Fehime Alasya

Ekonomist Ünal Akifler, faiz oranlarının iyileştirilmesi, hukuksal bazı düzenlemeler, istikrarlı para birimi sağlanması ve 20 yılı aşkın uzun vadeli krediler (mortgage) ile vatandaşlarının konut alım gücünü arttrmak gerektiğine değinerek, bu sayede kaza mahkemelerinde bulunan hukuk davalarının düşeceğini dile getirdi.

Ülkede giderek artan hukuk davalarının çeşitli iyileştirmelerle önüne geçilebileceğine, bu iyileştirmelerle de her kesimden vatandaşın, bütçesine göre konut sahibi olabileceğine değinen Ünal Akifler, söz konusu iyileştirmeleri şöyle açıkladı:

"Giderek artan bu hukuk davaları, geçmişte de vardı, günümüzde de var olacak, bazı tedbirler ile bunların önüne geçilebilir. Öncelikle faiz yasalarını ivedilikle kontrol altina almalılar. Ardından yasalarda iyileştirmeye gidilmeli. Yasalar günü gününe uygulanmalı ki borç birikmesin. Günü geliyor, faizler anaparayı geçiyor, davalı hiçbir şekilde borcun altindan kalkamıyor. Son olarak ise ihtisas mahkemeleri kurulmalı. Ülkede olan hukuksuzluk çok kötü boyutlarda. Mahkeme sonuçları bir ayda bitmeli, ne davalı ne de davacı mağdur olmamalı. Bu şartlar süratle bir neticeye varmalı."

"BUNU YURT DIŞINDA BİRİNE ANLATSAM, BANA YARIM SAAT GÜLERLER"

Mahkemelerin yoğun gündeminden dolayı uzun süren hukuksal süreçlerin dahi konut satişlarını etkilediğini dile getiren Akifler, kendi yaşantisından bir örnek ile konuyu detaylandırdı.

Akifler, "Kira konusunda bile yasamız yok, hukuk işlemeyince ekonomi olmaz. Ben bir apartman dairesi aldım ve kiraya verdim, kiracım aylık ödemelerini düzenli yerine getirmiyor, mahkeme sürecindeyiz, bu süreç bir buçuk yıldır devam ediyor ve kiracım hiçbir ücret ödemeden oturuyor. Bu dünyanın neresinde görüldü ki? Yurt dışında bunu birine anlatsam bana yarım saat gülerler. Kendi apartmanımda oturup hiçbir ücret
ödemiyor ve ben onu dışarı atamıyorum... Ben bu şartlarda ikinci bir apartman sahibi olmak istemem doğrusu, ya da olan apartmanımı da artik boş bırakırım, kiralamam, vergisini ödemem, piyasada param da dönmez. Benim gibi yüzlerce insan var, bu insanlar mahkemelerde sürünüyor."

"ANLAŞMA OLURSA, VATANDAŞ, HİÇBİR ŞEKİLDE EV ALAMAYACAK"

Asgari ücrete çalışan bir çiftin ev almasının mümkün olmadığını vurgulayan Ekonomist Ünal Akifler, faizlerin yüksek oranı ve ülkede uzun vadeli konut kredisi verilmemesinden kaynaklandığını belirtti.

Akifler, mevcut şartlarda konut sahibi olmakta zorlanan vatandaşın, olası bir anlaşmayla hiçbir şekilde bu amacına erişemeyeceğini ifade etti.

Akifler, "Ev almak zorunda olan gençler, olmadık şartlarla karşılaşıyor, yüksek faizler kredi alanların belini büküyor, sonunda da icralık oluyorlar, iflasa sürükleniyorlar, mahkemelere düşüyorlar. Hükümetin bu tarz şartları iyileştirici çalışmaları olmalı, insanların konut sahibi olabilmesini teşvik etmeli, desteklemeli. Bugün bu şartlarda ev alamayan vatandaş, yarın olası bir antlaşma ile kesinlikle konut sahibi olamayacak, fiyatlar üç misli olacak. Geçmiş yıllarda da bunu yaşadık, gördük, anlaşmanın kokusu fiyatların tavan yapmasına yetti." şeklinde konuştu. Hükümetin sosyal konut projelerini hayata geçirmesi gerektiğine değinen Akifler, bu sayede her kesimden vatandaşın, bütçesine göre konut sahibi olabileceğinin altinı çizdi.