Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının müzakere masasında ciddiyetle federal bir çözümü görüştüğünü kaydederek, “Yaptığımız önerilere konfederal yakıştırması yapılmaması gerekir. Öyle bir niyet ve tavır yoktur. Bunun mümkün olmayacağının bilinci içindeyiz” dedi.

Akıncı, “Kıbrıs’ta üniter bir devlet kurmayacağız, birleşik federal bir Kıbrıs kuracağız. Diğer tarafın da üniter devlet yaklaşımlarından uzak durması lazım” diye konuştu.

Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile haziran ayı boyunca her salı ve cuma olmak üzere haftada iki kez buluşacaklarını açıklayan Akıncı, “17 Haziran’daki ilk toplantıda Birleşik Federal Kıbrıs hükümetinin 'federal yetkilerinin ne olmalıdır’ konusunu görüşeceğiz, bu konuda geri kalan anlaşmazlık noktalarında uzlaşma arayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, bugün Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde bir araya geldi.

Akıncı yaklaşık 3 saat süren görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı’nda açıklama yaparak, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“LİDERLER SALI VE CUMA OLMAK ÜZERE HAFTADA İKİ KEZ GÖRÜŞECEK”

Rum liderle “Dünya Çocuk Günü” nedeniyle ortak bir çocuk etkinliğinde bir araya geldiklerini anımsatan Akıncı, ara bölgede vardıkları mutabakatla kısa aradan sonraki ilk buluşmayı bugün yaptıklarını belirtti.

Vardıkları mutabakatla daha yoğun çalışacaklarını ifade eden Akıncı, olağandışı bir durum olmadığı sürece görüşmeleri haftada 2 kez yapacaklarını söyledi.

BİR SONRAKİ LİDERLER GÖRÜŞMESİ 17 HAZİRAN’DA

Görüşme günleri için “salı ve cuma” yı önerdiğini ve bunun kabul gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, 14 Haziran’da bir araya gelemeyeceklerini, bir sonraki görüşmenin ayın 17’sinde olacağını kaydetti.

Her salı ve cuma görüşecek şekilde bir program yaptıklarını da aktaran Akıncı, 1 Temmuz da dahil olmak üzere bu ay 4 kez bir araya geleceklerini, temmuz için de benzer bir format belirleyeceklerini dile getirdi.

“ÖYLE İNANIYORUM Kİ...”

Akıncı, “Her defasında belli başlıkları ele alacağız. Bu başlıklar da tabii ki bugüne kadar henüz sonuçlandırılamamış, henüz arada farklılıklar bulunan başlıklar olacak. Bu yoğun tempoyla öyle inanıyorum ki daha verimli bir çalışma düzenine kavuşacağız” dedi.

Rum tarafında henüz netleşmemiş bir görüşmeci konusu olduğunu da anımsatan Akıncı, Andreas Mavroyannis’in Birlemiş Milletler Genel Kurulu başkanlığıyla ilgili bir seçimi olduğunu söyledi, seçimin 13 Haziran’da yapılacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Eğer Mavroyannis seçilirse Rum tarafının yeni bir görüşmeci ataması söz konusu olacak. Eğer görevinde kalırsa onunla devam edilecek. Tabii ki bu Güney’in meselesidir. Görüşmecilerinin kim olacağını onlar kararlaştırır ama bu da gündemin bir parçası. Ne olacağını 13’ünden itibaren göreceğiz” diye konuştu.

1465386930.jpg

“BU ANLAYIŞ BERABERLİĞİ BENİM İÇİN SON DERECE ÖNEMLİDİR”

“Önümüzdeki sürenin, yani yılsonuna kadar geçecek sürenin ne kadar önemli olduğunu defalarca dile getirmiş biri olarak bugün aynı duyarlılıkların tüm taraflarda da olduğunu tespit ettim, bunun memnuniyetini ifade etmek isterim” diyen Akıncı, şöyle devam etti:

“Sayın Anastasiadis’in de, BM kanadının da bu sürenin en verimli şekilde kullanılabilmesi, mümkün olursa çözümün bu yıl çıkmadan sağlanması, Kıbrıs’ın gelecek kuşaklarına sorun devredilmemesi konusunda aynı anlayışı sergilediğini söyleyebilirim. Bu anlayış beraberliği benim için son derece önemlidir. Temenni ederim ki bu emeklerimiz boşa çıkmasın.”

Rum tarafıyla mutabık kalınmayan noktalarla ilgili ortak bir belge hazırlanıp hazırlanmayacağıyla ilgili bir soru üzerine Akıncı şunu kaydetti:

“Böyle bir belgenin hazırlanmasının gereği olmadığı konusunda anlayış beraberliğimiz oluştu. Biz, nerelerde yakınlaşmalar, nerelerde ayrılık var biliyoruz. Tabii ki kendi içimizde, kendimiz için bunları hazırlamaya devam edebiliriz. Ancak anlaşmazlık noktaları üzerine yoğunlaşmak akıl işidir. Onu yapmaya karar verdik. Durup yeni bir belge hazırlama çabası içinde olmayacağız. Buna gerek yok...”

“MÜZAKERECİLERİN BU SÜREÇTEKİ ROLÜ ÇOK ÖNEMLİ”

Bir soru üzerine müzakerecilerin de bu yoğun süreçteki yerinden söz eden Akıncı, müzakerecilerin haftada 2 gün buluşacak liderlere alt yapı ve zemin hazırlayacaklarını söyledi.

“Mavroyannis burada olmadığı için belki şu an bu olamıyor ama olduğu dönemlerde zaten müzakereciler fazla zaman harcadı ve aynı işlevi gördü” diyen Akıncı, “Biz belli olan başlığı ele alırken, onlar da o başlığın ayrıntılarını konuşacak. Eğer kendi aralarında bizim de onayımızla yakınlaşma sağlanırsa, bizim yükümüzü hafifletmiş olacaklar. Müzakerecilerin bu süreçteki rolü çok önemlidir. Bu anlamda bir an önce Mavroyannis’in konumunun belli olması önemli olacak” ifadelerini kullandı.
 
Türk tarafının önerilerinin konfederasyonla ilgili olduğu yönündeki iddiayı da yanıtlayan Akıncı, “Gereksiz ve anlamsız bir şekilde konfederasyon konusu bizim de önümüze gelmeye başladı” dedi.

Konfederasyonun iki ayrı, bağımsız, tanınmış devletin limitli ve dar kapsamdaki işbirliğini tesis edebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, şöyle devam etti:

1465386942.jpg

“YAPTIĞIMIZ ÖNERİLERE KONFEDERAL YAKIŞTIRMASININ YAPILMAMASI GEREKİR. ÖYLE BİR NİYET VE TAVIR YOKTUR”

“Konfederasyonun zıddında üniter devlet vardır. Biz de çok argümanlarla ortaya çıkıp Rum tarafının bazı önerilerinin üniter devlete yakın öneriler olduğunu iddia edebilirdik, yapmadık... Türk tarafı olarak bu konuları müzakere masasında konuşmayı yeğledik. Yine de bu davranış biçimimizi sürdürmek istiyoruz. Bizim ortaya koyduğumuz bazı düşüncelerin konfederal düşünceler olduğunu söylemek, bunu yaymak, bunu kamuoyuna bu şekilde yansımasını sağlamak doğru bir tavır değil. Ortada öyle bir gerçeklik yoktur. Ne yapıyorsak 11 Şubat 2014 Çerçeve Anlaşması’na uygundur. Ne yapıyorsak federal yapılanmanın ruhuna uygun önerilerdir. Bu adada mümkün olanının iki kesimli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı, iki kurucu devletli bir federasyon olabileceğinin bilinci içersindeyiz. Yaptığımız önerilere konfederal yakıştırmasının yapılmaması gerekir. Öyle bir niyet ve tavır yoktur. Bunun mümkün olmayacağının bilinci içindeyiz. Ancak diğer tarafın da üniter devlet yaklaşımlarından da uzak durması lazım. Biz Kıbrıs’ta üniter bir devlet kurmayacağız, birleşik federal bir Kıbrıs kuracağız.”