Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Türkiye’den gelecek suyun yanı sıra, öncelikle ülkedeki her damla suyun korunması gerektiğini vurguladı.
Akıncı, varılacak bir anlaşmanın halkın onayından geçmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mustafa Akıncı dün saat 11.00’de Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’ni ziyaret ederek, Birlik Genel Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle ve yönetim kurulu üyeleriyle görüştü. Akıncı dün saat 16.00’da ise Kıbrıs Türk Kadınlar Birliği’ni ziyaret ederek, Birliğin Lefkoşa Şubesi Başkanı Gülten Feridun ve üyelerle bir araya geldi.
Akıncı her iki ziyarette adaylık kararı ve Cumhurbaşkanlığı’na yönelik vizyonuyla ilgili Birlik Başkan ve üyelerini bilgilendirerek, kendisine yöneltilen soruları da yanıtladı.
Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği ziyaretinde Türkiye’den gelecek olan suya öteden beri, herhangi bir itirazlarının olmadığını, ancak öncelikle ülkedeki her damla suyun korunması, bunun için önlem alınması gerektiğini vurgulayan Akıncı, Yeşilırmak’ta yılda on milyon metre küp suyun denize akıp gittiğine dikkat çekerek, yıllar önce, suyun bölge halkının verimli arazilerini en az etkileyecek şekilde toplanması gerektiğini söylediklerini, ancak bunun dikkate alınmadığını ve köyün verimli arazilerinin sular altında bırakılmak istendiğini; köylülerin karşı çıkışıyla da projenin yapılamadığını anımsattı.
Lefkoşa kanalizasyon projesin Belediye Başkanlığı sırasında Kıbrıs Rum tarafıyla yapılan ilk anlaşma olduğunu da anımsatan Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, son dönemde arıtma tesisinde yapılan geliştirme sonucu daha temiz bir su çıktığına işaret ederek, bu suyun hala tarımda kullanılmaya başlanmadığını söyledi ve bir an önce uzlaşmaya varılarak bu suyun ortaklaşa kullanılmaya başlaması gerektiğini belirtti.
Çiftçilerin sorunlarıyla ilgili bilgi de alan Akıncı, Cumhurbaşkanı’nın öncelikli konusunun Kıbrıs sorunu olmasına karşın iç konularla da ilgilenmesi gerektiğinin altını çizdi ve Cumhurbaşkanlığında 40 sözleşmeli kadrosu bulunduğuna dikkat çekerek, bu kadroların uzman kişilerden doldurulabileceğine işaret etti. Akıncı, bu uzmanların ülkenin çeşitli konularıyla ilgili raporlar hazırlayabileceğini ve Cumhurbaşkanına toplumsal konularda rehberlik yapması yönünde yardımcı olabileceklerini vurguladı.
HALKI MAĞDUR ETMEYECEK BİR ANLAŞMA
Akıncı her iki ziyaretinde Kıbrıs sorunuyla ilgili soruları da yanıtlayarak görüşlerini aktardı. Toprak konusunda yapılan spekülasyonlara ve harita iddialarına dikkat çeken Bağımsız cumhurbaşkanı adayı Akıncı, henüz müzakere masası yeniden kurulmadan, özellikle seçim döneminde bu konunun gündeme getirilmesini hatalı bulduğunu kaydetti. Akıncı, anlaşmanın öncelikle iki lider arasında yapılacağını, daha sonra ise halkın onayına sunulacağını ifade ederek, “yürürlüğe girebilmesi için anlaşmayı öncelikle halkın onaylaması gerekir. Toplumun benimsemeyeceği bir anlaşma yapmak mümkün değildir” diye konuştu.
Müzakere masasında toprakla ilgili konuların en sona bırakıldığını anlatan Akıncı, geçmişte de ortaya çıkan anlaşma tüm taslaklarında toprak ayarlamasının bulunduğunu anımsattı ve “dolaysıyla vermeden alma olmaz. Ancak vatandaşları mağdur etmeyecek bir formül bulunması gerekir. Ben bunun için çalışacağım” dedi.
Akıncı, cumhurbaşkanı seçildiği takdirde sivil toplum örgütleriyle daha sıkı bir iletişim kurarak halkın iradesinin masaya yansıtılmasını sağlayacağını vurguladı.
