Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Reşat Akar, Türkiye’de 54 yıldan beri kutlanan ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ nedeniyle mesaj yayımladı ve Kıbrıs Türk basını ile Türkiye basını arasındaki ilişkilerin önemine dikkat çekti. 

Ambargo altında yaşam süren Kıbrıslı Türklerin haklı sesinin dünyaya duyurulmasında Türk basınının önemli sorumluluklarının ve katkılarının olduğuna işaret eden Akar, şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti olarak, Türkiye basını ile ilişkilerimizi çok daha ilerilere götürme kararlılığımızı bu vesile ile bir kez daha tekrarlamak istiyoruz. İki ülke medyası arasındaki ilişkilern gelişmesi halinde, Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlarının gerek Türkiye kamuoyuna, gerekse Türkiye aracılığıyla dünya kamuoyuna daha etkili bir şekilde yansıtılabileceği inancındayız. Bu düşüncelerle, hem Türkiye, hem de Kuzey Kıbrıs’taki meslektaşlarımızın ‘Çalışan Gazeteciler Gününü’ kutluyoruz.”

Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Reşat Akar, Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Kuzey Kıbrıs’taki mesleki sorunlara da dikkat çekti. Akar “mesleğe gönül vermiş, her türlü şart altında geceli gündüzlü çalışan gazetecilerin gelecekleri güvence altına alınmalıdır”dedi.

Bazı kurumlarda gazetecilerin sosyal güvenceden mahrum bir şekilde çalıştırıldıklarına dikkat çeken Akar şöyle dedi:

“Halkın doğru bir şekilde bilgilendirilmesi için yoğun çaba gösteren gazetecilerin, özellikle devlet kurum ve kuruluşlarından bilgi toplama konusunda yaşadıkları sıkıntılar devam ediyor. Ulusal güvenliği tehdit etmeyen tüm konularda şeffaf olması gerekenler, gazetecilerin bilgi talepleri karşısında gerekli ciddiyeti göstermediklerini ve sorumluluktan kaçındıklarını üzülerek görmekteyiz. Halbuki; şeffaf yönetim anlayışı, demokrasinin gereğidir ve gazetecilerin bilgi talepleri zamanında, eksiksiz yerine getirilmelidir.”

Kamuda çalışan gazetecilerin, devlet güvencesinde olduklarını, ancak bir kısmının siyasi gerekçelerle etkisizleştirildiğini vurgulayan Akar şöyle devam etti:

“Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan meslektaşlarımızın gelecek güvencesi devletin garantisi altında olmakla birlikte, bazı meslektaşlarımızın; uzun yılların deneyimlerine karşın, siyasi iktidarların baskıları sonucunda görevlerinden uzaklaştırılması, etkisizleştirilmesi ve iş yapamaz hale getirilmesi gerçekten üzücüdür...”

Akar, özel medya kuruluşlarında çalışan çok sayıda gazetecinin de, gerekli yatırımlar yapılmadığı için sosyal hak ve menfaatlerden yararlanamayacak durumda olduğuna işaret ederek,  “zor koşullar altında çalışan bu meslektaşlarımızın gelecek güvencesinden mahrum bırakılması verimliliklerini olumsuz yönde etkilemektedir”dedi.