Çiğdem AYDIN

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, Maliye Bakanı Birikim Özgür’ün “Türkiye’den elektrik de istiyoruz” şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi. Akim, Türkiye’den elektrik sağlanması yönünde yapılan çalışmalardan söz ederek, bunun ekonomik yönden tercih edilemeyeceğini söyledi.
Maliye bakanı Birikim Özgür’ün, geçmişte hazırlanan raporlara göz atmasını isteyen Akim, “Benim tercihim Güney Kıbrıs’tır. Çünkü aynı atmosferde nefes alıyoruz, aynı yağmurlarda ıslanıyoruz. Aramızdaki uzaklık bir tek isviçtir. Sınırda sırt sırta duruyoruz şalteri açar kapatırsınız bu kadar basit” dedi.

“Hükümetler partilerinden bağımsız değildir…”

KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, Diyalog TV’de yayınlanan “Güne Merhaba” programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. 

İsmet Akim’in yaptığı açıklamalarda öne çıkan görüşleri şu şekilde:

“Gündemde olan su krizi konusunda hükümetler karar verecek ama hükümetler de partilerden bağımsız organlar değildir. Hükümetlerin bağlı olmaları gereken politikalar parti meclislerinde belirlenen politikalarıdır, alınan kararlardır çünkü partilerin varoluş nedenleri ortaya koydukları politikalardır. 

“Bakanlar parti politikalarına ters düşmemeli…”

Hükümetlerin ortaya koydukları politikalar da partilerin politikalarına ters düşmediği oranda sıkıntı yok. Hükümetlerin kurulurken ortaya koydukları politikalar da hem parti politikalarına hem de hükümetin manifestosuna uygun olmalıdır. Burada başka söyleyecek bir şey yok. “Yap – işlet – devret” modeli CTP’nin politikası doğrultusunda örtüşüyorsa bir sıkıntı olmaz ama ters düştüğü oranda tabanla tavanın ve partiyi temsil eden hükümet kanadının sıkıntısı olabilir. Sonuçta bunun kararını verecek olan CTP’nin parti meclisidir. Parti meclisi, partinin karar organıdır ve yürütme organını içinden çıkartır; yürütüme organının atadığı hükümette de yine parti meclisinin atadığı insanlar gelir. Bu insanlar da, eğer hükümet bir koalisyon değilse kendi programını uygular; eğer koalisyon ise ortak ve müşterek kararlar alır. En azından asgari müşterekte anlaşıp buluşarak işler yürütülür. Ama eğer ortada farklı başka oluşumlar oluyorsa, bu her iki parti için de sıkıntıdır. 

Umudum, bir biçimde iki parti liderinin bu konuyu çözmesi. Bana göre, bu mesele yüzünden bir erken seçim olmaz, hükümet bozulmaz. 

“Özgür’ün söyledikleri parti görüşü değil…”

Türkiye’den elektrik getirilmesi konusunda Birikim Özgür’ün söylediklerine gelince: “Dilin kemiği yoktur Sn. Birikim Özgür bunları söylerken kendi inanç ve düşüncelerini söylüyor, bu sözler parti görüşü değildir. 2013 yılında, KIB – TEK Yönetim Kurulu Başkanlığı’na atandığım tarihte, Bakanlar Kurulu bir görevler manzumesi ortaya koydu ve elektrik kurumu yapması gereken işleri sıraladı. Biz bunların hepsini fazlasıyla yaptık. Bugün elektrik kurumu kabuk değiştiren bir süreç içerisindedir ve bu süreç çok hızlı ve yorucu oluyor. Sadece bu hızlı değişim bizi yormaz vatandaşlara da yansır. Örneğin, sayaç okumaları konusunda bazı hatalar oluyor ama anında müdahale ediyoruz. Biz, Türkiye’den elektrik gelsin istemiyoruz demiyoruz; gelsin ama biz ciddi bir fizibilite çalışması yaptık, bir rapor çıkardık. O rapora göre, Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi hususu çok ciddi bir maliyettir ve biz bu çalışmayı yaptığımızda akaryakıt fiyatları 650 dolardı ve böyle iken bile mali açıdan imkansız olduğu, herhangi bir yarar getirmeyeceği, maliyetleri de ciddi anlamda olumsuz etkileyeceği belirlenmiştir. 

“Birikim Özgür raporu yok mu sayıyor…”

Birikim Özgür bu raporu yok sayarak mı konuşur, yoksa kendi arzuları mıdır? Duyguları mıdır  ifade ettiği onu bilmem ama bilimsel olarak mali açıdan ekonomik bir yatırım değil. Ama Türkiye derse ben Kıbrıs’a elektrik getireceğim, getirir ama birileri eğer bunun maliyetini ödeyecekse, yani elektriği kullanacak olanlar bunun maliyetini ödeyecekse bu maliyet ödenmez. 

“Beş kuruş istenmeyecekse sorun yok…”

Bu maliyet 250 bin avro’nun üzerindedir. Ama getirilecek elektrik hibe edilecekse ve beş kuruş istenmeyecekse, sıkıntı yok. 

Kablo ile elektrik geldi diyelim. 200 megavat üzerinden yaptığımız bu hesaba göre, bir kablo daha çekilmesi gerekecek. Bu yatırımı olası bir arıza için yapmak zorundasın, ek yatırım, yedek ve hizmete hazır bir güç olarak yapmak durumundasınız. Bütün bu yatırımı Kıbrıs Türk Toplumu ödeyebilir mi, bilmem. 

“Benim tercihim Güney Kıbrıs…”

Türkiye’den getirilecek elektriği 1 TL’nin altında alamayız. Sn. Birikim Özgür’ün bundan haberi yok herhalde. Bizim üretimimizden daha ucuz değildir. Somut verilerle konuşuyoruz. Birikim Özgür “gelmeli, yapmalıyız” diyor ama bir şeyi söylemiyor. Birikim Özgür diyebiliyor mu “Bu ekonomiktir, Fizibıldır, buna göre yapılmalıdır demiyor. “Gelmelidir” diyor ben de diyorum gelmelidir. Biz arz güvenliğini artırmak için enterkonnekte olmak durumundayız ama benim tercihim Güney Kıbrıs’tır. Çünkü aynı atmosferde nefes alıyoruz, aynı yağmurlarda ıslanıyoruz, bir tek isviçtir aramızdaki uzaklık. Sınırda sırt sırta duruyoruz şalteri açar kapatırsınız bu kadar basit.”