KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, Kıbrıs Genç TV’de Gökhan Altıner’in konuğu oldu ve bir müteahhittin gazeteci Hasan Hastürer’in kalemini kullanarak mevcut bir ihalenin iptalini ve söz konusu müteahhitin ihaleye bu yolla kabulünü, sağlamaya çalıştığını, bizzat kendisine anlattığını canlı yayında söyledi…

İsmet Akim, “Farkındaysanız Hasan Hastürer, gazeteciliğin sınırlarını zorlayarak bir şeylere soyundu. Bunun arkasında bir şeyler aramak lazım. Sebebi nedir ki bu denli ısrarla kurumun üzerine geliyor. Bedeli acaba nedir? Ben bu yazıları bir süredir Hasan Hastürer’e yazdıran müteahhitle birebir konuştum: bana ‘ben belgeleri Hastürer’e verdim ve Hasan Bey sizin huzurunuzu bozacak’ ifadelerini kullandı” diye konuştu…

Öte yandan Akim, Hastürer’in kendisini ‘duyarsızlıkla’ suçlandığına da dikkat çekerek “Hasan Bey diyor ki ‘İhale tüzüğü bile yok. Rüşvet ile al-ver gülümle işler yapılıyor’. Hasan Bey’in unuttuğu bir şey var ki kendisi de bizim ihalelerimize katılıyor. Peki, madem biz rüşvetçiyiz neden bizim ihalelerimize katılıyor. Ne ihalesine katıldığını kendisine sorun! Biz Hastürer kumpanyasına ceza kestik -ki ürünleri bize teslim edemedi- ve ardından gelerek bana ne teklif ettiğini de yazsın” ifadelerini kullandı.

KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, Kıbrıs Genç TV’de Gökhan Altıner’in konuğu oldu ve bir müteahhittin gazeteci Hasan Hastürer’in kalemini kullanarak mevcut bir ihalenin iptalini ve söz konusu müteahhidin ihaleye bu yolla kabulünü, sağlamaya çalıştığını, bizzat kendisine anlattığını canlı yayında söyledi…

Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, “Farkındaysanız Hasan Hastürer gazeteciliğin sınırlarını zorlayarak bir şeylere soyundu. Bunun arkasında bir şeyler aramak lazım. Sebebi nedir ki bu denli ısrarla kurumun üzerine geliyor. Bedeli acaba nedir? Ben bu yazıları bir süredir Hastürer’e yazdıran müteahhitle birebir konuştum: bana ‘ben belgeleri Hastürer’e verdim ve Hasan Bey sizin huzurunuzu bozacak’ ifadelerini kullandı” diye konuştu.

Başka başka programlara giderek yayıncılık adı altında…

Soruları yanıtlayan Akim şöyle konuştu; “Bana kimse yanlış bir şey yaptıramaz ne zorla ne de baskı ile… Ne de rüşvetle. Para kaygım da yok. Hayatta zaten çok parayı zaten hiç sevmedim. Birilerinin İsmet Akim çanak tutar da birileri rüşvet yer demesi benim midemi bulandırıyor. Hatta bunu gazetecilik diyerek yapmak başka başka programlara giderek yayıncılık adı altında söylemek, beni zor duruma sokmak için birilerini misafir ederek çanak tutmak da gazetecilik değildir. Olsa olsa dava avukatlığıdır…”

“Hastürer müteahhit avukatlığını yapıyor. Dava avukatlığını…”

İsmet Akim, Hasan Hastürer’in gazeteciliğin sınırlarını zorladığını da iddia ederek sözlerine şöyle devam etti; “Farkındaysanız Hasan Hastürer gazeteciliğin sınırlarını zorlayarak bir şeylere soyundu. Bunun arkasında bir şeyler aramak lazım. Sebebi nedir ki bu denli ısrarla kurumun üzerine geliyor. Ben bu yazıları bir süredir Hastürer’e yazdıran müteahhitle birebir konuştum. Hasan Bey çünkü bir müteahhittin avukatlığını yapar. İlişkileri nedir? Hasan Bey açıklar…

Hikaye değil söylediklerim: Müteahhit bana geldi ve bu belgeleri yayınlanması için Hasan Bey’e verdiğini ve sonuna kadar yayınlattıracağını söyledi. Benden de bir şey rica etti bu müteahhit: Ya bu ihaleye ben de katılırım ya da bu ihaleyi bozarsınız’.

Mesele nedir? Bu müteahhit geçmişte çıktığımız bir ihaleye Türkiye’den bir üretici firma ile konsorsiyum olarak katıldı ve ihaleyi kazandı. Bu ihale 5 yıl sürelidir. Yani birbirimize bağımlıyız. Bu beş yılda bize yaptığı işin bakımını idaresini tamirini bu firma üstlenecek. Ama her nedense bu yapımcı firma, bu müteahhitle ters düştü ve bu son açtığımız ihaleye başka bir yerli firma ile konsorsiyum olarak katıldı… Yani Türkiye’deki bir firma başka bir firma ile katıldı…”

“Müteahhit bana ‘Hastürer sizin huzurunuzu bozacak’ dedi”

Akim sözlerine şöyle devam etti; “İşte Hasan Hastürer’e yazı yazdıran müteahhit firma, bu ihaleyi bozmaya çalışıyor… Bu müteahhit bunları bana anlattı ve tanığımda vardır. Genel müdürüm de yanımdaydı. Olup bitenler bir hak arama boyutlarını aştı. Hasan Hastürer de bunun avukatlığını yapıyor. İşin özü budur ve bedeli de kaçadır bilmem! Bildiğim tek şey vardır firma bana geldi ve dedi ki ‘ben belgeleri Hastürer’e verdim ve Hasan Bey sizin huzurunuzu bozacak’… Hatta bir isim zikretti ve ‘falan Yönetim Kurulu Üyesi bu ihaleye katılan falan firmanın yerinde çalışır’. Bu cümlede doğru olan tek şey ‘ismin firmada çalışmasıdır. Gerisi yalandır. Çünkü Yönetim Kurulu üyem değil… İstifa ederek ayrılmış bir arkadaşımızdır. İşte Hastürer’İn de yazdıkları budur…”

“Bu baskılar, yıpratma çalışmaları sizi usandırıyor mu?” şeklindeki soruya karşılık ise Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, “zaman zaman kafam karışıyor ama henüz o noktaya gelmedim” ifadelerini kullandı.

“Hasan Hastürer de bizim ihalelerimize katılıyor”

Öte yandan Hasan Hastürer’in ifadelerini hatırlatan Akim, kendisini ‘duyarsızlıkla’ suçlandığına dikkat çekerek “ne demak yani biz duyarsız mıyız! Beni herkes bilir, kendime son peygamberim demedim. Kaldı ki Hasan Bey diyor ki ‘İhale tüzüğü bile yok. Ve rüşvet ile al-ver gülümle işler yapılıyor’. Hasan Bey’in unuttuğu bir şey var ki kendisi de bizim ihalelerimize katılıyor. Peki madem biz rüşvetçiyiz neden bizim ihalelerimize katılıyor. Ne ihalesine katıldığını kendisine sorun. Biz Hastürer kumpanyasına ceza kestik -ki ürünleri bize teslim edemedi- ve gelerek bana ne teklif ettiğini de yazsın” ifadelerini kullandı. (Kıbrıs Postası)