Dilekçe ve Ombudsman Komitesi Başkanı, CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, kararları okurken, kırsal kesim arazileri dağıtımında sıkıntı yaşandığını belirtti ve bu konudaki şikayetleri dile getirdi.

UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, söz alarak, kırsal kesim arazisi dağıtımlarını şeffaf yaptıklarını belirterek, kendi hükümet dönemlerinde farklı yöntemlerle yapıldığı söylemini reddetti.

CTP Milletvekili Teberüken Uluçay da, dilekçe komite başkanının genel olarak yorum yaptığını dile getirerek, olayın kişiselleştirilmesini eleştirdi.

Uluçay, kırsal kesim arsa dağıtımlarının ne kadar şeffaf yapılması istense de  bir yerlerde mutlaka bir kırılganlık yaşanacağını ve bu yöndeki sorunların aşılması gerektiğini belirtti.

Ülkede, daha bütünlüklü sosyal konut projesinin hayat bulmasının önemine vurgu yapan Uluçay, kendi bakanlığı döneminde dağıtılan kırsal kesim arsaları hakkında bilgi verdi.

Daha sonra güncel konuşmalara geçildi.

TÖRE

UBP Milletvekili Zorlu Töre, “Tarımsal Faaliyetlerle” ilgili güncel konuşmasında, tarım sektörünün ülkenin en önemli sektörü olduğunu söyleyerek, bu sektördeki sıkıntıların bir türlü aşılamamasını eleştirdi.

Devlet yönetiminin bu sektöre daha ciddi davranması gerektiğini dile getiren Töre, çiftçiler birliğinin ürün bedellerini alamamasından dolayı mahkemeye başvurduklarını anımsatarak, gübre alımı konusunda yaşanan sıkıntıları anlattı.

Tarım sektöründekilere neden ödeme yapılamadığını soran Töre, çiftçilerin, narenciyecilerin, hayvancıların ve Süt Kurumu’nun ne zaman ödeneceğinin açıklanmasını istedi.

Yerli üretimin korunması gerektiğini söyleyen Töre, Tarım Bakanlığı’nın bu yönde çalışma yapması gerektiğini kaydetti.

Devletin rezerv arazilerinin kiralanması konusunda da eşit davranılmadığını savunan Töre, UBP’lilerin elinden arazilerin alındığını ve tarımla ilgili olmayan birilerine verildiğini ileri sürdü.

KKTC’de devletin rezerv arazilerinin ne kadar olduğu ve bunların kimlere kiralandığı konusunda araştırma yapılmasını isteyen Töre, UBP’lilerin cezalandırıldığını ileri sürerek, hükümet ortağı yandaşlarına böyle şey olmaması gerektiğini söyledi.

Üreticiler arasında ayrımcılık yapılmamasını isteyen Töre, rezev ve orman arazilerinin kiralanması konusunda daha titiz davranılması, gerekirse komite kurulup, bu konuda çalışma yapılmasını önerdi.

Türkiye’den gelecek suyun ülke ve tarım sektörü için önemine vurgu yapan Töre, su meselesinin bir an önce açıklığa kavuşması gerektiğini belirtti.

ŞAHALİ

Tarım, Gıda ve Enerji Bakanı Erkut Şahali, tarımın ülkenin en önemli sektörlerinden biri olduğunu fakat hep sorunlarla gündeme gelmesinin endişe verici olduğunu kaydetti.

Tarım sorunlarının gerçek olduğunu ve devletin bu sorunlara daha eşit davranması gerektiği yaklaşımın doğru olduğunu dile getiren Şahali, eşit ve şeffaf bir düzen konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Fiilen sıkıntıların yaşanmasından dolayı şu anda arzu ettikleri bir düzeyde olmadıklarını kaydeden Şahali, 2016 yılına girerken önemli ölçüde tarım kesimini ilgilendiren ve yeni bir döneme olan yaklaşımlarını paylaşmak istediğini belirtti.

Doğrudan gelir desteği ödemesinin belli bir kısmının gübre ihtiyacı olarak verildiğini anımsatan Şahali, gübre ihtiyacı olmayanların da nakit olarak alacaklarını anlattı.

Şahali, 38 milyonluk bir ürünün toprak ürünleri kurumunda bulunduğunu ve bunun üreticiye yargı süreci nedeniyle verilmediğini ifade ederek, yerli ürünün yerli tüketiciye satılabilmesi doğrultusunda bir yapıyı benimsediklerini belirtti. Ürünün beklenilen hızda paraya dönüşebilmesinin mümkün olmadığını fakat belli bir süre alarak bu kaynağın elde edilebileceğini söyleyen Şahali, ürün bedellerinin ne zaman ödeneceği doğrultusunda kesin bir şey söyleyemeyeceğini kaydetti.

Tarımsal amaçlı rezerv arazilerin bakanlığa ait olmadığını dile getiren Şahali, çok başlılığın ortadan kalkması halinde rezervlerin gerçek tarımcılara kiralanmasının mümkün olabileceğini kaydetti.

Türkiye’den gelen suyun tarımsal amaçlı kullanımıyla ilgili planlama yapıldığını fakat suyun yönetimiyle ilgili nihai karar üretilmemesinin bu konuya engel olmadığını dile getiren Şahali, su meselesinin gündeme geldiği günden itibaren ciddi yaklaşımla çok daha erken çözülebileceğini söyledi.

ÇAVUŞOĞLU

UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, “Erenköy Belediyesi” ile ilgili güncel konuşmasında, belediyelerin uzun zamandan beri sorunlar yaşandığını ve reform düzeyinde bir çözüm üretilmemesinden dolayı da gerekli adımların atılmadığını kaydetti.

2007 yılında belediyelere köylerin de dahil edilmesinin doğru olduğunu fakat yapılan düzenlemelerin eksik bırakılması ve belediyelerin düzgün yönetilmemesinden dolayı da belediyelerin batma tehlikesinde olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, belediyelerin bütçelerinin büyük bölümünün personel giderlerine harcandığını belirtti.

Belediyelerin sayılarının azaltılarak, daha kurumsal olması ve mevcut belediyelerde görülen eksikliklerin belediyeler yasasında yapılan düzenlemelerle ilgili iki önemli çalışma yaptıklarını anlatan Çavuşoğlu, fakat bu çalışmaları kendi dönemde hayata geçiremediklerini, daha sonra da bu çalışmaların hayata geçirilememesini eleştirdi.

Erenköy Belediyesi’nde çalışanların 3 ay maaş almamasının görmezden gelinmemesi gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, siyaseten bu ülkeyi yönettiklerini anımsatarak, bu belediyedeki sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı.

AKANSOY

İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, Erenköy Belediyesi ile ilgili sorunlarla ilk günden beri ilgilendiğini ve çalışmalarını tamamlayıp gerekli görüşmeleri yapıp nasıl bir çıkış yolu öngördüklerini aktardıklarını kaydetti.

Yapıcı önerilerde bulunduklarını dile getiren Akansoy, Erenköy Belediyesi’ne ocak ayı itibarlıya ek katkı da vereceklerini söyledi.

2007 yılında Erenköy Belediyesi’nde 26 çalışan olduğunu fakat çalışanların sayısının 2014 yılında 121’e çıkarılmasını eleştiren Akansoy, bu tablonun belediye başkanlarının siyasi yatırımlarının eseri olduğunu kaydetti.

Belediyelerin kendi gelir ve giderlerinin denkleştirilmesi konusunun önemli olduğunu ifade eden Akansoy, belediye personelinin devlete aktarılmasının istendiğini ancak hükümetin böyle bir çalışması olmadığını belirterek, bakanlık olarak sundukları önerinin hala masada olduğunu söyledi.

Belediye çalışanlarından maaşa göre belli kesinti yapılmasını önerdiklerini kaydeden Akansoy, çalışanların bunu kabul etmediğini belirtti. Akansoy, daha birçok çalışmanın yapıldığı bölgenin güçlendirilmesi için de gerekli yöntemlerin sağlanmaya çalışıldığını fakat günü kurtarma adına değil, sürdürülebilir bir yapının sağlanması gerektiğini ifade etti.

3 ay maaş alamamanın çok kötü olduğunu kaydeden Akansoy, Erenköy konusuna hassasiyetle yaklaştığını fakat geçen zaman zarfında şahsının hedef gösterilmesinden üzüntü duyduğunu kaydetti.

İyi niyet ve yapıcı bir şekilde çalışmalar yaptıklarına değinen Akasoy, hazırladıkları modelle gerekli çalışmaları bitirip, gerekli iradeyle birlikte bu sorunun ortadan kalkacağını belirtti.

Konuşmaların ardından meclis birleşimi sona erdi.

Meclis Genel Kurulu bir sonraki birleşimini 7 Aralık Pazartesi günü bütçe görüşmeleriyle birlikte yapacak.