Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın Danışmanı Sosyolog Kudret Akay, Levent Kutay’ın BRT 1’de hazırlayıp-sunduğu “Haber Dosyası” programına konuk olarak müzakere sürecinin gidişatı konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.

“KIBRISLI TÜRK VE RUMLARIN SOSYAL VE SİYASAL OLARAK BİR ÇÖZÜME HAZIR HALA GETİRİLDİĞİNE İNANMIYORUM”

Müzakerelerin kırk yılı aşkın bir süre devam ettiğine işaret eden Akay, ancak hala daha temel parametreler üzerinde ‘Kıbrıslı Rumlarla uzlaşacak veya uzlaşamayacak mıyız?’ sorusunun açıkta bırakıldığını söyledi. Kıbrıs sorununun uluslararası hukuk boyutunun çok daha ötesinde, çok daha önemli bir boyutu olduğuna dikkati çeken Akay, konunun “toplumsal, sosyolojik boyutunun” görmezden gelindiğini belirterek; “Kıbrıslı Türk ve Rum toplumlarının gerek sosyal, gerekse siyasal olarak bir çözüme hazır hala getirildiğine ben inanmıyorum” dedi.

“YENİ DEVLET OLUŞMALI DİYORUZ. BÖYLELİKLE ‘EGEMENLİK’ İKİ EŞİT TOPLUMDAN KAYNAKLANACAK”

Kıbrıslı Türklerin “yeni bir devletin oluşmasından” söz ederken, Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamını sağlayan evriminden bahsediyor olmasının da kendilerini ciddi bir şekilde endişelendirdiğine dikkati çeken Akay; “yeni bir devlet konusunda ısrarlıyız.

Çünkü geçmişte yaşanan acı tecrübelerimiz var. Biz kendimizi 1964’te kapının dışında bulduğumuzda bu devletin sahibi olarak ortaya çıkan Kıbrıslı Rumlardı.

Yaşananları yeniden yaşamamak için tezimiz yeni bir devlet oluşmalı. Bizim açımızdan böylelikle ‘Egemenlik’ iki eşit toplumdan kaynaklanacak. Egemenliği ortadan kalktığı zaman yalnızca Kıbrıslı Türkler olarak biz değil, Rumlarda kendini boşlukta bulacak” diye konuştu.

Girilen yolda, varılacak noktada, yeni bir devletin varlığının söz konusu olmadığına işaret eden Kudret Akay, bunun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin evrimleşmesi olduğunu Kıbrıs Türk Halkı’nın bilmesi gerektiğini söyleyerek şunları söyledi. “Amacımız 64’te yaşadıklarımızı bir daha yaşamamak. Bunun içinde ‘yeni bir devlet’ öneriyoruz. Ancak uluslararası hukuk açısından girdiğimiz yolda, varacağımız nokta 11 Şubat 2014 belgesi çerçevesinde yeni bir devlet değildir. Kıbrıs Cumhuriyetinin evrimselleşmesidir. Yeni bir devlet kurmuyoruz. Uluslararası hukuk açısından BM’ye yeni bir üyelik olmayacağı için çok net olarak Kıbrıs Cumhuriyetinin evrimselleşmesine onay veriyoruz. Kıbrıs Türk Halkı net olarak bunu bilmeli. Çünkü burada ciddi sıkıntılarımız var. Devam edecek olan Kıbrıs Cumhuriyeti’dir.”

“AKINCI’NIN ÇÖZÜM İSTENCİ VE İYİ NİYETİNDEN KUŞKU DUYMUYORUZ. ANCAK…”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın çözüm istenci ve iyi niyetinden hiçbir kuşku duymadığına da dikkati çeken Akay, ancak Anastasiadis’in niyetinin farklı olduğuna dikkat çekti.

13 Şubat 2014’te yani 11 Şubat 2014 Ortak Açıklamasından iki gün sonra Anastasiadis’in yapmış olduğu basın toplantısında dağıtmış yazılı açıklama, Rum Liderin Ortak Açıklamayı nasıl yorumladığını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Söz konusu açıklamada Anastasiadis elde etmiş oldukları kazanımları sıralarken bunlardan iki tanesi dikkat çekicidir.

Anastasiadis Ortak Açıklama ile BM’ye yeniden bir başvuru yapmanın önü kapandığını böylelikle “Kıbrıs Cumhuriyetinin” devamının garanti altına alındığını belirtmesinin yanı sıra varılan mutabakatla egemenliğin kaynağının vatandaşlar olmasının sağlandığını belirterek bunu “1960 Anayasasında yer alan “cemaat/toplum” kavramlarından kurtardığını ve böylelikle 1960 Anayasası üzerinde de haklar elde ettiklerini savunmuştur. Akay, “Sayın Akıncı’nın görüşmekte olduğu Rum liderin hedeflerinin farklında olduğunu umuyoruz” dedi.

“KALICI BİR ÇÖZÜME İHTİYAÇ VAR. BUNUN DA PARAMETRELERİ ORTADADIR”

Adada kalıcı bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu, bunun da parametrelerinin ortada olduğuna dikkati çeken Sosyolog Kudret Akay; “isteğimiz, iki toplumlu, iki bölgeli, iki kurucu devlete dayalı federal bir çözümdür” dedi.

“KKTC BİR ÇÖZÜM İLE İLİŞKİLENDİRİLMEKTEN KOPTU. KKTC EŞİTTİR ÇÖZÜM DİYEMİYORUM. SEBEBİ ANNAN PLANI VE SONRASINDAKİ GELİŞMELER VE LİDERLERİMİZİN SÖYLEMLERİDİR”

Kıbrıs Türk Halkı’nın KKTC’li çözümü düşünmemesini, Annan Planı ile başlayan sürece ve daha sonra gelen Türk Liderlere bağlayan Akay, oysaki masada elimizi güçlendiren en büyük kozun da bu olabileceğini söyleyerek, en azından bu süreçten sonra Türk Siyasal Partilerinin dikkatli olması gerektiğini söyledi. “KKTC bir çözüm ile ilişkilendirilmekten koptu. İnsanlarımıza çeşitli çalışma ve araştırmalar yaparken çözüm tercihlerinin ne olduğunu sorduğumuz zaman büyük oranda; ‘iki kurucu devlete dayalı federal bir çözüm’ diyorlar.

Bu KKTC’yi istemedikleri anlamında değil. KKTC olgusunun çözüm ile ilişkilendirilmediği bilincine ulaştıklarından dolayıdır.

Annan Planı ile başlayan süreçle ve 2005 sonrası gelen tüm liderlerine bugüne federal çözüme kayıtsız şartsız bağlılıklarını teyit etmelerinden, KKTC’nin tanınması söyleminin siyasi gündemden düşmesinden sonra toplumsal refleks de benzeri yönde olmuştur. KKTC seçmeni KKTC’nin tanınacağına dair umudunu yitirmiştir.

Buna Cumhurbaşkanı Eroğlu, Talat, Akıncı’da dâhil. Bütün bu süreç içerisinde KKTC’nin çözüm ile ilişkisi koparıldı. İnsanımız bugün artık KKTC eşittir çözümü düşünemiyor. Bir şekilde ‘federal bir çözüm’ diye düşünüyorlar. Kıbrıs Türk Siyasal Partileri açısından müzakere masasında elimizdeki bu önemli kozdan yeteri kadar yararlanamıyoruz. Liderliğin her şeyden önce buna biraz daha dikkatli olması gerekiyor.”

“GARANTÖRLÜK AB BİRİNCİL HUKUK HALİNE GETİRİLMELİ”

Garantiler konusunun da gündeme geldiği programda DP Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın Danışmanı Sosyolog Kudret Akay, Kıbrıs Türk Halkı’nın olası bir plana ‘evet’ denmesi isteniyorsa bunun için Türkiye’nin garantörlüğünden taviz verilmemesi gerektiğine işaret ederek; “Türkiye’nin etkin ve fili garantisinin olmadığını hissettiği bir çözüme KKTC seçmeni ‘evet’ demeyecektir.

Eğer Kıbrıs’ta bir çözüm istiyorsak, olası anlaşma metninin içerisinde ‘Garantörlük’ olmalı ve olmakla kalkmamalı, Garantörlük AB birincil hukuku haline getirilmeli. Çünkü zaten diğer türlü ortadan kalkacak” dedi.

“MÜLKİYET KONUSU, KARMAŞIK VE FİNANSMANI ZOR BİR KONU”

DP Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın Danışmanı Sosyolog Kudret Akay, ‘Mülkiyet’ konusunun kompleksli, karmaşık ve finansmanı zor bir konu olduğunu da belirterek, bu konuda anlaşmanın henüz daha netlik kazanmadığını da söyledi.