Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Kapalı Maraş’ın BM gözetiminde açılması, Mağusa Limanı’ndan doğrudan ticaret, Ercan Havaalanı’ndan doğrudan uçuşların bir paket olarak ele alınması ve her iki tarafın GSM hatlarının birleştirilmesinin aynı anda yürütülecek olan kapsamlı çözüm müzakerelerine büyük bir katkı yapacağını vurguladı.  

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, dün akşam Genç TV’de Mustafa Alkan’ın hazırlayıp sunduğu “Seçim Meydanı” adlı programda Alkan yanında tanınmış gazeteciler, Ahmet Tolgay, Dilek Kırıcı ve Ali Kişmir ve seyircilerden gelen soruları yanıtladı.  Akıncı ayrıca bu sabah Mağusa’da sırasıyla Gümrük Dairesi, Serbest Liman ve bölgesi, Mağusa Limanı, Gelir ve Vergi dairesi, Sürüş Ehliyeti Müfettişliği, Limanlar Dairesi Müdürlüğü, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi, Hukuk Dairesi, Sosyal Sigortalar, İhtiyat Sandığı, Çalışma Dairesi, Kaymakamlık, Çevre Koruma Dairesi, Jeoloji Maden Dairesi, Şehir Planlama Dairesi, TBK Gaziler Derneği, İtfaiye ve Posta Dairelerini ziyaret ederek çalışanlarla sohbet etti.

“Gerçek anket sokakta”

Genç TV’deki programda Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili geçtiğimiz gün açıklanan anket gündeme geldi. Gerçek anketlerin sokakta olduğuna inandığını bir kez daha vurgulayan Akıncı, bunun özellikle son yerel seçimde de görüldüğünü kaydederek, anketlerin değil, sokağın nabzının gerçek sonuca ulaştığının altını çizdi. Sokağın nabzının, geçtiğimiz gün açıklanan anketle de farklı attığını belirten Akıncı, “Benim inancım odur ki bu seçimde çok gizli oyum var. Belki de sonuç bundan dolayı böyle. Ancak günün sonunda bu seçimin birinci turunun da ikinci turun da birincisi olacağıma yürekten inanıyorum. Ama esmekte olan hava  oy patlaması ihtimalini de içerir” diye konuştu.

Akıncı, tahminine göre oylarını anketlere yansıtmayan insanların değişik görüşlerden ve siyasi partilerden kendini destekleyenler olduğunu, bu nedenle gerçek düşüncelerini yansıtmadıklarını belirterek “Gizli oyların kararsız oylar olduğunu düşünmüyorum. Kararlı olup da açıklamak istemeyen insanlar olduğunu düşünüyorum. İnsanımız kararlı ve bunu sandığa yansıtmak için 19 Nisan’ı bekliyor” dedi.

akinci-magusa-gezi.jpg

“Eski söylemler artık halkı etkilemiyor”

Akıncı’ya karşı yürütülen kampanyalarda Türkiye ile ilişkiler ve Türkiye’den gelen yurttaşlarla ilgili söylemlerin hatırlatılması üzerine “Bunlar bayatlamış, mazide kalan söylemler ve toplumda çok fazla etki yaptığını görmüyorum. Eskiden medya bu kadar yaygın olmadığından halkı yanıltmaktaydı. Bir iki kaynak vardı ve onlar da tek yanlı yayınlarla bu propagandaları topluma pompalıyorlardı. Bunları aştığımıza inanıyorum. Hiçbir Kıbrıslı Türk siyasetçi, hiçbir aday bu toplumu satmaz.  Yöntemlerimiz, dünyaya bakışımız farklı olabilir ama hepimiz bu toplumun bireyleriyiz” diye konuşan Akıncı, “Kıbrıs Türk toplumunun haklarını en iyi şekilde koruyarak bir müzakere süreci yürüteceğimiz bellidir” dedi. Akıncı, varılacak her hangi bir anlaşmayla ilgili metnin liderler tarafından imzalansa bile, her iki halkın onayını almadan yürürlüğe giremeyeceğini de hatırlattı.

Akıncı, “Elbette haklarımızı koruyacak ama empati de yapacağız. Onlar da aynı şekilde yaklaşmalı. Federasyon, temelinde eşitlik olan bir sistem. Siyaseten bizim eşitliğimizi tanımaları halinde günün sonunda uzlaşı şansı olabilir. Ben, bunun için uğraşacağım; Türkiye ile istişare içerisinde, ama halkımın iradesini masaya yansıtarak bir sonuca ulaşacağız.”

“Katkı koymak isteyen her düşünceye açığım”

Müzakereci olarak halkla ilişkilerde yürütecek mekanizmanın nasıl olacağı sorusuna verdiği cevapta ise Akıncı, başından beri bir sivil toplum platformu düşüncesine sahip olduğunu kaydetti.  İletişimin sürekliliğinin asıl olduğunu ifade eden Akıncı, “‘pişirdik kurtardık buyurun yiyin’  süreci olmamalı. Bilgi akışı ve onların etki tepki sürecini canlı tutmak gerek. Rozete bakmadan, herkesi kucaklayacak ve katkı koymak isteyen her düşünceye açık olacağım. Aksi halde kendinizi mahkûm eder ve hata yaparsınız”

akinci-magusa-gezi2.jpg

“Yapmam gereken, çelişkileri uzlaşıya dönüştürmek”

Çeşitli konularda mevcut Cumhurbaşkanı ve Hükümet arasındaki çelişkiler ve uzlaşmazlıklara işaret edilmesi üzerine Akıncı, bağımsız ve tarafsız cumhurbaşkanı olacağından kimsenin şüphe duymamasını istedi. Tüm partilere eşit mesafede durmayı hedeflediğinin altını çizen Akıncı, “Ben, hükümetlerin ortakları arasında çelişkileri derinleştiren cumhurbaşkanı olmayı düşünmüyorum. Yapmam gereken, çelişkileri uzlaşıya dönüştürmenin yollarını bulmaktır” diye konuştu.

Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun (KTFF)  KOP’a üyeliği ile ilgili görüşünün sorulması üzerine ise Akıncı, “Bir durum saptaması yapmak zorundayız. Türkiye cumhuriyetinin kurumları bizi tanıdı dese de tanımanın, Rum tarafını da tanımamanın gereklerini en azından spor alanında yerine getiremiyor” diyerek, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve KTFF arasında yaşananları, yetişmiş Kıbrıslı Türk sporcuların BAL ligine transferlerinin yarattığı sorunları örnek gösterdi. Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Federasyonlar arasındaki doğru olmayan ilişki ve yanlışlara ek olarak Kıbrıs Türk gençlerinin konumlarını düşünelim. Milletvekiliyken Strazburg’a giderdik. AKPA’da Yunanlı, Türk, Kıbrıs Rum parlamenter salonda, Kıbrıslı Türk parlamenterler balkonda olurdu. Şimdi, de maçlarda, karşılaşmalarda Rum gençleri Türk takımlarıyla sahada, Kıbrıslı Türk gençler ise tribünlerde. Bu gençler ne hisseder? Federasyonun yapmaya çalıştığı bu gidişe son vermektir. Çözümle birlikte iki federe devlet gibi iki futbol federasyonu olacağını düşünüyor ve bir çatı altında işbirliği yapmalarını öngörüyorum.  Federasyon başkanı tek başına hareket etmiyor. 40’a yakın kulüpten aldığı onay var. Acelecilikle suçlamayalım. Bir komiteden söz ediyorlar. Sabırlı olalım, nasıl bir uzlaşı formülü getireceğine bakalım. Biz de Kıbrıslı Türk gençlerin artık sahalara olmalarını istiyoruz”

“Artık sivilleşmenin, demokratikleşmenin zamanı”

Akıncı sivilleşmeyle ilgili bir soruya cevabında ise bu konudaki tavrının net olduğunu vurguladı. Polis Genel Müdürü’nün Cumhurbaşkanı ve Hükümet arasındaki uzlaşmazlık nedeniyle hala atanamamış olmasıyla ilgili ise Akıncı, “böyle bir konuda Cumhurbaşkanı ve Başbakanın tartışması yakışıksız. Adaylardan biri bugün emekli oldu. Adı gereksiz yere yıpratıldı ve yıllarca alın teri döktüğü kurumdan buruk ayrıldı. Bunu insanlarımıza yapma hakkımız yok. Kayırmacılık işe girince sıkıntılar başlıyor, objektif davranılmıyor. Bu diğer olaylarda da yaşanır. Hak, adalet, hukukun işlememesi toplumda çok ciddi yaralar açmıştır. Cumhurbaşkanı bu ülkeye hak, hukuk adaleti yaşatmalı. Bu kamu yönetiminden başlamalı. Artık sivilleşmenin, demokratikleşmenin zamanı geldi. Polis sivil otoriteye bağlanmalı, ama partizanlığın beşiği haline getirilmemeli” diye konuştu.

akinci-magusa-gezi3.jpg

“Zorluklar aşılabilir”

Kıbrıs sorunuyla ilgili bir soruya verdiği cevapta ise Akıncı, “ben bütün siyasetimi mümkün olan üstüne kurdum. Zorluklar var ama aşılabilir. Bazı konularda pragmatik yaklaşımlar gerekir” diye konuştu. Müzakere süreci devam ederken kapalı Maraş’ın BM gözetiminde açılması ve Mağusa Limanı’ndan doğrudan ticaretle Ercan Havaalanı’ndan doğrudan uçuşların paralel olarak gündeme getirilmesi gerektiğinin altını çizen Akıncı, bunların yanında mobil telefonların bağlanması, araç sigortaları gibi konuşulabilecek çok şey olduğuna dikkat çekti ve “Kültür mirasının korumasıyla ilgili çalışmaları takdirle izliyorum, suçlarla ilgili de bilgi değiş tokuşu yapılıyor. Bunlar gibi yapılacak çok şey var. Hepsi kolay değil ama müzakere edilebilir. Kapalı Maraş ve Mağusa limanı için teknik heyetlerin araştırma ve rapor hazırlamaya başladığını ve bir yandan da ve mobil telefonların birleştiğini düşündüğünüzde kapsamlı çözüm çabalarına katkı yapacağını bilmemiz lazım” diye ekledi.

“Savaşlarda suçlar tek taraflı işlenmez”

Toplumların geçmişleriyle yüzleşmesine yönelik bir soruya verdiği cevapta ise Akıncı şunları söyledi:

Toplumlar eğer daha mutlu daha güvenli gelecek istiyorsa geçmişleriyle yüzleşmeyi başarabilmeli. Geçmişte yaptığımız bir takım hatalar nedeniyle özür dilemekten hiçbir sorunum olmaz ama bunu karşı taraftan da beklerim. Bizim de hatalarımız oldu. Bir ülkede savaş travması yaşanırken suçların tek taraflı olmayacağını her mantıklı ve vicdan sahibi insan görür ve anlar. Önemli olan yeni düşmanlıklar yaratmak için onu kaşımak değil, dersler çıkararak bizden sonraki kuşaklara çok daha aydınlık bir gelecek inşa etmektir. Bu ülkede tüm kayıplar, tüm acı çeken insanlar için her iki toplumdan uygun bir yerde mütevazı, ortak bir anıt yapılmasını geçmişte seslendirmiştim. Küçük bir adım olsa da gelecek için önemli bir başlangıç olacağına inanıyorum.”

akinci-magusa-gezi4.jpg