” dedi. Bahsi geçen yapının hayata geçmesi ile birlikte, uzun yıllardır üzerinde titizlikle durdukları konuların ve kısmi başarıların da yok olacağını vurgulayan Adem, henüz tamamlanmamış bu girişimlerin berhava edilebileceğini öne sürdü. 

“KIBRIS TÜRK İLE TÜRKİYE ARASINDA NİFAK TOHUMU EKİLİR” 

Türkiye’nin bu girişimleri dayatması ihtimalinin gerçekleşmesi ile KKTC ile Türkiye arasında, önemli bir nifak tohumu ekilmiş olacağını dile getiren Adem, bunun kabul edilemeyeceğinin altını çizdi. Adem, “gerek Kıbrıslı Türkler, gerekse sonradan ülkeye gelerek, burada işletme kuran birçok kişi, bu adımla büyük sıkıntıya girecektir. Bu akıl almaz bir durumdur.” Şeklinde konuştu. 

“TAŞERONLUK KARA BİR LEKE” 

Adem, CTP’nin iktidarda olduğu bir dönemde taşeronlaşma olmasını “kara bir leke” olarak niteledi. Taşeron sistemini devlete bulaştırmanın tam bir ahlaksızlık olduğunu ifade eden Adem, “üstelik bu taşeron sistemi üzerinden devletin süreklilik arz eden işlerini de gayri yasal bir şekilde doldurmak, daha büyük bir ahlaksızlıktır.” dedi. CTP’nin adının geçtiği hiçbir yerde taşeronluğun olmaması gerektiğini savunan Adem, bunun derhal son bulması gerektiğinin altını çizdi. 

“CTP SERMAYENİN SÖMÜRÜCÜSÜ MÜ, YOKSA ÜRETİCİNİN SÖZCÜSÜ MÜ OLACAK” 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde, geçmişte yaşanan bazı zıtlaşmaların yaşanmadığına dikkat çeken Adem, herkesin ortak bir şekilde Sibel Siber’i desteklediği yorumunda bulundu. Adem, seçim sonrasında yaşanacak olan kurultayda, CTP’nin, yeni oluşacak sermayenin sömürücüsü mü, yoksa üretici kesimlerin sözcüsü mü olacağının tartışılacağını vurguladı. 

“SİBER’İN KAZANMASI İÇİN UBP VE DP-UG İLE ORGANİZE ŞEKİLDE ÇALIŞIYORUZ” 

Gündem de uzun süre tartışılan “bıyıklılar” konusuna da değinen Adem, bu kelimeyle, geleneksel yapının kastedildiğinin altını çizdi. Bu geleneksel yapının tam anlamı ile Siber’i destekleyeceğini ifade eden Adem, bu konuda kimsenin bir kuşku duymaması gerektiğini açıkladı. Adem, “şunu açık ve net ifade edeyim ki; Sibel Hanım, yalnız bizim desteğimi değil, çeşitli çevrelerden ilişkide olduğumuz UBP ve DP-UG’nin de desteğini alacaktır.” yorumunda bulundu. Bu konuda organize bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Adem, “Hiç kimse merak etmesin” dedi. 

“EROĞLU’NUN ADAY OLMAMASI GEREKİYORDU” 

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun mal varlığı ve gelirleriyle ilgili ortaya konulan belgeler olmasına rağmen hiçbir zaman hesap vermediğini ifade eden Adem, Eroğlu’nun aday olmasını yadırgadığını söyledi.Adem, “Eroğlu bu memlekette gelmiş geçmiş en günahkar siyasetçidir. Yani bu memlekette yapılan ne kadar kötülük varsa ve hepsini ciro ederseniz, büyük çoğunluğu Sayın Eroğlu’nun hanesine yazılır. Ben bütün bu işleri bir yana itsem bile bizim son dönemlerde de mecliste de belgeleriyle orta yere koyduğumuz ve aslında siyasetçilerin de sınıfta kaldığı bir olayı gündeme taşısam göreceğiz ki,aslında Sayın Eroğlu’nun aday bile olmaması gerektiği açıktır bu seçimde.” şeklinde konuştu. Eroğlu’nun ilk turdan sandık dışında kalması gerektiğini belirten Adem, partilerin sürekli olarak aynı iddialar ile ortaya çıktığını ve sürekli olarak boşa ve başa dönüldüğünü vurguladı.