Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Turizm Bakanlığı’nın davetlisi olarak günübirlik resmi temaslarda bulunmak amacıyla KKTC'ye gelen Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu’yu kabul etti.
Akıncı görüşmedeki konuşmasında, Rumlarla geçmişin acılarını birlikte paylaştıklarını, şimdi de geleceğin nimetlerini onlarla birlikte paylaşmak istediklerini ifade ederek, suyun adaya gelişinin sürdürülebilirliği garanti altına alındıktan sonra miktarı artırılmak suretiyle Rumlarla da paylaşabileceklerini söyledi.
Akıncı’nın konuk Bakan Topçu’yla yaptığı görüşmede TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu ve Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu da hazır bulundu.
YALÇIN TOPÇU
Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, konuşmasında Türkiye’den KKTC’ye Su Temin Projesiyle ilgili açılışın ardından adada olmaktan duyduğu mutluluğu ve memnuniyeti dile getirdi ve bu suya can suyu, barış suyu, huzur suyu, refah suyu gibi isimler konulabileceğini belirtti.
Suyun KKTC’deki halkın huzur, refah, mutluluğu ve geleceğe olan güvenini artırması temennisinde bulunan Topçu, suyun aynı zamanda hem Kıbrıs hem de tüm dünya barışına katkısı olmasını diledi.
Topçu, Türkiye’nin KKTC’de yaşayan halkın geleceğe daha güvenli bakması noktasında yaptığı katkıları kültür ve turizm alanında ne kadar daha yukarıya taşıyabileceklerini, bu ziyarette Bakan Sucuoğlu’yla heyetlerinin de katılımıyla gerçekleştirecekleri toplantıda ele alacaklarını da ifade etti.
Topçu, KKTC’nin Akdeniz’in incisi olduğunu ama hem turizm hem de kültür varlıkları konusunda dünyanın da elması olması gereken, küresel marka olabilecek bir yer olduğunu dile getirdi.
Topçu, Anadolu’nun bir tamamının KKTC’ye sadece denizi, güneşi için değil kültür varlıklarını da görmek için gelmesi, eğitimden istifade etmesini ve suyun eğitim ve konaklama alanlarını daha güzel hale getirmesi temennisinde de bulundu.
AKINCI
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, adada yapacakları çalışmaların verimli geçmesini diledi ve kültür ile turizmin beraber giden konular olduğunu, turizm anlamında dünyayla paylaşabilecekleri bir çok tarihi kültür ve turizm varlıkları olduğunu ifade etti.
Kültürün bir yaşam biçimi olduğunu söyleyen Akıncı, dışarıdan gelecek insanlara takdim edebilecekleri güzel bir mutfakları bulunduğunu, paylaşabilecekleri misafirperverlikleri, Kıbrıs insanının hoşgörülü, candan, sıcak yaklaşımları olduğunu kaydetti.
Su konusunun sadece Kıbrıs Türk halkı değil turizm için de önemli bir konu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, suyun olmadığı yerde hayat olamayacağı gerçeğinin ve açılışı yapılan su projesinin önemini vurguladı.
Sürdürülebilir kavramına da işaret eden Akıncı, “Biz Türkler genellikle yaparız sonra da Allaha havale ederiz, bakım idame denen konuda zaman içinde zaaflarımız oluşur, ama bu öyle önemli bir projedir ki bu yanlışı yapmamamız bakım idamesini sürdürmemiz gerekir” diye konuştu.
Akıncı, Projenin sürdürülebilirliği kanıtlandığında sadece Kıbrıs değil onun ötesinde de pozitif yansımaları olabileceğini, Doğu Akdeniz’deki enerji olayıyla birlikte değerlendirildiğinde daha da geniş bir ufuk açılıyor olduğunu düşündüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, tüm bölge ülkelerinin kazancına yol açabilecek bir konjonktür oluşmakta olduğunu, Doğu Akdeniz’deki enerji yataklarının ya bir gerginlik meselesi olarak kullanılabileceğini, ya da barış amaçlı tüm tarafların kazançlı çıkabileceği bir anlayışla ele alınabileceğini söyledi.
Rumlarla geçmişin acılarını birlikte paylaştıklarını, şimdi de geleceğin nimetlerini onlarla birlikte paylaşmak istediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, suyun adaya gelişinin sürdürülebilirliği garanti altına alındıktan sonra miktarını artırılmak suretiyle Rumlarla da paylaşabileceklerini söyledi.
Ada üzerinden bir enerji koridoruyla Türkiye’den Avrupa istikametine gidecek bir boruyla doğal gazın taşınmasının da en mantıklı yol olduğunu uzmanların söylediğini hatırlatan Akıncı, bunun barışa da katkı yapacak, tüm tarafların karlı olacağı bir konjonktür olduğunu kaydetti. Akıncı bu yaklaşımla turizmin de patlayacağına inandığını söyledi.
