İbrahim Diran

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Berlin’de, bürokrat, akademisyen ve sivil toplum örgüt temsilcilerine yönelik düzenlenen yuvarlak masa toplantısında, Kıbrıs sorununun çözüm olasılığına inandığını, 2004’e göre pek çok unsurun çözüm olasılığını artırdığını söyledi.

Konuşmasında sıkça 2004’te yer alan referandum sürecine atıfta bulunan Akıncı, geçmişte Birleşmiş Milletler’in rolünün çözüm süreçlerinde farklı olduğunu, mevcut müzakere sürecinde ise halkın onayına sunulacak çözüm antlaşmasının Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ve kendisi tarafından oluşturulacağını, bunun da yeni unsurlardan birini oluşturduğunu vurguladı.

Almanya temaslarını sürdüren Akıncı, dün akşam Friedrich Ebert Vakfı’nın düzenlediği “yuvarlak masa toplantısında” konuşma yaptı. Yuvarlak masasını izleyenler arasında Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve eski PASOK Milletvekili ve eski Avrupa Komisyonu komiserlerinden Anna Diamontopoulo da yer aldı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, toplantı öncesi vakfın haftalık haber bülteni için video çekimine de katıldı. Hazırlanan çekim vakfın haber bültenine kayıtlı yaklaşık 50 bin kişiye gönderilecek.

Kıbrıs’ta bölünmüşlük zaman geçtikçe kökleştiğinden bu kez de çözülememesi halinde hiç çözülmeyebileceğini belirten Akıncı, kafalardaki engellerin en büyük sorun olduğunu, bunların kaldırılması halinde fiziksel engellerin kaldırılmasının çok daha kolay olacağına inandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, 2004’te referanduma sunulan çözüm planının, Kıbrıslıların sonuçlandırdığı bir çalışma olmadığını, dönemin liderlerinin duruşlarından taviz vermeye yanaşmadıklarından dolayı anlaşılmayan unsurların BM tarafından tamamlanan bir çözüm planı olduğunu belirtti. Akıncı, referandumda bu çözüm planının Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedilmesine rağmen Rumların Avrupa Birliği üyesi yapıldığını ancak bunun adada çözümsüzlüğün kalıcı olmasına yardımcı olduğunu ifade etti.

Akıncı, mevcut müzakere sürecinin kendisi ve Kıbrıslı Rum lider tarafından sonuçlandırılacağı bir süreç olmasının yanında, çözüm fırsatının kaçırılmamasını gerektirecek yeni unsurlara da işaret etti.

“BİRBİRİMİZİ DÜŞMAN YERİNE ORTAK GÖRMEMİZİ GETİRECEK…”

Bir çözüm bulunması halinde 75 milyonluk bir pazarın Kıbrıslı Rum iş adamlarına açılacak olması, adanın güneyindeki deniz yatağında hidrokarbon yataklarının keşfedilmesi, hidrokarbon kaynaklarının AB’ye tahliye edilmesinin en ucuz yolunun Türkiye üzerinden olmasının, adanın kuzeyi ile Türkiye arasında su boru hattı döşenmesinin ve ada üzerinden geniş bir elektrik şebekesi oluşturulması  fırsatlarının 2004’teki referandumda ortada olmadığına dikkat çeken Akıncı, “Bu unsurlar daha önce yoktu. Tüm kesimlerin kârlı çıkacağı karşılıklı bağımlılık (interdependence) olasılığı var. Birbirimizi düşman olarak görmek yerine birbirimizi birer ortak olarak görmemizi getirecek” dedi.

Hidrokarbon yataklarının akıllı bir şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Akıncı, akıllıca kullanılmadığı takdirde gerginliğe yol açabileceği, akıllıca kullanıldığı takdirde de iş birliğine katkı yapacağını söyledi.

Liderlerin çalışmalarına da işaret eden Akıncı, kapsamlı bir çözüm için yürütülen çalışmaların yanında iki toplum arasında yakınlaşma sağlamak için önlemler üzerinde de çalışmalar yürütüldüğünü, bunların arasında elektrik şebekelerinin bağlanmasını geçici olarak sağladıklarını ancak Kıbrıs Türk tarafı olarak bu bağlantıyı kalıcı yapmak istediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Rumların bağlantının kalıcı olması için ek denetleme yapılması gerektiğini öne sürdüğünü ancak bu ek denetimin neden bu kadar gecikmeli olduğunu anlayamadığını vurguladı.

Mobil telefonlarda da yaşanan sıkıntının, Kıbrıs Türk tarafındaki şirketlerle iş birliğini engelleyen Güney Kıbrıs’taki bir yasadan kaynaklandığına işaret eden Akıncı, Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis’in samimi olduğuna inandığını ancak “bu engellerin kalkması için daha çok çalışması” gerektiğini söyledi.

Akıncı, 2015 yılının sonlarına doğru Kıbrıslı Türklere yönelik Güney Kıbrıs’ta ırkçı saldırılar düzenlenmesi üzerine de Kıbrıslı Rum liderle iki toplumlu eğitim komitesi kurulması kararı aldıklarını belirterek, Güney Kıbrıs’ta öğrencilere verilmesi gereken tarih eğitiminin verilmediğine inandığını kaydetti.

1460531839.jpg

GARANTİLER

Mevcut garanti sisteminin Kıbrıslı Rumlar tarafından istenmediğini, bir toplumun kendini güvende hissederken diğer toplum tarafından tehdit olarak görülmeyecek bir sistem bulmak gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıslı Türklerin kendi bölgelerinde çoğunlukta olmasını sağlayacak bir unsurun yeni bir garanti sistemini mümkün kılabileceğini kaydetti.

Akıncı, “İki bölgeli, iki toplumlu bir çözüm çıkarabilirsek bu mümkün” dedi.

Çözümün finansmanının da henüz çözülmemiş sorunlardan biri olduğunu kaydeden Akıncı, bir çözüm bulunması halinde “tazminatın kritik noktalardan biri” olacağını, finans sorununda kaynaklardan birinin de deniz dibindeki doğal kaynaklar olacağını söyledi.

Çözümün maliyeti konusunda bazen tartışmalar yaşandığına da işaret eden Akıncı, çözümsüzlüğün maliyetinin daha da yüksek olacağını vurguladı.

TÜRKİYE’NİN ROLÜ

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun daha çok Kıbrıslıları ilgilendirdiğini, Türkiye’den sadece destek gördüğünü belirterek, AB üyeliği, doğal kaynaklar, boru hattı ve elektrik ağı gibi fırsatlar dururken “Türkiye’nin çözümü engelleme” nedeninin bulunmadığını ifade etti.

Akıncı, “Türkiye AB’ye ne kadar yaklaşırsa Kıbrıs sorununa olumlu etkileri de o kadar artar, uzaklaştırıldığı zaman da olumsuzluklar o kadar artar” dedi.

HÜKÜMET ÇALIŞMALARI

KKTC’deki hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili olarak ta kurulması muhtemel bir hükümetin 27 vekille “hassas bir koalisyon” olacağını belirten Akıncı, ancak parlamentodaki tüm partilerin 11 Şubat 2014 liderlerin ortak açıklamasına onay verdiğinden müzakerelere yönelik sorun çıkmasını beklemediğini ifade etti.

MARTIN

Frederich Ebert Vakfı Batı Avrupa İlişkiler Bölümü Sorumlusu Beate Martin, oturumun açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun çözümü sürecinde ilgi çekici bir dönemden geçilmekte olduğunu, çözüm yönünde olumlu gelişmeler yaşandığını belirtti.

Martin, çözüm sürecinde yaşanan olumlu gelişmelerin yanında mülkiyet, dönüşümlü başkanlık, doğal gaz yatakları, güvenlik ve garantiler gibi konuların çözülmesi gereken zor konular olduğunu ifade etti.

BARCHMANN

Almanya Federal Parlamentosu’nda Avrupa Parlamentosu ile İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Achim Barchmann da, çözüm karşıtlarının büyük bölümünün Güney Kıbrıs’ta olduğunu söyledi.

Adanın birleşmesi yönünde katkıda bulunabileceklerine inandıklarını, bu yönde yardımcı olabileceklerine inandıklarını ifade eden Barchmann, grubun haziranda Kıbrıs’a geleceklerini ifade etti.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’in davetlisi olarak pazartesi günü Berlin’e giden Cumhurbaşkanı Akıncı ve beraberindeki heyet temaslarını bugün de sürdürecek ve akşam saatlerinde İslam İşbirliği Teşkilatı’nın “13. İslam Konferansı Zirvesi”ne katılmak için İstanbul’a hareket edecek.