“Bütünlüklü çözüme dayalı eski anlayış bizi bir yere götüremedi. Bütünlüklü çözüm süreci devam ederken parça çözümler yeri geldikçe ele alınacak ve bunlar bütünlüklü çözüme katkıda bulunacak. Kıbrıs sorununda çözüm ancak ortak ihtiyaç temelinde sonuç getirir. Başlangıç noktası burasıdır”

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, dün Aysu Basri Akter’in Genç TV’de hazırlayıp sunduğu “Günün Getirdikleri” programında önemli açıklamalarda bulundu.

Yoğun bir kampanya sürecine karşın halktan almakta oluğu pozitif mesajların yorgunluğu ortadan kaldırdığını ve bir dinamizm yarattığını kaydeden Akıncı, “İnançsız bir kampanya olsa böyle olmazdı. Halkımızın inançlı ve kararlı olduğunu gördükçe, halkımız, değişimin yakın olduğunu hissettirdikçe şüphesiz dinamizm de artmaya devam ediyor” dedi.

“İlklerle başladık, büyük şöleni de ilk biz yapıyoruz”

Seçim kampanyasına diğer adaylardan çok önce başladığını bir soru üzerine ifade eden Akıncı, diğer iki adayın makamları sayesinde belli mecralarda daha çok yer alabildiklerini kaydederek, erken başlangıcın bu açıdan bir avantaj yarattığını söyledi. “Kampanyada ilklere her zaman imza attık ” diye konuşan Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yola önce biz çıktık; adaylığını önce açıklayan; kitlesel toplantıları, köy ziyaretlerini ilk başlatan; vizyonunu ilk açıklayan adaylık resmi başvurusunu ilk yapan biz olduk ve büyük şöleni de yine ilk biz yapıyoruz”.  ‘Cevap Meydanda Şöleni’ ismiyle yapılacak şölenin 14 Nisan Salı akşamı saat 19.30’da Lefkoşa İnönü Meydanı/Girne Kapısı’nda yer alacağını hatırlatan Akıncı, konvoyların oluşturulduğu,  klakson çalınarak şehir turlarının atıldığı alışıldık mitinglerden çok daha farklı bir içerikle bir halk şöleni şeklinde düzenleneceğini kaydederek, “Sazını gitarını alan gelsin. Ülkemizin yetiştirdiği birçok müzisyenin performansları ve halk dansları gösterileri yer alacağı şölenimizde elbette ben de bir konuşma yapacağım” dedi.

“Toplumlar umudunu yitirmemeli”

Müzakerelerin başlaması konusunda nasıl bir yöntem izleyeceği sorusuna verdiği cevapta Akıncı, 6 Nisan’da NAVTEX’in yenilenmemesini ve müzakere masasının kurulması için seçilecek yeni lidere fırsat yaratılmasını istediğini hatırlattı. Doğal gaz sondaj çalışmalarına ara verilmiş olmasını da olumlu bir gelişme olarak niteleyen Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Şimdi görüşmelere verilecek olan yön bellidir. Seçilecek cumhurbaşkanı olursam, mevcut parametrelerle öteden beri savunageldiğimiz federal çözüm çerçevesinde müzakereleri sürdüreceğiz. Bu kez bir şeyler olacağına dair toplumlar umutlarını yitirmemeli. Ben bazı yapılacak şeyler olduğunu düşünüyor ve seslendiriyorum. Öyle ki, 5 yıldır bunları düşünmeyen Sayın Eroğlu bile dile getirmeye başladı ve son günlerde mobil telefonların birleştirilmesi, araç sigortaları konusunda düzenleme yapılması gerektiğini söylemeye başladı.”

“İki toplum, ana aktör olmak zorunda, bize figüranlık yakışmaz”

Akıncı bir başka soru üzerine doğal gazın Kıbrıs’ın geleceği için ciddi bir kaynak olduğunu ve Kıbrıs’ta sorunu aşmayı hedefleyenler açısından araç olarak kullanılabileceğini, tüm tarafların kazançlı çıkacağı ortak payda yaratılabileceğini, çözümün finansmanı için kaynak oluşturabileceğini vurguladı.

“Bu adada toprağı paylaşacağız. Mevcut su yanında Türkiye’den gelecek olan suyu paylaşacağız. O zaman denizlerin altındaki zenginliği de paylaşabilmeliyiz” diye konuşan Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gerek bu alanda gerekse Kıbrıs’ın genelini ilgilendiren tüm alanlarda iki toplum, ana aktör olmak zorunda, bize figüranlık yakışmaz. Adanın geleceğinde söz sahibi iki toplum olmalı. Eğer yeterince zengin kaynaklara ulaşılırsa, elde edilecek doğal gazın, İsrail gazıyla birleştirilip Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması, tüm tarafların kazançlı çıkabileceği bir senaryo olur.

Bu anlayış, Doğu Akdeniz’de de istikrarın unsuru olur. Ama önce bu vizyona sahip olmak gerek. Anastasiades’in de yapması gereken şeyler var.

Kıbrıs’ta yetkileri paylaşacağımız bir federal yapıda doğal kayaklar hepimize ait olduğuna göre bu anlayışı şimdiden oluşturmamız lazım.

‘Ben devletim, benim egemenlik alanım, ben yapar payınızı günü geldiğinde almak üzere hesapta tutarım’ anlayışı bizi bir yere götürmez.

Umarım Rum tarafı da ‘bildiğimi okurum’ tavrı yerine ‘geleceğimizi birlikte yaratalım, birlikte vizyon oluşturalım’ noktasına gelir.”

“Parça çözümler bütünlüklü çözüme katkıda bulunacak”

Kıbrıs sorununda bütünlüklü mü yoksa parça çözümlerden yana mı olduğu sorusu üzerine Akıncı şu cevabı verdi:

Bütünlüklü çözüme dayalı eski anlayış bizi bir yere götüremedi. Bütünlüklü çözüm süreci devam ederken parça çözümler yeri geldikçe ele alınacak ve bunlar bütünlüklü çözüme katkıda bulunacak. Kıbrıs sorununda çözüm ancak ortak ihtiyaç temelinde sonuç getirir. Başlangıç noktası burasıdır

Rum tarafındaki ekonomik sıkıntı, her iki tarafta gençlerin işsizliği, siyasal sorun, genç kuşakların gelecek belirsizliği, bizim uluslararası hukuk içine giremememizin yarattığı sorunlar var. Gençlerimiz uluslararası karşılaşmalara katılamıyor, tribünlerden, ekranlardan izliyor.

Bu bile Kıbrıs’ta çözümün ne kadar gerekli olduğunu ve KOP süreci ile birlikte yeni bir açılımın bizi gelecekte daha iyi bir noktaya götürmesi anlayışının doğru olduğunu gösteriyor.

Bu konuda gelecekteki federal yapının ön taşlarını döşememiz lazım. Gelecekteki federal bir yapıya zarar gelmeksizin adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum.”