Abbas Elmas

Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın iflasının 5'inci yılında Yeni Bakış, dönemin yetkilileriyle söyleşi dizisini sürdürüyor. CTP-DP Koalisyon Hükümeti döneminin Maliye Bakanı Ahmet Uzun, KTHY'nin batırılmasıyla ilgili şok iddialarda bulundu.

Ahmet Uzun, bakanlığı süresince  Kıbrıs Türk Havayolları’nın yönetimiyle ilgili görev ve yetkinin kendisinde olmadığını ifade ederek, şirketi bir yönetim kurulunun yönettiğini ve bağlantıda olduğu bakanlığın da  Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı olduğunu kaydetti. Uzun, buna karşın  KTHY’nin "Bağımsızlaştırılması" sürecinde bazı konularda aktif rol aldığını kaydetti.

"KTHY'yi KKTC'ye kattık"

Ahmet Uzun, KTHY'nin Türkiye'ye ait olan hisselerini bir şirket oluşturup devralma sürecinde KKTC adına yetkilerin kendinde olması nedeniyle aktif rol oynadığını belirterek, "Türkiye'de kurduğumuz özel bir şirket vasıtasıyla hisseleri Türkiye'den satın alarak KTHY'yi KKTC'nin öz malı yaptık" dedi. Bu konuda sürekli spekülasyonlar yapılarak  KYHY’nin THY ile bağının koparıldığının söylendiğini ancak bunun doğru olmadığını anlatan Uzun, ayrılma gibi bir hadisenin söz konusu olmadığını, çünkü  KTHY’nin THY’den uzun yıllar önce ayrıldığını, başka kurumlar üzerinden faaliyetlerini yürüttüğünün bir gerçek olduğunu ifade etti.  belirtti. Uzun, şöyle konuştu: "THY hisselerini Türkiye Et Balık Kurumu’na sattı ve KTHY de faaliyetlerini bu şirket üzerinden  yürütüyordu,  ardından bu hisseler Türkiye Özelleştirme İdaresi’nin yönetimine devredildi biz de Türkiye'de bir şirket kurarak, KTHY’yi satın aldık" dedi.

"Kapatılması çok yanlış"

Maliye Bakanlığı yaptığı dönemde KTHY’nin ülke ekonomisine sağladığı katkı nedeniyle şirketi hükümet olarak desteklediklerini anlatan Uzun, “Bugün görevde biz olsak ve KTHY yaşamış olsaydı yine katkı sağlardık. KTHY’yi batma noktasında getirmezdik” diye konuştu.  Kıbrıs Türk Hava Yolları’na çok yazık olduğunu ifade eden Uzun, “Ne isterse olsun KTHY’nin yaşaması gerekirdi. Ve KTHY eliyle ülke ekonomisinde çok büyük paralarla dönerdi, “vay zarar etti”, “kapatalım” diyenler çok büyük hata yaptı. KTHY’nin zararı karşısında ülke ekonomisine sağladığı katkı tartışılamaz” diye konuştu.

"DAÜ zarar eder diye kapatabilir misiniz ?"

Ahmet Uzun, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Mağusa ekonomisine hatta ülke ekonomisine sağladığı katkının herkes tarafından bilindiğini ancak, DAÜ’nün kendi dönemlerinde yılda 10 milyon dolar zarar ettiğini belirterek, “Şimdi bu kurum bu kadar zarar yapar diye kapatabilir misiniz? Peki DAÜ’yü kapatırsanız onun ülke ekonomisine yaptığı milyarlarca katkıyı nasıl göz ardı edersiniz? KTHY’ye de biz aynı gözle bakıyorduk” diye konuştu.

"Eroğlu'nun kararıyla kapatıldı"

KTHY’de işletme sıkıntıları yaşandığının bir gerçek olduğunu ancak,  ülke ekonomisine sağladığı katkının bu sıkıntıların  kat kat üzerinde olduğunu belirten Ahmet Uzun, KTHY’nin kapatılmasındaki en büyük kusurun Ulusal Birlik Partisi’nde olduğunu kaydetti.

KTHY'nin, UBP’nin 2009 yılında iktidara geldiği dönemde Parti Başkanı ve Başbakan olan Dr. Derviş Eroğlu’nun kararıyla kapatıldığını belirten Ahmet Uzun, Kıbrıs Türk toplumunun biraz unutkan olduğunu ve Derviş Eroğlu’nun verdiği bu karardan çok, dikkatlerin KTHY’nin kötü yönetimine odaklandığını savundu.

"Türkiye'den uzman gönderildi ancak UBP bu şansı kullanamadı"

Ahmet Uzun, KTHY'nin sıkıntıya düştüğü dönemde, Türkiye’den şirketin kurtarılması için hem maddi hem de uzman yardımı yapıldığını ancak,  UBP Hükümeti'nin bu büyük şansı tepmesi sonucu, adaya gelen uzmanın görevi bırakarak kaçtığını kaydetti.

"Dikkatleri başka yöne çekmenin anlamı yok"

Uzun, “Hal buyken ‘havayolu şirketinin satın alımlarında oradan buradan daha ucuza alırdınız’ gibi söylemlerle kamuoyunun dikkatini başka yönlere çekmenin bir anlamı yok. Tabi ki yönetimsel bazı hatalar yapılmıştır KTHY içinde ancak, bu KTHY’nin kapatılmasına neden olacak hatalar değildi. Esas hata KTHY’nin kapatılması kararını verenlerdedir” diye konuştu.

Kaynak: Yeni Bakış