Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ile İsviçre'de gerçekleştirecekleri beş günlük zirve öncesinde NTV'ye röportaj veren Kuzey Kıbrıs lideri Akıncı, "Zirveye Türkiye ve Yunanistan'ın da katılmasını Atina istemedi" dedi.

Akıncı ayrıca, İsviçre'deki görüşmede varılan mutabakata Rum tarafının saygı duyması gerektiğinin altını çizdi. İki liderin dış dünyayla bağlantısını keseceği görüşmelerde Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasındaki müzakerelerde 'toprak' başlığının açılacağının hatırlatılması üzerine de Akıncı, "Gelecek kuşaklar adına büyük bir uzlaşma istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'TÜRKLER BİRLEŞİK KIBRIS'IN BAŞKANI OLABİLMELİ'

Akıncı'nın açıklamalarından öne çıkan diğer bölümler şöyle:

Türkler, Birleşik Kıbrıs'ın başkanı olabilmeli.
Yönetim, mülkiyet ve toprak birbiriyle bağlantılı. Onlarsa toprak ve mülkiyeti ilişkilendirmeye çalışıyor.
Kriterlerde uzlaşırsak harita konusunu da görüşürüz.
Rum lider, bizim kadar müzakerelere hazırlanmıyor.
Kıbrıs Türk tarafının kararlı tutumu nedeniyle bu noktalara geldik.
Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından yeniden başlayan müzakere sürecinde finalden bir önceki aşama olarak değerlendirilen kritik pazarlıklar, İsviçre'nin Montrö kentindeki Mont Pèlerin kasabasında bugün başlayacak. Müzakere masasında 17 aylık pazarlık sürecinde daha önce açılmaya 'toprak' ve 'harita' başlıkları da olacak.
Ancak görüşmelerde sadece toprak değil, sorunu oluşturan tüm başlıklar masada olacak. 17 aydır müzakere edilen 'Yönetim ve Güç Paylaşımı', 'Mülkiyet', 'Avrupa Birliği' ve 'Ekonomi' başlıklarında önemli ilerlemeler sağlandı ancak arta kalan uzlaşmazlıkların da kamp tipi bu görüşmelerin ilk günlerinde ortadan kaldırılmasına çalışılacak. Bunun hemen ardından 'Toprak' pazarlığına geçilmesi planlanıyor.

NİHAİ ANLAŞMA İÇİN TÜRKİYE, YUNANİSTAN VE İNGİLTERE DE MASADA OLMALI

Öte yandan Kıbrıs müzakerelerinin sonuçlanabilmesi için, garantör devletler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de Kıbrıslı Türk ve Rum taraflarıyla aynı anda masada olacağı 5'li konferans gerekiyor. Zira yürürlükteki uluslararası garanti anlaşmasının altında bu devletlerin imzaları bulunuyor.

Türk tarafı İsviçre'de 'Güvenlik ve Garantiler' başlığının ele alınacağı 5'li konferansın tarihinin belirlenmesini istiyor, söz kokonferans tarihinin belirlenmemesi halinde 'harita' başlığını görüşmeyeceğinin altını çiziyor. Rum tarafıysa son aşamaya geçilmesinin önşartı olarak toprak konusunda 'tatminkar' bir sonuca ulaşmayı istiyor.