İbrahim Diran

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Almanya Federal Meclisi’nin Avrupa İlişkileri Komitesi üyelerine yaptığı konuşmada, adada bir çözüme ulaşabilmek için öncelikle beyinlerdeki duvarları yıkmanın gerektiğini söyledi.

Akıncı, Almanya Federal Meclisi’nin Avrupa İlişkileri Komitesi ile Federal Alman Meclis Binasında bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya Komite üyelerinin tümü katıldı.

Toplantıda bir konuşma yapan Akıncı, çözümün bölgede yaratacağı fırsatları, ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olacağını vurguladı.

Müzakerelerdeki ilerleme ve karşılaşılan zorluklar yanında, güven arttırıcı önlemlerle atılan adımlar hakkında bilgi veren Akıncı, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların düşman olarak yetiştirildiğini belirtti ve “Göreve geldiğim gün söylediğim şu, birbirimizi düşman olarak değil bir ortak olarak görmeliyiz” dedi.

Adada barış kültürünün geliştirilmesi gerektiğini bunun da bir süreç gerektirdiğini belirten Akıncı, bu amaçla liderler olarak kültür komitesi kurulması kararı aldıklarını, geçmiş dönemlerde tarafların giriştiği karşılıklı suçlama davranışını terk ettiklerini söyledi.

Eğitimin de gözden geçirilmesi gerekliliğine dikkat çeken Akıncı, aşırı sağcı bir grup olan ELAM örgütünün Kıbrıslı Türklere saldırılar düzenlediğini, bunların arasında öğrenciler ve bu hareketleri teşvik eden öğretmenlerin de bulunduğunu, bu olaylar üzerine müzakereleri yürüten iki lider olarak iki toplumlu bir eğitim komitesi kurulmasına karar verdiklerini anlattı.

Kıbrıslı Türklerin AB’ye hazırlanması için, AB uzmanlarının yardımlarıyla yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Akıncı, “Amacımız hem çözüme hem AB’ye hazırlamaktır” dedi.

Akıncı, “2016’da bir çözüme ulaşmak için Türkiye, Yunanistan’ın desteğine ihtiyacımız var, bölgemiz, yakın coğrafyanın da böyle bir örneğe ihtiyacı var” dedi.

HİDROKARBON YATAKLARI

Adanın güneyinde deniz altında keşfedilen hidrokarbon yataklarına da değinen Akıncı, “Yeni çıban başı, yeni gerginlikler yada yeni işbirliği başlatabilir. Benim de, toplumumun da tercihi, yeni işbirlikleri geliştirmek” dedi.

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde iyileşmeler yaşandığını, Kıbrıs sorununun da çözülmesi halinde doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınabileceğini belirten Akıncı, elektrik şebekesi ve Türkiye’den gelen suyun da büyük ufuklar açacağına inandığını söyledi. Akıncı, “Bölgede birlikte kalkınmanın perspektifleri açılacaktır” dedi.

Akıncı, “Siz 27 yıl önce bu duvarı (Berlin duvarını) yıkmayı başardınız biz Lefkoşa’daki duvarın üzerinde bazı delikler açtık. 2004’de referanduma evet dedik ancak iki evet çıkmadığı için duvarı yıkmayı başaramadık…Bunun için bir şeye ihtiyacımız var o da beyinlerdeki duvarları yıkmak. Beyinlerdeki duvarı yıkarsak fiziki duvarları yıkmak daha kolay olacaktır” dedi.

TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ

Parlamenterlerin Türkiye’nin rolü ile ilgili sorularına karşılık Akıncı,  geçmişte bölünmüşlüğün Türkiye tarafından bir çözüm olarak nitelendirildiğini ancak son on yılda bunun değiştiğini, bunun çözüm olmadığını Türkiye’nin de anladığını ve Kıbrıs müzakerelerine samimi bir destek verildiğini söyledi.

BU BİR İLK

Akıncı, “Türkiye’den müzakere sürecine destek geldi hatta ilk defa Türkiye liderleri bir tarafı suçlamak yerine, her iki liderin de çözüm istediğini söyleyerek Kıbrıslı Rum lideri övdüler. Bu yeni bir durumdur. Bunun böyle devam etmesini temenni ederim” dedi.

Çözüm olmadan asker çekmenin olacağını düşünmediğini kaydeden Akıncı, çözüm halinde mutabakata uygun olarak Türkiye’nin de askerini çekeceğini söyledi.

Çözümsüzlükten Türkiye’nin kazanacak bir şeyi bulunmadığını belirten Akıncı, “Kıbrıs’taki bir çözümden Türkiye’nin de menfaatleri olacak” dedi.

Müzakereleri, KKTC adına halktan aldığı yetkiyle kendisinin ve Güney Kıbrıs’taki halktan aldığı yetkiyle Anastasiadis’in sürdürdüğünü ifade eden Akıncı, “Beni bu göreve getiren halktır. Halkımın isteklerini yerine getirmeye çalışıyorum. Türkiye ile iyi ilişki içinde olmak Kıbrıs’a yararlıdır onun için iyi ilişki içerisinde olmak isterim elbette. Ama bu medeni bir seviyede olur” dedi.

YARGI SİSTEMİ

Türkiye’deki yargı sisteminin KKTC’ye getirilmesi ile ilgili bir soruya karşılık Akıncı, Türkiye yargı sistemini KKTC’ye getirmenin söz konusu olmadığını, Kıbrıs Türk kesiminin bu konuda bakabileceği Avrupa normları olduğunu söyledi.

Akıncı, “Daha şeffaf, daha demokratik, daha hızlı çalışabilen bir adalet sitemi çok daha iyi olur. Biz ancak daha iyiye doğru reform yapabiliriz” dedi.

GÜNEYDEKİ SİYASİ PARTİLERİN ÇÖZÜME DESTEĞİ

Güney Kıbrıs’ta iki büyük partinin ana muhalefet AKEL ve iktidardaki DISI’nin çözümü desteklediğini ifade eden Akıncı, “Güneydeki sosyal demokrat partiden üzüntü ile bahsetmek isterim EDEK sosyal demokrasi ile bağdaşmayan bir tavır içerisindedir, iki toplumlu iki kesimli çözümü parti programından çıkarmışlardır” dedi

GARANTİLER KONUSU

Garantiler ve güvenlik konusunda da iki kesimli iki toplumlu bir federasyonun yeni ufuklar açabileceğini ifade eden Akıncı, Türkiye’nin garantisini muhafaza edecek Kıbrıs Rum tarafına tehdit olmayacak bir formül bulunması gerektiğini söyledi.

İİT’DE TEMSİLİYET

Kıbrıslı Türklerin İslam İşbirliği Teşkilatı’nda gözlemci statüsü bulunduğunu bunun Kıbrıs Türk toplumu açısından sembolik bir önemi bulunduğunu belirten Akıncı, Kıbrıs Türk toplumunun bir yandan insan haklarına saygılı Avrupalı, bir taraftan da İİT’nin gözlemci bir üyesi olduğunu belirtti ve
”Asli üye haline geldiğimizde güzel bir sembolik köprü görevimiz de olarak” dedi.

Alman Parlamenter Yeşiller Partisi üyesi Manuel Sarazzin, liderlerin yaklaşımlarının bir çözüm olasılığı için ümit verdiğini, bu fırsatın kaçırılmasının da çözüm ihtimalini birlikte yok edebileceğini söyledi.

Komite başkanı Gunther Krichbaum ise, çözüm sürecini desteklediklerini çalışmaların devamını temenni ettiklerini söyledi.

Görüşmede Akıncı’ya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ve Müzakere Heyeti Üyesi Erhan Erçin, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Cenk Gürçağ ile Cumhurbaşkanlığı Dışilişkiler Koordinatörü Deniz Birinci eşlik etti.

PARLAMENTERLER

Toplantıya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) üyesi, milletvekili ve AB İşleri Komite Başkanı Gunther Krichbaum, Die Linke (Sol Parti) üyesi ve sözcüsü Andrej Hunko, Alliance '90 Milletvekili ve Yeşiller Sözcüsü Manuel Sarrazin, Hristiyan Demokrat Birliği Bölge Başkanı ve Milletvekili Matern von Marschall – Hristiyan Demokratlardan AB İşleri Çalışma Grubu Başkanı Michael Stübgen,  SPD (Sosyal Demokrat Parti) üyesi Dr. Dorothee Schlegel ve SDP Milletvekili Christian Petro katıldı