İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, Sosyal Medya hesabından Yenierenköy Belediyesi çalışanlarının başlattıpı grevle ilgili açıklama yaptı.

Akansoy, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

''Yerel yönetimler konusunda bakanlık olarak ortaya koyduğumuz vizyon, çağdaş demokratik örneklere paralel olarak, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve halkın hayatına daha fazla dokunan hizmetler sağlayabilmeleri yönündedir. KKTC'de bugüne kadar ağırlıklı olarak yürürlükte bulunan Yerel Yönetim anlayışı ise, düzgün istisnalar hariç, her bir belediyeyi siyasi istihdam deposu haline getirip, batırmak şeklinde olmuştur. Bu anlayış, sadece belediyelere değil, tümden Kıbrıs Türk Halkının kendi kendini yönetebilme ehliyetine bir saldırı niteliğindedir. Biz halkın iradesinin, her türlü vesayetten arınmış biçimde yönetime yansıması için çabalarken, kimsenin bu halkı, bu devleti: "Siz bütün belediyeleri batırdınız, devleti (veya suyu) nasıl yöneteceksiniz..." algısına sürükleme hakkı yoktur.

Artık gerek merkezi devlet gerekse yerel yönetimler anlamında kimseye avuç açmadan, kendi ayaklarımız üzerinde durarak, sürdürülebilir bir yönetim anlayışını hayata geçirmek zorundayız. Erenköy Belediye çalışanlarının verdiği mücadeleyi anlıyorum. Demokratik kurallar çerçevesinde yaptıkları eylemi de saygı ile karşılıyorum. Bugüne dek büyük zaman kaybedildi. Özellikle yanlış yönlendirmeler, spekülatif haberler, yaptığımız yapıcı önerilerin gözardı edilmesi, konuyu bugünlere kadar taşıdı. Biz hükümet olarak her zaman net olduk. Her zaman yardımcı olmak istediğimizi söyledik. Öneri sunduk, ek öneri yaptık, ek katkı yaptık. Olmadı. Devlet tamamını ödesin dediler, ödesek de çözülmez dedik 1 ay kaybettik. Devlete personel kaydırabilirsiniz dediler, kaydıramayız dedik, 1 ay daha kaybettik. Her zaman temas içinde olduk. Her zaman da olmaya hazırız. Hiçbir zaman geri çekilmedik, görmezden gelmedik. Biz sürdürülebilir biz model derken, çalışanların evlerine ekmek götürecekleri bir sistemden bahsediyoruz aslında. Çalışanların yarısının işten çıkarılacağı bir öneriyi reddettiğimiz için neredeyse hatalı bulunduk.

Yeni yatırım olanaklarını konuşalım dedik. Bu konuyu öncelik haline getirelim dedik. Bu sürede “geçici ve kısmi” maaş kesintisi yapalım dedik. Üç ayda bir kontrol edelim, gelirler artsın, maaşları hemen düzeltelim dedik. Az kazanandan az, çok kazanandan daha çok bir kesinti yapalım dedik. Bize sizin derdiniz tüm Belediyeler dediler. Biz de evet bu bir model ve akılcı bir modeldir, bunun dışındaki yol çalışanları kapı önüne koymaktır, bunu yapamayız dedik. Kabul edilmedi. Eski Belediye Başkanı tarafından yapılan siyasi istihdamların bedelini yine ne yazık ki herkes ödüyor. Çalışan bu yönde haksız değil. Ancak bu iş böyle gitmez. Çağdaş sendikacılık, sorumlulukla çalışanlarının geleceğini gözetmeyi gerektirir. Erenköy çalışanları bizim insanlarımızdır. Bu noktada yine her zaman diyaloğa açığım. Sürdürülebilir bir model konusunda gelecek her türlü önerinin de altına imza atmaya hazırım. Ancak bizim yaptığımız önerinin içini boşaltarak, katkı kısmını alıp, özveri kısmını yok ederek çözüm üretmek mümkün değil. Sürdürülebilir değil. Hepimize düşen cesaretle bu meseleye gerçek bir çözüm bulmaktır. Gerisi temenniden ileri gitmez"