Müzakerelerde ilk kez iki tarafın da nerelerde uzlaşılabileceğini görüştüğünü ve pozisyonları iki tarafın da kabul edeceği bir noktada uyumlaştırma çabasında  olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, mülkiyet konusundaki spekülasyonları da yanıtladı. Akıncı, bireyin mülkiyet hakkının her iki tarafça benimsenmesinin ötesinde yeni bir durum yaratılmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı bugün, Cafer Gürcafer başkanlığındaki Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği’ni kabul etti.

GÜRCAFER: “ÇÖZÜMSÜZLÜK SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Gürcafer kabulde yaptığı konuşmada, ülke ekonomisinin zorlu dönemlerden geçtiğini ve belirsizlik ve çözümsüzlüğün her dönemde inşaat sektörünü olumsuz etkilediğini söyledi.

Son dönemde çözüm iklimi oluştuğunu ve çözüm konusunda heyecan duyduklarını dile getiren Gürcafer öte yandan bu süreçte ortaya atılacak spekülasyonların ülke ekonomisine zarar vermemesi için süreçle ilgili bilgi almak istediklerini kaydetti.

AKINCI: “BELİRSİZLİK KANGRENLEŞMİŞ SIKINTI”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da inşaat sektörünün ülke ekonomisi için önemine değinerek çözüm sürecine verdikleri desteği memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Belirsizliğin Kıbrıs Türkü’nün yıllardır kangrenleşmiş sıkıntısı olduğunu belirten Akıncı çözüm iklimine en büyük katkıyı verdiği karar desteklediği vizyonla Kıbrıs Türk halkının yaptığını, kendisinin halkın sözcüsü olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, çözüm sürecinin hızlı ilerlediğinin söylendiğini ancak 3 aylık sürece değil yitirilen yarım asra bakmak gerektiğini kaydetti.

Akıncı, üzerinde çalışılan formülün yeni olmadığını, daha önce onaylanan çerçeve üzerinde çalıştıklarını anımsattı.

“İLK KEZ NERELERDE UZLAŞILABİLECEĞİNİ GÖRÜŞÜYORUZ”

Eskiden liderlerin işinin daha kolay olduğunu, belirli dönemler dışında yıllar yılı tarafların kendi pozisyonlarının altını çizip diğer tarafın pozisyonlarını eleştirdiğini dile getiren Akıncı, şimdi ilk defa her iki tarafın da nerelerde uzlaşılabileceği konusunda görüştüğünü ve pozisyonlarını her iki tarafın da kabul edeceği bir noktada uyumlaştırma çabası içinde olduğunu dile getirdi.

“YENİ BİR DURUM YARATILMIŞ DEĞİL”

Spekülasyonlara gerek olmadığını ifade eden Akıncı, “Şu anda özellikle tedirginlik yarattığı söylenen mülkiyetle ilgili olarak bireyin mülkiyet hakkının var olduğunu iki tarafın da benimsemesinin ötesinde yeni bir durum yaratılmış değildir” dedi.

“MÜLKİYET HAKKI ÖTEDEN BERİ KABUL EDİLMİŞ BİR DURUM”

Bireyin mülkiyet hakkının öteden beri kabul edilmiş bir durum olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bunun yeni bir şeymiş ve mülkiyet hakkının tercih hakkıymış gibi yansıtıldığını söyledi.

“Bireyin mülkiyet hakkı vardır ki Mal Tazmin Komisyonu kuruldu” diyen Akıncı, mülkiyet hakkının öteden beri kabul edildiğini; çözümden sonra bireylerin iki kesimin eşit olarak temsil edildiği mülkiyet komisyonuna başvuracaklarını; mülkiyet komisyonunun da, henüz tartışılmaya başlanmamış kriterlere bakarak karar vereceğini dile getirdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde daha önce görüşülen bir davada mülkiyetin yanında orada yaşayan insanların haklarının da teslim edildiğini ve bunun önemli bir karar olduğunu dile getiren Akıncı, “Biz bu topraklarda, bu konutlarda, bu işyerlerinde bir ömür tüketen insanlarımızın elbette haklarının gözetilmesi gerektiğinin farkındayız ve bilincindeyiz. Ancak ‘biz bu mülkiyet haklarını tamamen bertaraf ettik, ne tazminat öderiz, ne takas yaparız, 74’te çizgiyi çizdik ve bu iş bitti’ anlayışı varsa, bu anlayışla bir yere gidemediğimiz de ortadadır” diye konuştu.

Sulh yoluyla anlaşarak sadece iki liderin değil toplumların da onaylayacağı ortak paydayı yaratmak gerektiğini ifade eden Akıncı, bunun için her iki tarafın da birbirine yaklaşmak durumunda olduğunu; pozisyonları empoze etmenin doğru olmadığını ifade etti.

Öte yandan bu ortak noktanın Kıbrıs Türk halkının özgürlüğünü, güvenliğini, eşitliğini ve haklarını gözetecek bir nokta olması gerektiğini dile getiren Akıncı, “Bizim için iki kesimlilik iki toplumluluk çok önemli. Elbette AB’nin içinde olacağız, bir çözümle beraber biz de kendimizi AB’nin içinde bulacağız. O nedenledir ki 11 Şubat Anlaşması’nda Avrupa prensiplerine bağlılıktan da bahsedildi ama aynı şekilde iki kesimlilikten, iki toplumluluktan da bahsedildi. Burada da bir ortak kesit yaratmak durumundayız. Hem AB ilkelerini gözeteceğiz ama aynı zamanda da bu çözümün iki kesimli iki toplumlu bir çözüm olduğunu unutmayacağız.”

İki kesimlilikten anladığının Kıbrıs Türk toplumunun kuzeyde, Kıbrıs Rum toplumunun güneyde çoğunlukta olacağı bir yapı olduğunu ifade eden Mustafa Akıncı, bu noktada kuzeydeki mülk oranına bakıldığında tazminatların gerekli olacağının aşikâr olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yabancı aktörlerin de bu sürece yardımcı olması gerektiğini belirterek, Annan Planı döneminde düzenlenen bağışçılar konferansının fiyaskoyla sonuçlandığını hatırlattı ve bu bağlamda geçmişten dersler çıkarıp uyarılarda bulunduklarını dile getirdi.

Karamsar olmadığını, ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduğunu belirten Akıncı, gelecek yıl mayısta Güney Kıbrıs’ta parlamento seçimleri olduğunu, seçim dönemlerinde hassasiyetlerin arttığını, o güne kadar Kıbrıs sorununda sonuca doğru bir yerlere varmayı arzu ettiğini ifade etti.

“MAYISTAKİ SEÇİMLERE KADAR NİHAİ BİR SONUCA ULAŞMAK İÇİN VAR GÜÇLE ÇALIŞILMALI”

Mayıstaki seçimlere kadar nihai bir sonuca ulaşmak için var güçle çalışılması gerektiğini vurgulayan Akıncı, bunun Güney Kıbrıs basınında yorumlandığı gibi Rum tarafını sıkboğaz etmek anlamına gelmediğini ifade etti.

Niyet, kararlılık, azim ve bu hızla devam edilirse mayısa kadar bir çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu ifade eden Akıncı, Türkiye’nin verdiği desteğin de önemli olduğunu ifade etti.

Olumlu bir havanın hakim olduğunu dile getiren Akıncı, bu fırsatı heba etmemek için üzerlerine düşeni yapması gerektiğini dile getirerek Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği’nin de üzerine pek çok görev düşeceğini dile getirerek, Birliğin bu sürece kendisini hazırlaması gerektiğini kaydetti.