Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk toplumunun demokratik kurumlarıyla kendini yöneten bir noktada olmadığını,  bu nedenle kurumlarına sahip çıkarak onları iyi yönetmeyi öğrenmesi gerektiğini vurguladı.

Akıncı dün akşam BRT’de Kemal Darbaz’ın hazırlayıp sunduğu “Vizyon” programına katıldı. 
BRT, TAK ve tüm diğer medya kuruluşlarından kamuoyunun en doğru biçimde oluşması için adaylara eşit düzeyde muamele edilmesi beklentisini de dile getirdi. 

 “SORUN PARLAMENTER SİSTEMDE DEĞİL”

Parlamenter sistemle ilgili görüşleri sorulan Akıncı, “Biz bu ülkede doğru dürüst, demokratik şeffaf, Avrupa’da örneklerini gördüğümüz demokratik parlamenter çoğulcu yapıyı uyguladık da başaramadık mı” diyerek yıllardır ciddi bir demokrasi sorunu olduğunu vurguladı. Bunun nedeninin Kıbrıs Türk toplumunun demokratik kurumlarıyla kendi kendini yöneten bir noktada olmamasından kaynaklandığını ifade eden Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Biz hala geçici onuncu maddeyi değiştiremedik. Anayasa değişikliği yaptık, onu elleyemedik. Yıllardır hala polisin sivil otoriteye bağlanmasını konuşuyoruz. Hala Merkez Bankası’nın başına bir Kıbrıslının ne zaman geçeceğini, bir Kıbrıslı Türk subayın ne zaman general olabileceğini, güvenlik kuvvetlerinde sorumlu görevler alabileceğini, Sivil Savunma gibi bir teşkilatı bir Kıbrıslı Türk’ün ne zaman idare edebileceğini konuşuyoruz. Bunlar bizim temel taşlarımız. Bu sorunları aşacak ve bu çoğulcu yapı içerisinde kurumlarımızın öz sahipleri olacak, iyi idare etmeyi de öğreneceğiz. 
Üçlü kararnameler yoluyla atamalar ve yarattığı müşavirler ordusuna da işaret bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, “Bunlar, insanın yanlış uygulanmasından, particiliğin yanlış değerlendirmesinden kaynaklıdır. Bugün içine girmeyi arzu ettiğimiz, ‘toplum olarak da yer alalım’ dediğimiz Avrupa Birliği’nde tıkır tıkır işleyen koalisyonlar, tıkır tıkır işleyen sistemler var. Niye bizde işlemesin?” diye sordu. Akıncı açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

Ancak şu uyarıyı yapıyorum. Biz parlamenter sistemi normal kurallarına göre işletmedik.  Biz zaten kurallı yaşamı içselleştiremedik. Kamu Hizmetleri Komisyonu’nun demokratikleştirilmesi için biz 15 yıl önce adım atık. Ancak biz hükümetten gider gitmez kadük yapılan ilk yasa oldu. Bunun başkanlık sitemiyle parlamenter sistemle alakası yok. En güzel Anayasa’yı yaparsınız, kötü ellerde kötü uygulanır. Bu iş insan unsuruyla da yakından ilişkilidir. Sistem aynı olabilir ama toplumsal kaygılar taşıyorsanız ve doğru yönde kullanmak isterseniz parlamenter sistemde de çok güzel işler yapabilirsiniz. 

“BU SEÇİM PARTİLER YARIŞI DEĞİL”

Cumhurbaşkanı’nın toplumun içişleriyle nasıl ilgileneceği sorusuna ise verdiği yanıtta Akıncı, bunun hükümet ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği halinde, rehberlik yaparak gerçekleştirilebileceğini söyledi. 

Kıbrıs Türk toplumunun önümüzdeki seçimde Cumhurbaşkanı seçerken toplum liderini seçmiş olacağına işaret eden Mustafa Akıncı, “Tüm dünya seçilmiş Kıbrıs Türk toplumu liderini KKTC’yi tanımasa bile tanıyor. Bu nedenle bileceğiz ki bu seçim partiler yarışı değil. Bu seçimde Kıbrıs Türk toplumu, liderini, liderlik özelliklerini arayarak seçecek. 

Yıllarca çözümsüzlükten beslenen birisi olmadım. Seçilirsem oraya çözüm amacıyla gideceğim. Ana konu o olacak. Zamanın ruhu diye bir şey var, bu noktada olduğumuza inanıyorum. 

Ama Cumhurbaşkanı’nın sadece Kıbrıs sorunuyla ilgilenmesinin yeterli olmadığını düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı’nda 40 sözleşmeli personel kadrosu var. Benim düşüncem orada uzmanlar kadrosu oluşturmaktır. Çevre konularını ve yerel yönetimlerin sorunlarını da bilen bir kişiyim, bu ve benzeri konularda cumhurbaşkanı toplumuna rehberlik edebilmeli. Ayrıca sivil toplum örgütleriyle de sıkı bir işbirliği içinde çalışılması gerekir. Sivil toplum, zaman zaman Kıbrıs sorununda bilgi aktarılmak adıyla kullanılan bir platform olmaktan çıkarılacak gerçek anlamda paydaş yapılacak.”