Eroğlu ve yandaşlarının yalanlara başvurarak, “Akıncı’yı seçmeyin; seçerseniz bizi Rum’a satacak. Türkiye kökenli kardeşlerimizi gemiye doldurup gönderecek” dediklerini kaydeden Akıncı, “Bu topraklarda yıllar yılı gelip yerleşmiş, burayı vatan bilmiş, bu topraklara alın terini, emeğini vermiş, atasını bu topraklarda defnetmiş, çocuklarını yetiştirmiş insanlarımıza eskiden de sahip çıkan biriyim. Ama bizi hep yanlış anlattılar. Ellerinde bir BRT vardı, medyayı yıllar yılı aleyhimize kulandılar, bizleri vatan hani ilan ettiler. Ama o dönem kapandı” diye konuştu

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, seçim yarışını kaybedeceğini anlayan Eroğlu’nun sığınacak tek yer olarak iftira limanı kaldığını, ortaya attığı yalanlarla acınacak hale geldiğini vurguladı.

Akıncı dün akşamüzeri Mağusa’da düzenlenen ve kendisine destek veren siyasi partilerden milletvekilleri, temsilciler, örgüt başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve yurttaşların yer aldığı “Değişim Yürüyüşüne” katıldı.

Akıncı Mağusa’daki yürüyüşün ardından, Mehmetçik Belediyesi Bafra Halk Plajı’nda, aralarında bölge belediye başkanları, milletvekilleri, muhtarlar ve çok sayıda yurttaşın bulunduğu,  kendisi için düzenlenen “Değişim İçin Buluşuyoruz” toplantısında coşkulu kalabalığa hitap etti.

Akıncı bu sabah da Kanal T’de Cenk Diler’in sunduğu “Günaydın Kıbrıs” programına katılarak gündemdeki sorulara cevap verdi.

akinci-bafra.jpg

“Değişimin adresini herkes biliyor”

Konuşmasında seçimin birinci turunda yedi adayın bulunduğunu hatırlatan Akıncı, “artık ikinci tura ulaştık ve şimdi iki aday var. Bu turda kendi yakınındaki bazı kişilerin bile ‘hanedan’ olarak nitelendirdiği bir aday ile değişimin adayının bulunduğunu vurguladı ve “Türk halkının değişimden yana karar vereceğinden eminim” dedi.

Başta halk, sivil toplum örgütleri yanında TDP ve BKP’nin desteğiyle çıktığı yolda, desteğin giderek arttığını, ikinci turda CTP, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve CTP’nin cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber’i ziyaret ettiğini ve açık desteklerini aldığını kaydeden Akıncı, sivil toplum örgütlerinden ve sendikalardan çığ gibi artarak gelen açık destek mesajlarına dikkat çekerek, “Tümüne yürek dolusu teşekkürlerimi sunmak istiyorum” diye konuştu.

Akıncı, bir diğer bağımsız aday olan Kudret Özersay’ı da yönlendirme yapmayacağı şeklindeki açıklamasını bilerek ziyaret ettiğini, kaydederek, “ona da saygım var. Sayın Kudret Özersay da bu süreçte, temiz toplumdan, temiz siyasetten, şeffaflıktan, hesap verebilir bir anlayıştan bahsetti. Ona oy verenler de şu anda ortada olan iki adaya baktıklarında, değişimin adresinin kim olduğunu, temiz toplum, temiz siyaseti kimin temsil ettiğini çok iyi görecekler ve eminim ki ortak başarıya Pazar akşamı onlar da katılacaktır” dedi.

“Halk statükonun son temsilcisine ‘hayır’ diyecek”

Mevcut durumu devam ettirip götürmek isteyen, Eroğlu’nun, cumhurbaşkanı olarak girdiği bir seçimde, cumhurbaşkanlığı makamının bütün olanaklarını, örtülü ödeneğin paralarını, her türlü menfaati dağıta dağıta alabildiği oyun yüzdelik olarak kendisinden sadece 1.2 puan fazla olabildiğini ve halkın Eroğlu’na halkın yüzde 72’si’nin ‘hayır’ dediğinin altını çizen Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnanıyorum ki halkımız, bu Pazar günü de, statükonun bu son temsilcisine yine ‘hayır’ diyecek ve değişimin önünü açacaktır. Bunun önüne geçebilmek için son çaba yalana dolana başvurmak olmuştur. Kendilerini artık anlatamıyorlar. Halka verebileceği bir vizyon yok, bu halkın geleceğine dair bir hayali yok, bu topluma vaat edebileceği ve halkın güven duyabileceği hiçbir şey yok. O  zaman geriye, ’saldıralım, yalan söyleyelim, çamur politikası izleyelim, belki bir şey olur’ düşüncesi kalıyor. Bu, can havliyle yapılmakta olan son uğraşlardır. Gerçek her zaman yalanı yenmiştir, aydınlık her zaman karanlığı yenmiştir, hiç kuşkum yok yine böyle olacaktır.”

akinci-bafra1.jpg

“Eski yalanlarla kandıramayınca yeni yalanlar üretmeye başladılar”

Özellikle İskele ve Karpaz’da yaşayan yurttaşlara, “Akıncı’yı seçmeyin; seçerseniz bizi Rum’a satacak. Türkiye kökenli kardeşlerimizi gemiye dolduracak, Türkiye’ye geri yollayacak” şeklindeki bildik yalanların yeniden ortalıkta dolaştığına işaret eden Akıncı, şöyle konuştu:

“Bu topraklarda yıllar öncesinde gelip yerleşmiş, burayı vatan bilmiş, bu topraklara alın terini emeğini vermiş, atasını bu topraklarda defnetmiş, çocuklarını yetiştirmiş insanlarımıza eskiden de sahip çıkan biriyim. Ama bizi hep yanlış anlattılar. Çünkü ellerinde bir BRT vardı, ondan başka da televizyon radyo yoktu, gazeteler fazla değildi, medyayı yıllar yılı aleyhimize kulandılar, hem bizleri vatan hani ilan ettiler. Ama o dönem kapandı. Kimseyi inandıramıyorlar. Onun için yeni yalanlara başladılar.

10 yıl önce burada bir referandum oldu, bu referandumda Türkiye kökenli kardeşlerimiz de oy verdi. BM gözetimi altıda oy veren insanları BM kabul etti de biz mi kabul etmeyeceğiz. Bu yalanlara artık kimsenin inanacağı yoktur. Bu yalanları özellikle bu bölgede yaymaya çalışıyorlar.

Ramazan ayında yoksul kardeşlerimize çorba ikram etmek, erzak dağıtmak belki normaldir ama şimdi ramazan değil. Erzak çantaları dolaşıyor sağda solda, birinci turda da yaptılar. “bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü?”

Erzak işi yetmedi, kimlik kartları olayı başladı. Kimliklerin fotokopisini istiyorlarmış. Oy satın almanın peşine düştüler Kimliğini bunların eline teslim etmek, kendi kimliğinden, kendi şahsiyetinden kendi karakterinden vazgeçmektir. Böyle bir şey olamaz.”

“Bayrağa sığınmaya çalışıyorlar”

İçine girdikleri telaşta yine bayrağa sığınmaya çalışıyorlar. Bayrağa sığınacak yüzleri kaldı mı?  Unutmayın en büyük yalanları ve menfaatleri bayrakla örtmeye çalışıyorlar, en büyük hırsızlıkları bayrağın arkasında gizlemeye çalışıyorlar.  Ama gelin görün ki bu kampanya sırasında çok saygı gösterdiklerini söyledikleri bayrakların üzerinde lahmacun da yediler, resimleri sosyal medyaya Türkiye medyasına kadar düştü. Hangi bayrak sevdasından bahsediyorlar?

En büyük milliyetçilik, yurtseverliktir, yurdunu sevmek, yurdunun insanına hizmet etmektir. Bunlar hangi hizmeti yaptı. Hep kendi ceplerini doldurdular.”

akinci-magusa-yuruyus.jpg

Fetullahçı yalanı

Eroğlu’nun geçtiğimiz gün Türkiye basınından bazı kişilerle yaptığı toplantıda bir soru sordurttuğuna işaret eden Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sığınacak tek yerleri iftira limanı kaldı. Sayın Eroğlu, bir soru sordurttu, bir cevap verdi. ‘Akıncı, Amerika’ya gider gelir, iddia edilir ki Akıncı’nın arkasında Fetullah Gülen, Amerika var ne dersiniz’ diye soru geliyor, Cumhurbaşkanı, ‘biz de duyarız iddiaları ama ateş olmayan yerden de duman çıkmaz’ diyor.

Artık bu kadar mı acınacak hale geldi? ‘Paralel yapı’ diyerek AKP hükümetine çağrı yapıyor. ‘Gel müdahale et, beni götürüyorlar’ diyor.

Gerçekten de şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden herhangi bir müdahale olmadı. Aylar önce de bunun mesajını verdiler. Gerçi bazı belediye başkanlarının etrafta dolaştığını, bir kulüp başkanının yakınının da Eroğlu için geldiğini duydum ama geçmişte olduğu gibi resmi müdahale olmadı. Umarım olmaz da.

Bu ülkede geçmişte Rahmetli Denktaş, “Türkiye’nin istemediği adam seçilemez” derdi. Ben şimdi diyorum ki “halkın istemediği adam seçilemez. Bu halkın, götürmeye karar verdiği kişiyi, bu noktadan itibaren hiçbir güç orada tutamaz.”

“Statükoyu Karpaz’dan başlayarak devirelim”

Akıncı konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

Bağımsız ve tarafsız cumhurbaşkanı olacağımın sözünü veriyorum. Partiler karşısında eşit mesafede duracağımı ve bağımsız cumhurbaşkanlığının ne olduğunu bu ülkede kanıtlayacağımın sözünü bir kez daha vermek isterim. Hangi renkten olursa olsun, hangi siyasi düşünceye ait olursa olsun, hangi kökenden gelirse gelsin, tüm kardeşlerimizle el ele, kol kola, el birliğiyle, bu ülkenin geleceğini şekillendireceğimizin sözünü veriyorum.

Gelin Karpaz’da hiç ummadıkları demokratik şamarı yüzlerine vuralım ve statükoyu Karpaz’dan başlayarak devirelim. Pazar gecesi Lefkoşa’da ortak başarımızı hep beraber kutlayalım.” 

akinci-magusa-yuruyus1.jpg

akinci-magusa-yuruyus2.jpg